Kamuoyunda “Kürtaj davası” adıyla bilinen, Ada Hospital’da bazı hamileliklerin yasa dışı sonlandırılmasıyla ilgili 6 sanıklı davaya Girne Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün de devam edildi.
Avukat Emre Kadri’nin müvekkilleri Ayşegül İşbilen ve Taner Okburan yeminsiz şahadet verip kendini savundu.
Avukat Emre Kadri daha sonra ilk tanığı olan Üroloji Uzmanı Doktor A.S.’yi dinletti.
Tutuklu yargılanan Doktor Fahri Karagözlü, Doktor Rasiha Serdaroğlu, Doktor Mehmet Ali Tunçbilek, Doktor Verda Özkent Tunçbilek, ebe Ayşegül İşbilen ve emekli hemşire Taner Okburan dün Girne Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin huzuruna çıkarıldı.
Yargıç Murat Soytaç ve Seran Bensen’in üye olarak yer aldığı heyete yalnızca bu dava için Girne Kaza Mahkemesi Başkanı Fatma Şenol başkanlık ediyor.
“Fahri bey kibirliydi kimseyi kabul etmezdi”
“Yasa dışı kürtaj” davasında tutuklu yargılanan Ayşegül İşbilen, yeminsiz ifadesinde Ada Hospital’da iki buçuk sene hemşirelik yaptığını, bu sürede hiçbir doktorun değişmez hemşiresi olmadığını, gerek Verda Tunçbilek, gerekse Fahri Karagözlü’nün ameliyatlarına girdiğini söyledi.
İşbilen, “Fahri Bey kibirli biriydi ve herkesi ameliyatlarına kabul etmezdi. Tanıyı her zaman hastaya doktor koyar ve hastanın doktoru kimse o müdahale ederdi. Belli başlı ameliyatlara girdim, bizim ameliyatlarda herhangi bir işlem yapmaya yetkimiz yoktu. Ameliyatlarda bebek ölüyse ölü denilirdi. Fetüslerle ilgili birçok şeyi mahkemede öğrendim” dedi.
“Bebeğin ölü olduğunu söylediler”
Sanık Ayşegül İşbilen, 34 haftalık bebeğin 7 aylık olduğunu bildiğini iddia ederek, “7 aylık olduğunu bildiğim bebeğin annesi 2015 Aralık sonları gibi hastaneye geldi ve karnı baya şişti. Fahri beyin odasına geçtiler, yarım saat sonra bana ameliyathaneyi hazırlamamı söylediler. Bana bebeğin ölü olduğunu söylediler. Bebeği sezaryenle aldılar. Ameliyata Fahri bey, Anastezi Uzmanı Oktay Ayzer, hemşire Taner Okburan ve ben girdik. Züleyha hemşire sadece kapıdan seslendi, ameliyathaneye girmedi. Fahri bey anne karnından aldığı bebeği bana verdi, ölüydü, nefes almıyor ağlamıyordu. Fahri beyin talimatı ile ölü bebeği A.D.’ye verdim. A.D.’nin ölü bebekleri gömdüğünü bilmiyordum, belediyeye verildiğini sanıyordum, yapılan gömülerle ilgili bilgim yok.
Züleyha hemşire, yalan söyledi, girdiğim hiçbir ameliyatta hiçbir canlı bebeğe iğne yapılıp öldürülmedi. Ben aleyhimdeki suçlamaları kabul etmiyorum, suçsuzum” dedi.
Taner Okburan: Hiçbir bebeğe iğne yapmadım
İşbilen gibi yeminsiz şahadet veren Taner Okburan’da emekli olduktan sonra, özel birçok hastanede ameliyatlara girdiğini ve girdiği ameliyatlardan 200 TL aldığını söyledi.
Okburan, “Girdiğim ameliyatlarda hastayı ameliyatlar dışında hiçbir zaman görmedim. Hastanın sorumluluğu doktorundu, hiçbir zaman sorgulamadım. Ben sadece ameliyatlarda doktora yardım ederdim. 40 yıl hemşirelik yaptım, yüzlerce ameliyata girdim doktor talimatı dışına çıkmadım. Benim iğne yapma yetkim yoktu ve ben hiçbir bebeğe veya anneye hiçbir anneye iğne yapmadım. Züleyha hemşire yalan söyler, ben suçsuzum mahkemenin adaletine güveniyorum” dedi.
Üroloji uzmanı konuştu
Avukat Emre Kadri ilk tanığı Üroloji Uzmanı Doktor A.S.’yi dinletti. Doktor A.S. önce Emre Kadri’nin ardında da Kıdemli Savcı Erdinç Akyener’in sorularını yanıtladı.
Tanık Doktor A.S. 36 senelik mesleğinde hiçbir hemşirenin bir hastaya müdahale yetkisinin olmadığını öne sürdü. A.S., Taner Okburan’ı tanıdığını bir çok ameliyata birlikte girdiklerini ve Okburan’ın mesleğinde başarılı biri olduğunu savundu.
Duruşma yarın devam edecek
Mahkeme başkanı Fatma Şenol, mesai saatinin dolması nedeniyle, duruşmayı dinlemek üzere yarın saat 11.00’e erteleyerek oturumu kapadı.
Şenol, sanıkların ilgili tarihe kadar merkezi cezaevinde tutuklu beklemelerine emir verdi.
Yorum Yazın