Bu saldırının kamuoyundaki yansımalarının önemine dikkat çeken Arıklı “Bunlarla mı anlaşma yapacağız?” sorusunun bir kez daha gündeme geldiğini, Kilise ve EOKA destekli Rum gençlerin bu tür olaylarda kullanılmasının dikkat çekici olduğunu anlattı.
1950’lerden bu yana söylenegelen “En iyi Türk ölü Türk” sözünün günümüzde de tekrarlandığına vurgu yapan Arıklı “Sayın Cumhurbaşkanı Akıncı Rum tarafıyla Mülkiyet, Toprak ve Nüfus gibi hayati konuları görüşmeye hazırlanırken Rum gençlerin Kilise ve EOKA uzantısı grupların yönlendirmesiyle şiddete başvurması, 2. Cumhurbaşkanı Talat’a Güney’de yapılan bıçaklı saldırı, bir müzisyenimizin bıçaklanması ve bir baba-oğulun yine bu gruplar tarafından darbedilmesi önemsenleyecek ve geçiştirilecek olaylar değildir” dedi.
ELAM’ın arkasındaki güç
Kilise’nin desteklediği grupların üzerine benzin dökerek bayrağımızı yaktığını, Kıbrıs Türk basınının bu olayların üzerine yeterince gitmediğini söyleyen Arıklı, “Basın dediğimiz güç, olayları nasıl aktaracağımız konusunda büyük bir etkendir, bu gücün dikkatli kollanılması gerekmektedir” dedi.
“Biz Türk tarafı olarak hiç bir zaman savaş çığırtkanlığı yapmadık, yapmıyoruz” diye konuşan Güven Arıklı Güney’de Türklere yapılan saldırıların polis tarafından kollandığını, saldırılarda görev alan militanların mahkemelerde cezalandırılmadığına işaret etti. “Böyle bir saldırı Türk tarafında yapılsaydı başta AB olmak üzere bir çok uluslararası örgüt büyük bir yaygara çıkaracaktı” diye konuşan Güven Arıklı, ELAM terör örgütünün saldırılarına sessiz kalan AB ülkelerini de kınadı.
Akıncı, doğru yaptı
Kıbrıs Türk tarafı olarak bugüne kadar seçilen liderlerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Arıklı, “Geçmişte Kıbrıslı Türkler’e başkanlık edenlerin hepsi kendi çapında birer liderdi ve bir duruşları vardı. Ara bölgede yapılan ve iki tarafı biraraya getirmeyi amaçlayan etkinliğe Anastasiadis’in “Cumhurbaşkanı” olarak, Akıncı’nın ise “Toplum Lideri” sıfatıyla davet edilmesine Türk tarafının verdiği tepki, Kıbrıs Türkü olarak bizleri gururlandırdı. Sayın Akıncı diklenmeden dik durdu, herkesin sempatisini kazandı” dedi.
Türkiye-AB ilişkileri
Programda Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini de değerlendiren Arıklı, “Anavatan Türkiye genç nüfusu ile Avrupa ülkelerinin en büyük korkusu olarak dikkat çekiyor. Türkiye’de nüfus konusunda yürütülen politikalar kesinlikle doğrudur. Türkiye’nin önümüzdeki 25 yıl içinde sahip olacağı dinamikler Avrupa ülkelerinin gözünü korkutmaktadır” dedi
Rumlar ödüllendirildi
Türkiye-AB ilişkilerinde Kıbrıs’ın rolü konusunda da açıklamalarda bulunan Arıklı “Güney’de yapılacak genel seçimlerde nasıl bir sonuç çıkacağı şimdiden öngörülememektedir. Ancak 2004 Annan Planı dönemine baktığımızda “evet” diyen Türk tarafı cezalandırıldı, “hayır” diyen Rumlar ödüllendirildi. Sorulması gereken şudur: Bu kez de Rum tarafından hayır çıkarsa ne olacak? Bugüne kadar gelen Türk liderlerinin hepsini “uzlaşmaz” olarak niteleyen Rumlar, kendilerine en yakın lider olarak gördüğü Talat’a bile silahlı saldırıda bulunabilmiştir. Ne yazık ki “En iyi Türk, ölü Türk” mantığı ile hareket eden Rum tarafıyla, Akıncı’nın da bir ilerleme sağlayacağına dair ışık göremiyoruz” diye konuştu. AB üyesi Güney Kıbrıs’ın büyük bir ekonomik kriz içerisinde olduğuna dikkat çeken Arıklı, “Biz de Avrupa Birliği’ne giremiyorsak Türk Birliği’ni kurup, Türk milletlerini bir araya getirebiliriz. Türk dış politikası bu konuda mesajlarını vermek durumundadır” dedi.
