Türkiye'deki farklı barolarında kayıtlı 100 avukat, Hukuk ve Fikir Platformu çatısı altında bir araya gelerek Doğu Türkistan sorununu Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine taşımak için harekete geçti.
BM'ye yapılacak başvuru için imza prosedürünü tamamlayan avukatlar, hazırladıkları şikayet dilekçesini gelecek hafta BM’ye gönderecek.
Açıklama yapan Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği Başkanı Hidayet Oğuzhan, Doğu Türkistan ile Çin arasında yaşanan gerilimin son 3 yıldır gündemden düşürülmeye çalışıldığını söyledi.
Çin yönetiminin Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine baskıcı politikalar uyguladığını, Müslüman ülkelerin de bu konuya duyarsız kaldığını ifade eden Oğuzhan, şöyle konuştu:
"Çin, 2050'de 'süper güç olacak' deniliyor. Çin'in bu rüyasında Doğu Türkistan bir tehdit değildir. Hatta Çin'in toprak bütünlüğü için Doğu Türkistan sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Bizim camilerimiz, Kur'anımız ve seccademiz de Çin için hiçbir şekilde tehdit değildir. Biz sadece asimilasyona ve soykırıma karşı çıkıyoruz. Çin içinde yaşayan Uygurlar maalesef üç yıl içinde ciddi bir şekilde gelenek, görenek, din ve medeniyet kavramlarını bu asimilasyon nedeniyle kaybetmiş durumda."
"İlk defa uluslararası düzeyde bir eyleme geçildi"
Oğuzhan, avukatların bu bu sorunu BM'ye taşımasının önemine işaret ederek, bunun son derece önemli bir gelişme olduğunu aktardı.
Daha önce sadece STK'lar düzeyinde bir takım çalışmalar, protestolar, basın açıklamalarının yapıldığını anlatan Oğuzhan, "İlk defa uluslararası düzeyde bir eyleme geçildi. Bu eylemin hukukçular tarafından yapılıyor olması da son derece önemli. Emsal teşkil etmesi açısından da önemli bir adım olarak görüyoruz. Doğu Türkistan meselesinin hukuki zeminde daha fazla gündeme gelmesini istiyoruz. Bu başvuru tamamen şeffaf ve hak, hukuk eksenli bir çabadır. Tüm uluslararası kurumların ve İslam dünyasının bu çabaya destek vermesini ve Doğu Türkistan'da yaşananlara müdahale etmesini istiyoruz. Aksi takdirde sorun çok daha kritik boyutlara ulaşabilir." değerlendirmesinde bulundu.
"Hak ihlallerini dosyaya ekledik"
İmza kampanyasını başlatan Avukat Faruk Keleştimur da, amaçlarının Doğu Türkistan'da yaşanan sorunları imza yoluyla BM İnsan Hakları Konseyi’nin taşımak olduğunu belirtti.
Keleştimur, Doğu Türkistan'ın İslam dünyasının kanayan bir yarası olduğunu ifade ederek, orada ciddi hak ihlallerinin yaşandığını söyledi.
Hukuk ve Fikir Platformu çatısı altında toplanan hukukçuların üzerlerine düşen görevi yerine getirmek amacıyla harekete geçtiğini dile getiren Keleştimur, "Aynı şekilde uluslararası hukuk perspektifiyle bu sorunu çözmeye yönelik mekanizmaları harekete geçirmek istiyoruz. Birçok uluslararası kuruluşun Doğu Türkistan’daki hak ihlallerine ilişkin hazırladıkları raporları, dilekçelerdeki iddiaları delil niteliğinde tespit ettik ve imza dosyamıza ekledik." dedi.
Doğru Türkistan'a dair iddia ve delillerin birçok uluslarası kuruluş tarafından kabul edildiğini aktaran Keleştimur, BM'nin bu delilleri görmezden gelemeyeceğini vurguladı.
Keleştimur, "BM ve uluslararası kuruluşlar ne kadar güvenilir ve adil, kimi kime şikayet ediyorsunuz?" şeklinde yorumların yapıldığını ifade ederek, bu tür soruların kendilerini engellemeyeceğini belirtti.
Doğu Türkistan sorununun defalarca farklı şekillerde BM'de gündeme geldiğine işaret eden Keleştimur, "BM'de bizim yapacağımız şekilde daha önce bir başvuru yapılmadı. Biz de bu nedenle önümüzde böyle bir yol varsa bu yolu kullanmaktan geri durmamalıyız diye düşündük." ifadelerini kullandı.
"Önümüzdeki hafta konuyu BM'ye taşıma aşamasına gelmiş olacağız"
Keleştimur, hukukçular olarak bu yolu sonuna kadar götürmek zorunda olduklarını anlatarak, şunları kaydetti:
"Uluslararası hukuk çerçevesinde soydaşlarımızın haklarını her mecrada aramak zorundayız. Bu şuurla hareket ederek çalışmaya önayak olduk. 100 kadar hukukçumuzla bu işe koyulduk. Yüz binlerce imza toplayabilirdik ama bu sembolik rakam bizim için yeterli. Esas odaklanmamız gereken konu bu müracaatı teknik açıdan doğru kullanmak. İmza sürecimizi tamamladık. Başvuru dilekçemizi İngilizce hazırladık. Önümüzdeki hafta konuyu BM'ye taşıma aşamasına gelmiş olacağız."
Yorum Yazın