“Londra’nın, Doğu Akdeniz’de ortaya çıkan meselenin çözüme kavuşması için, Avrupa-Türk ilişkilerinde onarılamayacak bir zarara yol açabilecek olan önlemler alınmasının değil, diyaloğun en uygun yol olduğu iddiasında bulunduğunu”öne süren gazete, bir diğer ifadeyle, Londra’nın Türkiye’nin kanunsuz olduğu iddia edilen faaliyetleri konusunda, AB tarafından cezasız kalmasını istediğini ve ortaya çıkan meselenin çözümü için Çavuşoğlu’nun önerilerini AB’ye “mantıklı bir zemin” olarak sunduğunu öne sürdü.
Yine “elde ettiği bilgilere” dayanarak, İngiltere’nin pozisyonunu belirlediğini, öte yandan Türkiye aleyhinde Avrupai yaptırımlarda bulunulmasını durdurmak veya en azından yoluna koyulan önlemleri etkisiz hale getirmek için diplomatik düzeyde girişimlerde bulunduğunu ifade eden gazete, İngiliz diplomatların bu çerçevede, tezlerinin doğruluğu konusunda ikna etmek için ortaya bazı argümanlar koyduklarını belirtti.
Öte yandan Brüksel’in ise, AB Dış İlişkiler Servisi ve Komisyon’un ortak önerileri temelinde bir önlemler paketi yoluna koymaya çalıştıklarını kaydeden gazete, “elindeki bilgilere” dayanarak, AB birimlerinin hali hazırda bir koordinasyon toplantısı yaptıklarını ve bu çerçevede çeşitli olası önlemler konusunda fikir alışverişinde bulunulduğunu belirtti.
Gazete “aynı bilgilere” dayanarak, “yetkili birimlerin gecikmeyeceğini ve kısa süre içerisinde koordinasyon rolünü üstlenen AB Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ile Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in ofislerine önerilerini sunmalarının beklendiğini” öne sürdü.
Rum kesiminin hedefinin ise, AB tarafından önlemler alınmasına ilişkin bir karar ortaya çıkması olduğunu kaydeden gazete, Rum Dışişleri Bakanlığında da, Türkiye aleyhinde önlemler uygulanması hedefiyle hummalı bir çalışma hüküm sürdüğüne işaret etti.
Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in meseleyi şahsi olarak ele aldığını ve Ankara aleyhinde önlemler alınması için AB Zirvesi ile AB Genel İşler Konseyinin kararlarının uygulanmasını umarak, Brüksel ve AB’deki muhataplarıyla sürekli temas içerisinde bulunduğunu yazan gazete, Hristodulidis’in “karartma” uyguladığını ve bunun sonucunda da, meseleyle ilgili temas ve görüşmelerin yayımlanmadığına işaret etti.
Gazete Rum kesiminin, bazı üye devletlerin ve özellikle de İngiltere’nin tutumuna bağlı olarak, zorlukların farkında olduğunu, fakat zorluklara rağmen pes etmediğini ve Türkiye aleyhinde önlemler kabul edilmesini umarak, 15 Temmuz’da AB Dış İlişkiler Konseyi, 18 Temmuz’da da AB Genel İşler Konseyinde sunulmakta olan iki dönüm noktasını değerlendirmeye çalıştığını ekledi.
TİTİNA LOİZİDU DAVASI
Bu arada gazete “İngiltere Dışişleri Bakanlığı Durmuyor” ara başlıklı haberinde, Londra’nın, Lefkoşa Rum kesimi karşısında tüm aşamalarda Ankara’nın hedeflerine hizmet etme çabasında dur durak bilmediğini öne sürdü.
Yine “elindeki bilgilere” dayanarak, “birkaç hafta önce Strazburg’da, Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı Türkiye desteklenerek Titina Loizidu davasının kapanması için bir girişimde bulunulduğunu”ileri süren gazete, başlıca hedefin, Taşınmaz Mal Komisyonun meselenin tek çözüm yolu olduğunu vurgulayarak, Loizidu davasının “olumlu sonuçlarının etkisiz hale getirilmesi olduğunu” iddia etti.
Yapılan oylamada Avrupa Konseyinin 21 üye devletinin, başta İngiltere olmak üzere, Loizidu davasının kapanması lehinde görüş ortaya koyduklarını kaydeden gazete, yalnızca 5 ülkenin ise bunun karşısında oy verdiklerini belirtti.
Loizidu davasının kapanmadığını ve 19 ülkenin oylamada çekimser kaldığını yazan gazete, dolayısıyla davanın kapanması önerisinin gerekli oyları toplayamadığını ekledi.
“YAVUZ” SONDAJ GEMİSİ APOSTOLOS ANDREAS AÇIKLARINA YÖNELİYOR İDDİASI
Bu arada gazete başka bir haberinde ise, Yavuz sondaj gemisinin dün sabah saat 07.00’de, Apostolos Andreas burnu açıklarındaki bölgeye gitmek için demir aldığını öne sürdü.
Türkiye’nin sondaj yapılacak olan nokta için “yasadışı” bir Navtex ilan etmesinin beklendiğini öne süren gazete, Yavuz gemisinin Karpaz bölgesine bugün öğle saatlerinde ulaşmasının beklendiğini ekledi.
RUM KESİMİNDEN DOĞAL GAZ İÇİN ORTAK FORUM HAZIRLIĞI
Simerini gazetesi ise “Kıbrıslı Türklerin Karar AlmaSüreçlerine Katılmadan Bilgilendirilmesi İçin Ortak Enerji Forumu Fikri” başlığıyla manşetten yayımladığı haberinde, elde ettiği “güvenilir bilgilere” dayanarak, Rum kesiminin, Kıbrıslı Türklerin de katılımıyla ortak bir enerji forumu meydana getirilmesine dair bir fikri incelemekte olduğunun görüldüğünü ve Kıbrıslı Türklerin bu çerçevede, Kıbrıs sorununun çözümüne kadar karar alma süreçlerine katılmadan, enerji konularıyla ilgili bütün gelişmeler konusunda bilgilendirilebileceklerini iddia etti.
Gazete “fakat bunun diğer tarafta hoş karşılanmasının öngörülmediğini, çünkü Türkiye ile Kıbrıslı Türklerin tezinin doğal gazla ilgili bütün konuları ele alacak olan ve iki toplumun temsilcilerinden oluşacak karma bir komite kurulması şeklinde olduğunu” belirtti.
Gazete “Total Şirketiyle Olan Anlaşmalar Mühürleniyor” başlıklı bir haberinde ise, “elindeki bilgilere” dayanarak, Total şirketi ile olan işbirliğinin tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki tüm parsellere yayılmasına ilişkin anlaşmanın, Temmuz ayı sonuna kadar tamamlanmasının beklendiğini yazdı.
Rum kesiminin, tek yanlı olarak ilan edilen Rum MEB’indeki ileri sürülen Türk meydan okumalarına, enerji programının genişlemesiyle yanıt vermekte olduğunu da öne süren gazete, enerji programının genişlemesinin temel eksenlerinden birinin yeni bir tur ruhsat ihalesine çıkılması olduğunu ve bunun ise bu yılın sonunda veya 2020 yılının başında yapılacağını iddialarına ekledi.
Yorum Yazın