Kulak Burun Boğaz Bölümü Op. Dr. Kemal Demir boğaz ağrısı hakkında merak edilen soruları yanıtladı.
Boğaz ağrısı neden olur?
Boğaz ağrısının görülme nedenleri şunlardır:
- Virüs, bakteri ve diğer mikropların neden olduğu yeni ve eski (kalıcılaşmış) enfeksiyonlar,
- Tütün ürünleri,
- Tahriş edici gazlar, dumanlar,
- Aşırı sıcak- soğuk, sert yapılı ya da asitli yiyecek- içecek,
- Sürekli ve dinlenmeden konuşmak,
- Yabancı cisimle zedelenmeler (Ceviz kabuğu vs...),
- Su ve sıvı tüketme alışkanlığında eksiklik,
- Burun tıkanıklığı nedeniyle ağızdan nefes alıp, verme,
- Mide asidinin boğaza ulaşıp tahriş etmesi.
Boğaz ağrısı için gargara yapmak...
Boğaz ağrılarında esas tedavi şekli sebep olan durum ne ise onu ortadan kaldırmaktır. Ancak bu süreci atlatırken de kişi ağrıya katlanmak zorunda kalmaması için doktor kontrolünde ağrı kesici ilaçlar kullanabilir. Tuzlu su ile gargara yapmak o anlık olarak boğaz ağrılarına İyi gelebilir; ancak boğaz ağrınızın tuzlu su gargarasıyla kesilmesi ya da azalması iyileştiğiniz anlamına gelmez. Boğaz spreyleri doktor kontrolü dışında kullanılmamalıdır. Boğaz spreylerinin bağımlılık yaratması söz konusu değildir.
Boğaz ağrısı sık sık tekrarlıyorsa...
Boğaz ağrısı en sık üst solunum yolları enfeksiyonlarıyla karşımıza çıkar. Bunun sıkça yaşanması halinde ise bu sıklığa sebep, yapısal ya da işlevsel bir bozukluk olabilir. Bu araştırılması gereken bir durumdur. Ağrılar süresine, nedenine ve şiddetine göre değişkenlik gösterebilir. Hatta boğaz ağrısına sebep olan hastalığınızın hangi aşamasında olduğunuza göre de değişmektedir. Bunun için birkaç saati geçen boğaz ağrıları önemsenmelidir.
Sigara, boğazın bir numaralı düşmanıdır
Sigaranın insan sağlığına etkileri sıralamakla bitmez. Sigara, içeriğindeki bini aşkın zararlı ve tahriş edici yabancı maddeleri ile boğaza her nefes alış ve verişte doğrudan saldırır. Bunun yanı sıra; kanser için zemin hazırlar, boğaz yüzeyinde tahriş ve temizleyici özellikteki mikroskobik yapılarda bozulmaya yol açar, koruyucu salgıları kurutur uzun vadede üretimini azaltır, enfeksiyonu kolaylaştırır, sıcak etkisiyle damar yapısını bozar, yüzey mukozasını travmatize eder kalınlaşmasına yol açar ve özelliğini kaybettirir.
Boğaz enfeksiyonu paradan bulaşıyor!
Medical Park Fatih Hastanesi Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altıntaş enfeksiyonların her yıl başkalaşım geçirdiğini belirterek uyarılarda bulundu.
Küresel ısınma sonucu mevsimlerin değişkenlik gösterdiği son yıllarda, hastalıklar da şekil değiştirdi. Her sene salgınlar ile ortaya çıkan enfeksiyonlar bu yıl da başkalaşım geçirerek hassas bünyeleri etkiledi. Günümüzde salgın hastalıkların büyük bir bölümünü oluşturan viral hastalıklar azımsanamayacak sayıda insanın hayatını etkiliyor, hatta ölümlere bile neden olabiliyor. Özellikle yaşlılar, hamileler, çocuklar, kemoterapi alan bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler, kronik hastalıkları olan bireyler risk altında. Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altıntaş konuyla ilgili önemli bilgiler verdi.
