Bize göre görevden alınmak istenen Meclis bürokratları, yıllardan beri bu görevi hakkı ile yerine getiren tarafsız, bilgili ve liyakatli kişilerden oluşmaktaydı. Kaldı ki uzlaşma ile bu göreve seçilen Meclis Başkanının bu bürokratları görevden alıp yerlerine CTP ye yakınlığı ile bilinen bürokratları atama hak ve yetkisi yoktu. Bu uygulama en azından etik değerlere aykırı idi.
Sayın CumhurbaÅŸkanı baÅŸlangıçta bu kararnameyi imzalamayarak meseleye duyarlılık göstermiÅŸti.      Â
Öte yandan Koalisyon ortaklarının Meclis Başkanlığı konusunda da ayrı bir anlaşma yaptıkları ve İç Tüzük değişikliği yaparak Sayın Angolemli’yi Meclis Başkanı yapma konusunda uzlaştıkları ilan edilmişti.
Anlaşılan O ki, Hükümetin CTP kanadı, tüzük değişikliği için Cumhurbaşkanından önündeki kararnameyi imzalamasını talep etmiş, Angolemli’nin Meclis Başkanı olmasını arzu eden Cumhurbaşkanı da bu kararnameyi imzalamak durumunda kalmıştır.
Bu kirli pazarlık her iki partinin ve Sayın Cumhurbaşkanının saygınlığına bir kez daha gölge düşürmüştür.
Sayın Cumhurbaşkanı her ne kadar Başbakan’ın ve Meclis Başkanının ısrarlarına dayanamayarak bu kararnameyi imzaladığını söylese de, yakında Meclis İç Tüzüğünün değişikliği gündeme geldiğinde yapılan kirli pazarlık daha iyi anlaşılacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanınca imzalanan bu kararname, başta Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay ve Başbakan Turan Erhürman’ın olduğu gibi Cumhurbaşkanının siciline de bir leke olarak geçecektir.
Yorum Yazın