Bakan Özdil Nami, AA muhabirine gündeme iliÅŸkin yaptığı açıklamada, Rum Yönetimi'nin Ada etrafında doÄŸal gaz arama faaliyetlerine tek yanlı olarak devam ettiÄŸini bildirdi.Â
Türkiye'nin doğal gaz ve petrol arama gemisi Fatih'in şubat ortalarında Kıbrıs açıklarında arama faaliyetlerine başlamasının daha önce Türkiye ile varılan mutabakatlar çerçevesinde olduğunu ifade eden Nami, "Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatini doğal gaz konusunda diğer konularda olduğu gibi koruyacağız ve gerekli adımları atacağız." diye konuştu.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne daima enerji konusunda iş birliği çağrısı yaptıklarının altını çizen Nami, buna karşılık Rum tarafından bugüne kadar olumlu bir cevabın gelmediğini aktardı.
Nami, Güney Kıbrıs ile iş birliği arzu ettiklerini belirterek, "Bu oluşur veya oluşmaz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti ile oluşturduğumuz stratejik politikaları mutabık kaldığımız takvim çerçevesinde uygulamaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"ADA ETRAFINDAN ÇIKARILACAK DOĞAL GAZDA KKTC'NİN DE HAKKI VAR"
Ada etrafında çıkarılacak doğal gazda Kıbrıs Türk halkının da hakkı olduğu gerçeğini tüm dünyanın kabul ettiğine işaret eden Nami, "BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in raporuna ve ABD tarafından yapılan açıklamalara bakıldığında 'Ada'nın etrafında bulunacak kaynakların mutlaka her iki halkın hakları korunarak devreye konulması gerektiğini' vurguladılar." şeklinde konuştu.
Nami, Rum lider Nikos Anastasiadis'in "Kıbrıs Türk halkının doÄŸal gazdan gelecek haklarını çözüm olana kadar bir fonda toplanması önerisinin akla mantığa uymayan, kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığını" savunarak, "Kıbrıs'ta bir çözüm olmadan doÄŸal gazdan gelecek gelirler eÄŸer bir fona konulacaksa bu fona kimsenin dokunmaması gerekir. Buna, Türk tarafı gereken tepkiyi verir." deÄŸerlendirmesinde bulundu.Â
Nami, "DoÄŸu Akdeniz'de çıkacak doÄŸal gazın Avrupa'ya taşınmasının en rahat, en ekonomik, en hızlı yolu Türkiye üzerinden gitmesidir. Türkiye'de oluÅŸmuÅŸ muazzam bir altyapı zaten var. Türkiye ile Kıbrıs arasındaki mesafe de ana karaya baÄŸlanabilmesi için en kısa mesafedir." dedi.Â
"TÃœRKÄ°YE Ä°LE DOÄžAL GAZ KONUSUNDA ENTERKONNEKTE OLMAK Ä°STÄ°YORUZ"
Arama faaliyetlerinin dışında Türkiye'ye doğal gaz konusunda bağlanmak istediklerini dile getiren Nami, Türkiye'den KKTC'ye doğal gaz bağlantısını kurmak için Türkiye Enerji Bakanlığı ve Botaş yetkilileriyle görüştüklerini söyledi.
Bakan Nami, BM'nin Kıbrıs Barış Gücü’nün misyonunun zaman içerisinde Rumların statükoyu da devam ettirmesinin bir aracı haline dönüştüğünü belirterek, "BM'nin, Rum tarafına bir mesaj vermesi gerekirdi. 6 ay yerine 3 ay uzatmayı deÄŸerlendirebilirdi." dedi.Â
Türk tarafının, dünyanın da kabul ettiÄŸi hak ve çıkarlarını korumaktan geri kalmasını kimsenin beklememesi gerektiÄŸini vurgulayan Nami, "Enerji konusunda iÅŸ birliÄŸi yapan ve bunu akıllıca deÄŸerlendiren ülkelerin gelir seviyelerini hızlı bir ÅŸekilde yukarıya çektiklerini görüyoruz ama bunu baÅŸaramayan ülkelerin ise ellerindekileri bile kaybettiklerini görüyoruz. Umarız Kıbrıs için enerji konusu bir refah ve iÅŸ birliÄŸi vesilesi olur." ifadelerini kullandı.Â
"BİR ŞANS DAHA VERİLİRSE DÜNYAYLA BAĞLANTIMIZIN NE OLACAĞI ÖNEMLİ"
Kıbrıs Türk tarafının son müzakerecisi de olan Özdil Nami, Kıbrıs sorununun sürüncemede kalmasının Türk tarafının sorumluluğunda olmadığını, müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye'nin elinden gelen her türlü çabayı ortaya koyduğunu, bunun Genel Sekreter'in raporunda derç edildiğini anımsattı.
Müzakerelerin nasıl bir kurguyla, ne zaman başlatılabileceğine dair önemli bir sorunun hala var olduğunun altını çizen Nami, şunları kaydetti:
"BM, bu soruya cevap vermek için BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs için görevlendirdiği geçici özel danışman Jane Hole Lute'u görevlendirdi. O da çeşitli temaslarda bulundu. BM'nin böyle özel bir temsilci atamasına gerek yoktu. Mekik diplomasisini devreye koymak zamanla oynamaya hizmet etmek anlamında oldu. Değerli bir süre kaybedildiği gibi momentumda da bir düşüş oldu. Önümüzdeki dönemde bunu artık bu şekilde sürmesine izin vermeyecek yeni bir kurguya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Geçmiş müzakere modellerinin birebir aynısını tekrar etmek bizi farklı bir noktaya taşımayacaktır. Söylenecek her şey söylenmiştir. Bundan sonra yapılması gereken aylarla ifade edilen kısıtlı bir takvim olabilir. O müzakere sürecini sıfırdan değil kaldığı yerden açıkta kalan konuların üzerine odaklamak ve referanduma gitmektir. Annan Planı'ndaki süreci bir daha yaşamamak için Rumlar yine 'hayır' derse Kıbrıs Türk tarafının statüsünün ne olacağıyla ilgili artık bir uzlaşının ortaya çıkması gerekir. Bir şans daha verildikten sonra bizim ne olacağımız dünya ile bağlantımızın ne olacağı sorusunun da sürecin başında netleşmesi çok elzem. Eğer böyle bir kurgu yapılırsa o zaman yeni bir müzakere sürecinin anlamlı olabileceğini düşünüyorum."
TÃœRKÄ°YE'DEN KKTC'YE ELEKTRÄ°K PROJESÄ°
Türkiye'den KKTC'ye elektrik getirilmesi projesi üzerinde çalıştıklarına dikkati çeken Nami, şöyle devam etti:
"Göreve geldiğimiz andan itibaren bu projenin artık kavramsal boyuttan çıkıp da rakamsal boyuta gelmesi ve gereken adımların atılması için yoğun çaba sarf ettik. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun son Kıbrıs ziyaretinde Türkiye'nin ciddi tavrının ve kararlılığının devam ettiğini ifade etmesi, teyit etmesi bizim için son derece sevindiriciydi. Bizim hedefimiz; buradaki enerji maliyetlerini düşürmek ve temiz enerjiye kavuşmak. Eğer bu proje safhalara taşınacaksa ilk safhada bu konuda uzmanlara teyit etmek olacak. Süratle hayata geçmesini talep ediyoruz."
Yorum Yazın