SIk sık elinizi yıkayın
Değişime uğrayarak farklı tiplerde hastalıklara neden olan virüsler genellikle aynı ortamda havanın solunması (damlacık yoluyla) kolay bir şekilde bulaşabilir. Toplu yaşam alanları ve toplu taşıma araçları bulaşıcılığın oldukça yüksek olduğu ortamlardır. Ayrıca kullandığımız paralar, cep telefonlarımız enfeksiyonu taşıyıcı objelerin başında gelir. İsmi ya da şekli ne olursa olsun; domuz gribi, kuş gribi vb. viral hastalıklarda en önemli unsur bulaşıcılığı azaltmaktır. Bu da başta kişisel hijyen kuralları ile mümkün olabilmektedir. Bu kuralların en başında ise el yıkama gelir. Özellikle hastalık şüphesinde yakın temastan kaçınmak gerekir. Toplu alanların sık havalandırılması ve kaliteli havalandırma sistemleri yararlı olacaktır.
Hemen antibiyotik kullanmayın!
Salgın hastalıklar; boğaz ağrısı, boğazda yanma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, geniz akıntısı, öksürük, çok yüksek olmayan ateş, halsizlik, eklem ağrıları gibi semptomlar oluşturabilir. Bu şikâyetlerle karşılaşır karşılaşmaz antibiyotik kullanmak hem hastanın kendisi hem de genel toplum sağlığı için son derece gereksiz ve yanlıştır. Bilinçsiz antibiyotik kullanımı, pek çok antibiyotiğe dirençli bakterilerin gelişimine sebep olmakta ve toplum sağlığına ciddi boyutlarda tehdit oluşturur. Eczanelerden rastgele reçetesiz ilaç alıp kullanmak, basit bir burun spreyi dahi olsa uygun değildir. Ayrıca hastaların; internetten kaynağı belirsiz yazı ve önerileri dikkate alıp kendi tedavi yöntemlerine bilinçsizce karar verip, uygulamaktan kaçınmaları gerekir. Ateşin 37.5 santigradın üstüne çıkması, kırgınlığın ve halsizliğin artması, hastalığınızın 5-7 günden uzun sürmesi, bahsettiklerimiz dışında farklı bulgular ile karşılaşılması durumunda mutlaka hekime başvurulması gerekir. Unutmayalım ki basit enfeksiyonlar ciddi rahatsızlıklara dönüşebilir, hatta bağışıklık sistemi zayıf hastalarda ölümlere dahi neden olabilir. Salgın hastalıklar sonucu oluşan enfeksiyonlar kronik hastalığı olanlarda daha ciddi tablolara neden olabilmektedir. Örneğin astım gibi kronik akciğer hastalıklarında daha ağır seyredebilmekte; bağışıklığı baskılanmış kişilerde ise hastaneye yatırılmayı gerektirecek durumlara varabilmektedir.
Aşı yetmez, iyi beslenin
Kış hastalıklarıyla baş edebilmenin en önemli kuralı; dengeli beslenmeye özen göstererek, düzenli egzersiz yaparak, düzenli ve yeterli uyku alarak, stres ve kaygıdan mümkün mertebe uzak durarak bağışıklık sistemimizi sağlam tutmaktır. Doğal ve yeterli besleniyor, mevsiminde yetişen meyve ve sebze tüketiyorsanız hekiminiz tavsiye etmedikçe ek vitamin veya diğer gıda takviyelerini kullanmanız da gereksizdir. Bu hastalıklara neden olan virüsler şeklini değiştirebilme özelliğine sahiptir. Her sene farklı şekillerde karşımıza çıkar ve üretilen aşılarda bu forma göre hazırlanır. Kısaca bizim yaptırdığımız aşılar daha önce hastalık yapmış virüs tipine karşı koruyuculuk sağlar. Yeni oluşmuş virüs tipleri bizi aşı olmamıza rağmen etkileyebilir.
Zencefilli karışımı deneyin
Bütün tedbirlere rağmen hastalık belirtileri başladıysa mutlaka sıvı tüketimini artırmak ve istirahat etmek gerekir. Bitkisel ve doğal ürünler içeren ilaçlar ile yapılmış deneysel çalışmalar yeterli olmadığından, bilinmeyen ilaçlar ve ürünlerin kullanılmasından kesinlikle kaçınılmalıdır. Evde yapacağınız zencefil, karabiber, limon, bal (şeker hastalığı yok ise) karışımı 2 dakika kaynatılıp günde 3-4 bardak tüketilebilir. Bir litre kaynamış ve dinlendirilmiş suya atılacak bir yemek kaşığı karbonat ve bir yemek kaşığı tuz karışımı günde 3-4 kez buruna çekilerek burun tıkanıklığı giderilebilir.
Yorum Yazın