Beştepe'de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'deki gelişmelere değindi. Erdoğan, "Suriye Araplarını DEAŞ'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD zulmüne terk etmeyeceğiz" dedi.
Â
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "Engelli Vatandaşların ve Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Töreni"ne katıldı.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan'ın Suriye'deki son gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
"Bugün Suriye'de yaşanan zulmün tek nedeni; halkın paramparça edilmiş olmasıdır" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Aynı durum, Irak ve Yemen için de geçerlidir. Libya, Somali ve diÄŸer kan aÄŸlayan coÄŸrafyalar için geçerlidir. Sebebini kendi içimizde aramadıkça bu manzarayı deÄŸiÅŸtiremeyiz. Biz Suriye'de neden varız? Arap kardeÅŸlerimizin Kürt kardeÅŸlerimizin özgürlüklerini iade için. Suriye Araplarını DEAÅž'ın eline bırakmadığımız gibi Suriye Kürtlerini de PKK/PYD zulmüne terk etmeyeceÄŸiz. Ãœlkemizde hayatlarını sürdüren 4 milyon Suriyeli'ye baktığımızda bu çeÅŸitliliÄŸi görebiliriz. Bugüne kadar 300 bine yakın Suriyeli evine döndü. Sadece Türkiye'nin güvenli hale getirdiÄŸi bölgeye gitti. Sincar da aynı ÅŸekilde güvenli hale gelecek. Suriye'de mesele Arap, Kürt, Türkmen meselesi deÄŸil özgürlük meselesidir. Suriye'nin toprak bütünlüğü meselesidir."Â
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"Geçmişte ciddi şikayet kaynağı olan engelli raporları konusunu da çözdük. 23 bin engelli bireye yatılı bakım hizmeti sunuluyor. Biz engellli evlatlarımızı cennet çocukları olarak görüyoruz. Devlet korumasından yararlanan çocuklarımıza en iyi bakımı ailelerinin yapacağına inanıyoruz. 122 bin evladımızın bakımı için ailelere 826 lira maddi destek veriyoruz. Toplamda 143 bin evladımızın devlet korumasında büyümesini ve hayata atılmasını sağlıyoruz.
Çocuklarımıza daha iyi hizmet verebilmek için yeni projeleri devreye alıyoruz. Bu ülkede sahipsiz kalmış her çocuğun annesi de babası da devlettir. Bizim kültürümüzde devletin analığına da babalığına da dair güçlü vurgular vardır.
Yetimine, garibine, maÄŸduruna, mazlumuna sahip çıkmayan devlet, bizim gözümüzde devlet deÄŸildir. Aynı ÅŸekilde vatandaşını güven ve huzur içinde tutmayan, çalışması, üretmesi, refahını yükseltmesi için imkan saÄŸlamayan devlet de bizim nazarımızda devlet deÄŸildir. GeçtiÄŸimiz 16 yılda demokrasi ve ekonomide attığımız her adımın gerisinde önce insan felsefesi vardır. Tek bir muhtaç vatandaşımız kalmayana kadar mücadelemizi sürdüreceÄŸiz.Â
Zalimlerin pençesi altında inleyen mazlumlar Türkiye'nin yükseliÅŸine bakarak diriliÅŸ heyecanına kapılmışlardır. 16 yıldaki baÅŸarılar bölgemizde ve dünyada yüzlerce milyon insan için de umut ve ışık oldu. Attığımız her adımda kendimizle birlikte dostlarımız ve kardeÅŸlerimizin de sorumluluÄŸunu taşıdığımıza inanıyoruz. Birbirimizle uÄŸraÅŸmayı bırakacağız ve birbirimizi Allah için seveceÄŸiz.Â
31 Mart yerel seçimlerini bir deÄŸiÅŸim dönüşüm olması bakımından çok önemli görüyorum. Bu konuda adımlarımızı kararlı atacağız." Â
Yorum Yazın