CTP’den yapılan açıklamaya göre, Parti Genel Merkezi’nde bu sabah bir grup gazeteciyle buluşan Erhürman, “yeni CTP’nin yol haritasını” paylaştı.
Erhürman, Kıbrıs’ta ancak BM parametreleri çerçevesinde bir çözümün gerçekleşebileceğini fakat o güne kadar ve o günden sonra da CTP’nin haysiyet, adalet, üretim ve hizmet temelindeki sol politikalarını hayata geçirmek için çalışmaya devam edeceğini kaydetti.
Sol bir parti olarak tüm sorunların çözümünü Kıbrıs sorununun çözümünün sonrasına erteleyen bir anlayışı kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Erhürman, “İnsanların insan onuruna yaraşır bir hayat sürmesi, adil bir düzende yaşaması, üretmesi, kamu hizmetlerinden eşit biçimde yararlanması ve gelirin adil bir biçimde bölüşülmesi sol bir parti olarak bizim için önemlidir. Bu sorunların çözümünü Kıbrıs sorununun çözümünün sonrasına ertelemek mümkün değildir. İnsan yaşamında her gün önemlidir. Kaldı ki Kıbrıs sorununun çözümünün ertesi günü sihirli bir değnek bize dokunmayacaktır. Kıbrıs Türk Devleti’nin yine ekonomi, turizm, insan hakları, eşitlik, demokrasi meselesi olacak. Bizim hem Kıbrıs sorununun çözümünün öncesinde, hem de bu sorunun çözümünün sonrasında haysiyet, adalet, üretim ve hizmet temelindeki sol politikaları hayata geçirme hedefimiz vardır” dedi.
Açıklamaya göre, Kıbrıs sorununun çözümünün parametrelerinin belli olduğunu ve ülkede öngörülebilirliğin oluşması, belirsizliklerin ortadan kalkması için bir an önce çözüm istediklerini vurgulayan Erhürman, “Sorunun bir an önce çözülmesi ve belirsizliklerin ortadan kalkması için eskisinden de daha fazla çalışacağız” dedi.
Erhürman, sözlerine, “Ancak bununla yetinmemiz mümkün değil. Bunun yanında, Kıbrıs sorunu çözülmeden önce de, çözüldükten sonra da ekonominin nasıl büyütüleceğini, pastanın nasıl daha adil paylaşılacağını, eğitim ve sağlıkta neler yapılacağını, üretimin nasıl teşvik edileceğini programlamamız, planlamamız, projelerimizi hazırlamamız gerekir. Manifestoyu bu düşüncelerle hazırladık” diyerek devam etti.
CTP’nin sol değerlerin ve ilkelerin gereği olarak, ‘ben’ değil ‘biz’ diyerek yeni yolunu yürüyeceğini, halka hizmet edeceğini, halkın hizmetçisi olacağını belirten Erhürman, “Bazı arkadaşlarımız benmerkezci davranırsa, kişisel hırslarla, beklentilerle hareket ederse bunlara yeni dönemde hiçbir şekilde fırsat tanımayacağız ve tüzüğümüz neyi gerektiriyorsa yapmaktan çekinmeyeceğiz” dedi.
Dünyanın genelinde halkların statükodan sıkıldığını ve değişim aradığını vurgulayan Erhürman, “Bizim özel sebeplerimiz de var. İçinde bulunduğumuz yapı sürdürebilir değildir. Halkımız doğal olarak bu yapının değişmesini istemektedir. O yüzden yeni CTP’nin yeni programını hazırlamak, yeni projelerini geliştirmek ve bu sağ statükonun gerçek alternatifi olan sol politikaları ortaya koymak boynumuzun borcudur. Ülkedeki sağ statükoyu ve 1963’ten beri adaletsizliğin üzerine inşa edilen düzeni değiştirecek yegane güç CTP’dir çünkü sağ bir statükonun hüküm sürdüğü yerde yeni olan soldur” dedi.
Açıklamaya göre, Manifestoda Türkiye ile ilişkiler konusunda ayrı başlık açılmaması yönünde gelen soruya yanıt veren Erhürman, “Böyle bir şeye gerek duymadım. Siyasi eşitliği, tüm halklarla ilişkide eşit statüyü ve Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetmesini, özne olmasını savunurken ayrı bir başlık açıp Türkiye ile ilişkilerin nasıl olacağını ayrıca yazmaya gerek yok. Manifestoda yer alan haysiyet politikamız tüm halklarla eşit olmayı, kendi kararlarımızı kendimiz vermeyi, kendi kendimizi yönetmeyi ve özne olmayı öngörüyor zaten” dedi.
CTP’nin Kıbrıslı Türklerin uluslararası camiada hak ettiği yeri almasını sağlamak gibi bir görevi olduğunu kaydeden Erhürman, tüm dünya ülkeleriyle eşit, saygıya dayalı bir ilişki kurmayı hedeflediklerini belirtti.
Hayvan üreticilerinin yine sokakta olduğunu çünkü devletin üretim ve üretici kesimler için herhangi bir politikası olmadığını, önce Rumlardan kalan malların, bugün de sadece Türkiye’den gelen paranın dağıtımıyla ilgilenen sağ statükonun devam ettiğini belirten Erhürman, “sağ hükümetlerin ne üreteceğiz, nasıl üreteceğiz gibi bir dertleri olmadığını” savundu.
CTP’nin yeni dönemde üretim ve ekonomi politikalarıyla yol alacağını belirten Erhürman, eşitliği sağlamak zorunda olduklarını, turizm ve eğitim gibi alanlarda CTP’nin söyleyecek çok sözü olduğunu, programının, plan ve projelerinin de kurultaydan kısa bir süre sonra açıklanacağını vurguladı.
