Girne dağ yolunda geçtiğimiz hafta yaşanan ve 7’den 70’e herkesi yasa boğan trafik kazasında 3 kişinin ölümünden sorumlu tutulan 25 yaşındaki Safa Güngör, tutukluluk süresinin dolmasının ardından dün sabahın erken saatlerinde yeniden Lefkoşa’da mahkemeye çıkarıldı.
Kazada hayatını kaybedenlerin ailelerinin yanı sıra Sude Demirkıran ve İlayda Yeliz Öztürk’ün arkadaşları mahkeme önünde toplandı.
Zanlı, duruşmanın ardından polis arabasına götürülürken linç edilmek istendi.
Polis, mahkemede geniş güvenlik önlemi alırken zanlıyı güçlükle polis arabasına götürdü.
Korkunç kazada kızını kaybeden İlayda Yeliz Öztürk’ün annesinin feryatları ise yürekleri yaktı.
Mahkeme, zanlı Güngör’ün davaları görüşülünceye kadar 3 ayı geçmeyecek şekilde cezaevine gönderilmesine karar verdi.
7 kişi hala hastanede
Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ne bağlı Trafik Şube Amirliği’nde görevli Müfettiş Muavini Burak Güney mahkemede sunduğu ifadesinde, zanlı Safa Güngör’ün ölümle neticelenen trafik kazası suçundan tutuklu bulunduğunu söyledi. Kazanın Değirmenlik- Girne anayolu arasında gerçekleştiğini anımsatan Güney, Güngör’ün yönetimindeki NJ 338 plakalı TIR ile Girne istikametine doğru süratli ve dikkatsiz yokuş yukarı seyrettiği sırada, mümkün mertebe yolun solunu muhafaza etmeyip dikkatsiz bir şekilde yolun sağına geçerek o esnada karşı istikametten gelen Denktaş Mutluel yönetimindeki THP 570 plakalı minibüs ile çarpıştığını söyledi.
Güney, çarpışmanın ardından zanlı Güngör kullanımındaki aracın NJ 338 plakalı TIR’ın minibüsü 26 metre yokuş yukarıya sürüklediğini ifade eden Güney, kazada demir bariyerlerin de sökülerek her iki aracında yolun sağından çıkarak toprak alan içerisinde önleri doğuya bakar şekilde durduklarını hatırlattı. 3 kişinin hayatını kaybettiği kazada 3’ü ağır 7 kişinin de yaralandığını ifade eden Güney, yaralılardan Havva Kaymakamtorunları ve Doğukan Hüryaşar hala yoğun bakım servisinde tedavi görerek hayati tehlikelerinin sürdüğünü açıkladı.
Mahkemede zor anlar yaşandı
Onlarca polis, zanlıyı aralarına alarak gizlice mahkeme salonuna sokmayı başarırken, zanlının geldiğini son anda fark eden acılı ve öfkeli kalabalık feryat etmeye başladı. Yaşamını yitiren lise öğrenciler Sude Demirkıran ile İlayda Yeliz Öztürk’ün okul arkadaşları “Onu bize verin” şeklinde bağırırken, İlayda’nın annesi Münevver Öztürk de “Kızımı öldürdün, yuvamı dağıttın. Kızım üniversite okuyacaktı, Hayalleri vardı. Hem bizim hem de kızımın hayatını yıktın. Duy sesimi vicdanın sızlasın” sözleriyle feryat etti. Mahkeme önünde feryatlar yükselirken, kaza mahkemesi yargıcının gelişinin ardından duruşma başladı.
Zanlıya linç girişimi
Ölümü kazaya dair soruşturmayı yürüten trafik polis, zanlının kaza tarihi olan 29 Kasım’da Girne’ye doğru giderken yolun sağını gözetmeksizin, süratli ve dikkatsiz bir şekilde sağ şeride geçip Denktaş Mutluel yönetimindeki öğrenci taşıyan minibüse çarptığını açıkladı. Polis, daha önce çalışma izni ile ülkede bulunan zanlının izin süresinin bittiğini, kazanın toplumda infiale neden olduğunu ifade ederek, zanlının tutuklu yargılanmasını talep etti.
Talebi değerlendiren mahkeme zanlının tutuklu yargılanmasına ve bu amaçla 3 ay süre ile cezaevine gönderilmesine emir verirken, kararı duyan acılı aileler isyan etti.
İlayda’nın annesi Münevver Öztürk, “3 ay çok uzun bir süre. Onu hemen yargılasınlar. Hemen cezasını versinler.3 ayda bu olay unutulacak ve peşi bırakılacak. Üç ay kızımı öldüren caniyi hapiste besleyecekler. Kaza anında orada başka bir tır araç daha vardı. Bunu neden söylemiyorlar” diyerek ağlamaya başladı. Okul arkadaşları ise öfke nöbeti geçirirken polis, duruşma bitmesine rağmen zanlıyı 20 dakika salonda bekletti. Bir süre bekleyen polis bir fırsatını bulup zanlıyı polis otosuna götürmeye kalkışınca 50’yi aşkın lise öğrencisi zanlıyı linç etmek istedi. Polis ile öğrenciler arasında yaşanan kovalamaca zanlının araca bindirilmesi ile son buldu. Tüm bu olaylar olurken, Sude Demirkıran’ın annesi kızının çerçeveli fotoğrafını göğsüne basıp sessizce ağladı. Babası Türker Demirkıran’da sessizce beklerken, öfkeli gençler ise “Hadi Başbakanlığı gidelim” çağrısı yaptı. Acılı aileler mahkemenin ardından başbakanlığın önüne gitti.
Yorum Yazın