CTP tarafından yapılan açıklamada Türkiye Cumhuriyeti’nde darbe girişiminin bastırılmasının ardından idam cezasının geri getirilmesinin tartışmaya açılmasını, basın özgürlüğünün ve siyasetin alanının daralmasına yönelik ve benzeri gelişmeleri endişeyle izledikleri kaydedildi.
Hangi meşruiyet gerekçesinin arkasına sığınmaya çalışırsa çalışsın, terörün ve insan yaşamına kast eden her türlü girişimin kabul edilemez olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Dileğimiz ve amacımız, siyasi sorunlara, insan haklarını, özgürlükleri, demokrasiyi ve barışı merkeze alan bir yaklaşımla çözüm bulmaya yönelik bir anlayışın dünyada, bölgemizde ve ülkemizde hakim olmasıdır” ifadesi yer aldı.
Açıklamada, CTP’nin 15 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen ve her şeyden önce insan haklarını, özgürlükleri, demokrasiyi ve barışı hedef alan meşum darbe girişimi sırasında yaşananları büyük bir üzüntüyle izlediği ve bu girişimi en güçlü şekilde kınadığı da hatırlatıldı.
KSP'den tutuklamalara kınama
Diğer yandan Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP), Türkiye’de HDP milletvekilleri ve eş başkanlarının tutuklanmasını kınayarak, Türkiye halkının haklı mücadelesinin yanında olduklarını duyurdu.
KSP’den yapılan yazılı açıklamada, halkın oylarıyla demokratik bir şekilde seçilen HDP milletvekillerinin sudan sebeplerle tutuklandıkları savunularak, “Hukuk rafa kaldırılmıştır. Burjuva parlamentosu bile hiçe sayılarak tek adam despotluğu uygulanmaktadır” denildi.
“Türk hakim sınıflarının dinci, gerici ve faşist baskı yöntemlerinin” kabul edilemez olduğu vurgulanan açıklamada, Türkiye’nin yoksul ve emekçi halkının bu “faşist zulme”, “bu dinci gericiliğe” karşı direnecek ve mutlaka üstesinden geleceğine inanç belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye halkının bugün yerli büyük burjuvaziye ve onun arkasında duran emperyalist güçlere karşı anti-emperyalist bir güç birliği içinde tek bir cephe içinde dayanışma içine girmeye ihtiyacı vardır. Ülkemizde de ayni güçlere karşı tek yumruk olarak Türkiye halkının yanında olmamız bir zorunluluktur.”
Yorum Yazın