Sonunda beklenen oldu ve Dizdarlı istifa etti. Uzun süredir gündemi meşgul eden Çetinkaya maçlara devam etsin mi etmesin mi tartışmaları, Dizdarlı'nın istifası ile son buldu.
Cumartesi akşamı yapılan olağanüstü genel kurulunda Dizdarlı, sahip olduğu iki misyonu ile orada buluyordu. Bilindiği üzere doktor olan Dizdarlı, genel kurulda mesleki bir değerlendirme yapıp, dünyada ve ülkemizde yaşanan covid-19 salgınının henüz geçmediğini ve bir doktor olarak bu konuda endişeleri olduğunu, bu yüzden de başkanı olduğu kulübün oyuncularının pandemi geçmeden maçlara çıkıp risk almalarının doğru olmadığını savunuyordu.
Böyle bir dönemde hem doktorluk misyonunu hem de kulüp başkanlığı misyonunu birbirinden ayırmadan yerine getirmek tabi ki onun için çok zordu ve kurul sonunda ya misyonlarından birinden vazgeçip gitmesi ya da her iki misyonu ile yola devam etmesi gerektiğini biliyordu.
Herkes Dizdarlı’nın kulübüne ne kadar bağlı olduğunu, kulübüyle özdeşleşen bir isim olduğunu iyi bilir; Çetinkaya’nın küme düşmesini veya zarar görmesini asla istemeyen biridir. Risk kaygısının olması, şartları değerlendirmesi gayet doğal ve doğru bir yaklaşımdı. Dünyada yaşanan olumsuzluklar ve ölümler düşünüldüğünde, salgının geçmediğini ve tehlikenin devam ettiğini öngören bir doktordur. Henüz Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun ayrıca Dünya Sağlık Örgütü’nün pandeminin bittiği konusunda açıklaması bulunmuyorken, bir doktor olarak takımını riske atmanın doğru olmadığına inanıyordu.
Durum böyleyken yetkili kurumların bile alamadığı sorumluluğu kendisi ve yönetimi de almak istemedi ve başkanlığından istifa etti. Bu güne kadar savunduğu ve inandığı gerekçelerin arkasında durarak tutarlı bir davranış gösterdi.
Genel kurul gündemindeki diğer bir görüş ise, eğer tüm takımlar maçlara çıkma kararı almışsa, Çetinkaya’nın da buna dahil olması gerektiğiydi. Bu görüşü savunanlar duruma tamamen duygusal yaklaşıp, efsane olarak anılan Çetinkaya’ya, "ne de olsa küme düşecekler, bu yüzden korkup oynamadılar" denme olasılığından rahatsızlık duyuyorlardı. Aslında onların da pandemi konusundan çekinceleri vardı ve riskin devam ettiğinin farkındaydılar. Bu yüzden genel kurulda herkes maske kullanıyor ve sosyal mesafeye de önem veriyordu fakat iş takımlarının maçlara çıkmama konusuna gelince, meseleyi farklı yönden ele alıp konuyu onur, gurur ve duygusallık noktasından değerlendiriyorlardı. Onların düşüncesine de saygı duymakla beraber, büyük bir riski ve sorumluluğu da üstlenmiş olduklarını söylemek istiyorum.
Diyeceksiniz ki diğer kulüpler de aynı riskleri alıp, sorumluluğu üstlendi mi? Elbette üstlenmişlerdir ancak Çetinkaya’nın dışında hiç bir kulübün pandemi olayına bu kadar önem verdiğini görmedim. Dizdarlı'nın doktor olması, olaylara bu kadar ciddiyetle yaklaşmasına neden olmuştur. Hiçbir yetkili kurum elini taşın altına koyup riskleri paylaşmazken, neden kulüp başkanları bu riskleri göze alıyor anlamakta zorlanıyorum.
Unutmayın, kazara herhangi bir futbolcunun başına bir şey gelirse ki asla böyle bir şey olmasını istemiyorum, bunun sorumlusu ne federasyon ne de bilim kurulu olacaktır.
Dizdarlı ile aynı görüşü paylaşanlar sağlığın her şeyden önemli olduğunu, futbolcuların sağlığını tehlikeye atmayıp küme düşmeyi bile göze alabileceklerini, maçlara çıkmak istemedeklerini söyleyenlerdi. Yani ligden çekilmek istiyorlardı.
Peki böyle bir karar alınsaydı, bu karar Çetinkaya'ya ne sağlayacaktı? Öncelikle pandeminin devam ettiği bu dönemde, futbolcuları riske atmayıp sağlıklarının her şeyden önce geldiğini herkese vurgulamış olacaklar ve federasyonun devam kararının yanlış olduğunu gösterip, hiçbir kulübün cesaret edemediğini, ‘efsane’ diye anılan Çetinkaya’nın adına yakışır şekilde yapabileceğini göstereceklerdi.
 Belki de böyle bir karar alınmış olsaydı, ligin başlama tarihi ile ilgili halen kesin bir karara varamayan federasyon, bu vesile ile maçların eylül ayında oynatılması kararı alacaktı; Çünkü federasyon Çetinkaya gibi efsane olmuş bir takımın vermiş olduğu karar doğrultusunda ligden düşürülmesine göz yummazdı.
 Verilmesi gerçekten çok zor bir karardı. Değneğin her iki tarafı da pis. Ne karar alırsanız alın mutlaka karşıt bir görüş olacaktır. O yüzden her şey zamana kalmıştır. Zaman, verilen kararın doğruluğunu bizlere gösterecektir. Dilerim sağlıklı bir dönem geçiririz, kimse pandemi ve sıcak hava koşullarında oynanacak maçlardan herhangi bir zarar görmez.
Hasan Ecer
Yorum Yazın