Açıklamaya göre, CTP’nin hükümete daha güçlü gelmesi durumunda ‘Göç Yasası’ diye anılan 47/2010 sayılı yasanın kademeli olarak kaldırılacağını ifade eden Erhürman, “Maaşları düşürerek kamuyu hantallıktan kurtaralım, devleti küçültelim diyerek iş yapacağınızı zannederseniz, sonra da Meclis’te kürsüye çıkıp bu yasa amacına ulaşmadı demek zorunda kalırsınız. Evet, bu yasa hükümete geldiğimizde planlı şekilde kademeli olarak yürürlükten kaldırılacak” dedi.
Kamuda maaşların düşük olmasının kamuya giriş açısından caydırıcı olmadığını, kamuda iş güvencesi, sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı gibi hakların bulunduğunu, bu hakların özel sektörde tanınmadığı koşullarda gençlerin yine kamuya girmeyi tercih edeceğini ve ettiğini belirten Erhürman, bu yasanın sadece adaletsiz değil, aynı zamanda anlamsız da olduğunu vurguladı.
Erhürman, önemli olanın özel sektörde çalışanların haklarına ilişkin koşulları düzeltmek, sıkı denetim uygulamak ve insanları üretime yönlendirmek, teşvik etmek olduğunu, kamuda çalışmaya yönelik talepleri azaltacak olanın bunlar olduğunu kaydetti.
Açıklamaya göre, CTP’nin yeni döneminde sosyal ve ekonomik politikalarını hayata geçirmek için maddi kaynağı nereden bulacağı yönündeki soruyu yanıtlarken de Erhürman, CTP’nin bu kez iktidara gelmeden önce, yeni programını ama yalnızca programını değil o programa uygun plan ve projelerini de hazırlayacağını ve Türkiye ile mali protokol görüşmelerine bunlarla birlikte oturacağını söyledi.
Erhürman konuşmasına şöyle devam etti;
“Masaya oturduğumuzda ne yaptığını, ne istediğini, nasıl yapacağını bilen bir CTP olacak. 98’den beri parti programımızda bir değişiklik olmadı. Kurultaydan hemen sonra bu manifestoda ortaya koyduğumuz temeller üzerinde ayrıntılandırılan programımızı hazırlayacağız. Projelerimiz, hatta yasa tasarılarımız dahi hazır olacak ve halktan öyle oy isteyeceğiz. Ankara ne der meselesi ile ilgili hep konuşulan şey, protokol masasına dersimizi çalışmadan oturduğumuzdur. Bunun doğruluk payı vardır. Mali politikalarınız, ekonomik programınız hazır değilse ve seçimde bunlar için halktan destek almadıysanız, halk arkanızda değilse, elbette Ankara’yı ikna edemezsiniz. Türkiye buradaki sahayı elbette bizim kadar tanımaz. Burayı, buranın ihtiyaçlarını, bu ihtiyaçları gidermek için hazırladığınız programı, planları, projeleri anlatamıyorsanız, ortaya koyamıyorsanız sorun tabii ki biraz da sizdedir. Yeri geldiğinde, ey Türkiye saygımız sonsuz ama buradaki koşullar böyle değil, bu öngörü burada tutmaz, çözüm onun yerine budur demek, diyebilmek gerekiyor. Bunun için de çok çalışmanız ve hazırlıklı olmanız gerekiyor. Bakın bugün Göç Yasası yüzünden hastanede çalışacak doktor bulamıyoruz. Sahayı biz biliyoruz. Politikaları da ortaya bizim koymamız gerekiyor. Ekonomik programda ne talep edeceğimizi de ortaya koyacak olan biziz. Buna rağmen Türkiye ben para vermem derse, bu noktada yapılacak şey olanı biteni halkımızla paylaşmak olacaktır. Ama bunun için de halktan oy isterken bunları yapmak için oy istediğinizi çok açık biçimde paylaşmanız gerekir” .
Açıklamaya göre, “CTP’li olarak oy verenler bir an önce seçim olsa da bir tokat da biz atalım der gibi, ne düşüyorsunuz” şeklindeki soruyu da yanıtlayan Erhürman, “Birkaç ay önceye kadar duyuyordum ama yeni dönemle ilgili program ve projelerimizi paylaşmaya başladıktan sonra, yeni bir umuttur bu ve buna el vereceğiz dediklerini duyuyorum. CTP’lilerin bu şansı yeni CTP’ye tanıyacağından eminim. Tabanımız çok sıkıldı parti içi didişmelerden. Şu anda zemin yine birlikte olmaya uygundur, taban da buna hazırdır” dedi.
Pazar günü gerçekleştirilecek kurultayın ardından parti meclisinden çıkacak MYK ile ilgili soruyu da yanıtlayan Erhürman, kafasında ekip konusunda fikir oluştuğunu ama kimin hangi görevi alacağının elbette kurultaydan sonra belli olacağını belirtti.
Erhürman, “MYK ve PM bu partide üretim yapılacak yegane yer değildir. Gölge kabineler konusunda çok ciddiyim. İki ayrı gölge kabineden birincisi geleceğin plan ve programlarını hazırlayacak, ikincisi de hükümeti adım adım takip edecek. Dolayısıyla CTP’de çalışmak, üretmek isteyen herkese yer vardır, olacaktır. Tek bir CTP’linin dahi potansiyeli asla heba edilmeyecektir” dedi.
Yorum Yazın