UBP’nin üye potansiyeli 20-25 bin
KKTC’deki siyasi partilerle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Yrd.Doç.Dr. Güven Arıklı, Ulusal Birlik Partisi’nde ilk kez uygulanan üyelik sisteminin işleyişinde bir sorun yaşanmadığını belirterek “UBP’nin 20-25 bin üye potansiyeli olduğu iddiaları doğrudur. Son kurultay için 9 bini aşkın partili üye kaldı yaptırmıştır, Oy kollanma noktasında 6 bin civarında kişi aktif olarak sandığa gitmiş, bir demokrasi şöleni yaşanmıştır. UBP’nin bu potansiyeli, bir güç gösterisi olarak da algılanmış, diğer siyasi partiler açısından bakıldığında korkutucu bir tablo olarak ortaya çıkmıştır” diye konuştu
Bu hükümet başarılı olacak
Programda “UBP-CTP koalisyonunun önümüzdeki dönemde kalıcı ve faydalı icraatlarda bulunacaklarına inanıyorum” diye konuşan Arıklı “Sağda yeni parti kurulacağı, UBP’nin oy kaybedeceği gibi görüşlerin gerçekleri yansıtmadığı bu kurultayda açık bir şekilde görülmüştür. UBP’nin Sayın Özgürgün liderliğinde sürdüreceği yükseliş, yapılacak ilk seçimlerde kendini gösterecektir. Aksaklıklar tabii ki olacaktır ancak bu koalisyonun önümüzdeki dönemde yararlı icraatlar yapacağına dair beklentiler gerçekçi beklentilerdir” dedi. “CTP-UBP koalisyonunu oluşturan iki liderin kalıcı işler yapacağı konusunda herkesin yapıcı davranmasında fayda var” diye konuşan Arıklı, “UBP ve CTP, icraatlarıyla olumlu destek alacaktır. Sağlıklı bir değerlendirme yaklaşık 6 ay sonra yapılabilir, şu anda söylenenlerin geçerliliği yoktur” diye konuştu
Su konusunda koparılan fırtınalar
Anavatan Türkiye’den gelen su konusunda yaratılan fırtınanın, bazı marjinal grupların ortaya attığı iddialardan öteye geçemediğine dikkat çeken Arıklı “Bu projeyle ilgili gelişmeler birilerinin dürtmesine göre belirlenmeyecektir. Kıbrıs’ın 50 yıllık su ihtiyacını karşılayacak bu büyük projenin öncelikle olarak kalıcılığı ve sürdürülebilir olması göz önüne alınacaktır" dedi.
"Su projesiyle ilgili protokol İrsen Küçük döneminde imzalanmıştı. O dönemdeki ilişkiler çok sıcaktı ve sık sık karşılıklı görüşmeler oluyordu. Ben su projesi konusunda devletlerarası anlaşma imzaladığına inanıyorum” diyen Güven Arıklı, Türkiye’nin her zaman KKTC’nin yanında olduğuna işaret ederek “KKTC’de uygulanması gereken projelerin gerçekleştirelememesi nedeniyle Türkiye’nin tahsis ettiği para ne yazık ki kullanılamamaktadır. KKTC’deki marjinal gruplar, bu gibi konuları Anavatan Türkiye’ye muhalif söylemlerle tırmandırmakta, varlıklarını sürdürme adına bu verdikleri çaba dikkatlerden kaçmamaktadır” dedi.
Yorum Yazın