Kıbrıs Türk mücadele ve siyasi tarihinde önemli izler bırakan, çok yönlü kişiliyle tanınan Dr. Burhan Nalbantoğlu, ölümünün 41’inci yıl dönümünde anılıyor.
6 Şubat 1980’de hayatını kaybeden Nalbantoğlu için, Koronavirüs pandemisi nedeniyle bu yıl mezarı başında anma töreni düzenlenemeyeceğini duyuran ailesi, anma mesajı yayımladı.
Toplumsal direniş yıllarının tüm aşamalarında öncü rol oynayan ve Erenköy dahil birçok cephede görev yaparak Kıbrıs Türk milli mücadelesine damga vuran; Kıbrıs Türk halkının demokratikleşme sürecinde ön safta yer alan; KKTC’nin tüm sağlık altyapısında imzası olan, TMT kurucularından eski Sağlık Bakanı ve milletvekili Dr. Burhan Nalbantoğlu, meclis komitesindeki bir tartışma sonrasında beyin kanaması geçirmişti.
Özel uçakla tedavi için Ankara’ya götürülen ancak kurtarılamayan Nalbantoğlu, bugün ülkenin en büyük hastanesi olan ve adını taşıyan Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin yapımına da öncülük etmişti.
Nalbantoğlu ailesi, ölüm yıl dönümündeki anma mesajında “Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastahanesi, tüm karşı çıkışlara karşın, onun ısrarlı takibi, vizyon ve öngörüsüyle ortaya çıkmış, hatta hastanenin yapılışında bizzat çalışmıştı” ifadelerine yer verdi.
NALBANTOĞLU’NUN HASTANE TEMEL ATMA TÖRENİNDEKİ KONUŞMASINDAN
Aile mesajında, değeri her geçen yıl daha iyi anlaşılan Dr. Burhan Nalbantoğlu’nun, hastanenin temel atma töreninde 19 Aralık 1971’de yapmış olduğu konuşmadan şu alıntıları da paylaştı:
“Kıbrıs’ta Türklüğün var olma mücadelesinin tarihini yazanlar birçok şeylerin yanında Adiloğlu Kliniği diye tanınan küçük bir yerde doktor, hemşire, bir avuç teknisyenin verdiği mücadeleyi, emeği yazmadan edemezler. Toplumumuzun bundan 2 sene önce itilmiş olduğu toptan mücadelenin tıbbi gereğini yerine getirecek vasıtalardan yoksundu. Sağlık hizmetleri cemaat meclislerinin değil, cumhuriyet yönetiminin yetkisinde olduğundan ve de beraber çalışıldığından mevcut Türk personelin yarısı Rum kesimine düşen bir ortak hastanede mahsur kalmıştır. Orada tedavi sırasını bekleyen hastalar mevcuttur. Güvenlik gereği bir yana, bu olayların bir teki dahi Türk toplumunun kendine özgü sağlık hizmetlerine sahip olmasına yeterlidir. Başlangıçta zorluklarla başlayan bu düşünce gittikçe genişledi ve benimsendi. Önce Lefkoşa’da terk edilmiş Ardath Sigara Fabrikası süratle ameliyathanesi olan bir koğuş haline getirildi. En kısır imkanlardan Lefkoşa Türk Genel Hastanesi hepimizin bildiği değişik maksatlı binalara yerleştirildi. Limasol, Mağusa, Larnaka ve Baf bu örneği tekrarladı. Her kasabamız iyi kötü bir sağlık merkezine, bir hastaneye kavuştu. Fakat bunlarla yetinmek olmuyordu. Bugünkü modern modern tıpta bizim de hastane niteliği taşıyabilecek ve bütün sağlık merkezlerinin ve küçük hastanelerin son müracaat yeri olabilecek modern bir hastaneye kavuşması sırası gelmiştir.”
Nalbantoğlu ailesinin mesajında “İnsan sağlığının ne kadar önemli olduğunu tüm dünya ile birlikte bir kez daha anladığımız bugünlerde, harcanan emek ve verilen mücadele için sonsuz teşekkürlerimizi sunar Dr. Burhan Nalbantoğlu’nu özlemle anarız” denildi.
Yorum Yazın