ERTUĞRULOĞLU
Bakanlık açıklamasına göre Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu baş başa görüşme öncesi yaptığı açıklamada, Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nu KKTC’de görmekten duyduğu memnuniyeti aktararak, Kıbrıs konusundaki gelişmelerin Lefkoşa ile Ankara’nın birlikte saptadığı, yürüttüğü ve savunduğu bir ulusal dava olduğunu vurguladı.
Ertuğruloğlu, dolayısıyla her aşamada Anavatan-Yavruvatan birlikteliği ve dayanışması zemininde bu davayı savunmak ve bir neticeye vardırma görevlerini birlikte yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Kıbrıs Türk halkının Anavatanının desteğini her zaman hisseden, bu desteğin her zaman devam edeceğinden emin olan ve Anavatanına, kendi devletine bağlılığını hisseden bir halk olduğunu vurgulayan Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk halkının bu mücadelede yaşamakta olduğu ve kendisine yaşatılan belirsizliğin sona erdirilmesi gerektiğine inandığını kaydetti.
Ertuğruloğlu, “Bizim mücadelemiz Kıbrıs Türk halkının hak etmediği belirsizlik ortamından bir an önce çıkarılmasıdır” dedi ve şöyle devam etti:
“Müzakerelerin gelmiş olduğu nokta ortada… Müzakereler devam eder, etmez biz KKTC Dışişleri Bakanlığı olarak Kıbrıs Türk tarafının, Türk tarafının müzakere masasını terk etmesi gerektiğini savunan bir bakanlık değiliz, tabi ki bu son derece yanlış olur. Ama ucu açık müzakere sürecinin, yarın ne olacağı belli olmayan bir şekilde 50 yıla varmış müzakere sürecinin bir 50 yıl daha devam edebileceği gibi bir görüntü de vermememiz gerekir.
Kıbrıs Türk halkı Kıbrıs meselesinin artık bir neticeye vardırılması gereğine inanmaktadır. Ama müzakere masasında kırmızı çizgilerimizin ne olduğu net bir şekilde bilinmesi gerekir. ‘Ne pahasına olursa olsun, nasıl olursa olsun, bir anlaşma olsun da ne olursa olsun’ anlayışından uzak bir şekilde bu müzakereleri götürme gereğine inanıyoruz.
Rum tarafının hakimiyetçi zihniyeti ortadadır. Son Enosis kararı ile de bunu bir kez daha sergilemişlerdir.
Ben şunu da vurgulamak istiyorum; Rum tarafının Enosisci zihniyeti yeni mi keşfedildi? Rum tarafının Enosisci zihniyeti zaten herkesin malumu olandı.
Benim Tahsin Ertuğruloğlu olarak eleştirmek istediğim; bu gerçekler yokmuş gibi Kıbrıs Türk halkına bu müzakerelerde; ‘her şey neredeyse oldu bitti, her konuda neredeyse anlaşmaya varıldı, tek güvenlik ve garantiler konusunda kalan bazı konular var’ şeklindeki mesajlar. Yani Türkiye’nin üzerine baskıları işaret eden anlayışın, ifadelerin yoğun bir şekilde Kıbrıs Türk halkına ve uluslararası camiaya verilen bir süreçten geldik. Ve şimdi bu mesajları veren arkadaşlarımız bir anda sanki hiç bilmedikleri bir Rum, Enosisci zihniyeti yeni keşfetmiş gibi bir duruma girildi. Bunun düzeltilmesi gerekir, gerçeklerin net bir şekilde görülmesi, ifade edilmesi gerekir.”
Tahsin Ertuğruloğlu, Kıbrıs Türk tarafının Anavatanı ile birlikte son derece halkı oldukları davada bu adanın bir Helen adası olmasını engelleyecek, Kıbrıs Türkünün kendi adasında eşit özgür ve Anavatanının güvencesi altında geleceğini belirleme hakkına sahip bir şekilde yoluna devam edeceğine sonuna kadar inanarak, bu davayı sürdürme kararlılığında olduğunu kaydetti.
Ertuğruloğlu, Çavuşoğlu’nun bugün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile gerçekleştirdiği ortak basın toplantısında verdiği mesajları da büyük bir memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu mesajların muhatapları tarafından iyice algılanmasını ümit ettiğini söyledi.
ÇAVUŞOĞLU
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Ertuğruloğlu’na “çok değerli bakanım, sevgilim ağabeyim” diye hitap ederek başladığı konuşmasında, KKTC ziyaretinde Kıbrıs müzakere sürecindeki son gelişmeleri değerlendirdiğini söyledi.
“KKTC’NİN TÜRKİYE VE YURTDIŞINDAKİ TEMSİLCİLİKLERİNİN ARTIRILMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Çavuşoğlu, geçen Kasım ayında KKTC’ye geldiğinde Dışişleri Bakanlığı Dijital Arşiv Sistemi ile ortak projeleri olan yeni Bilgi Teknolojileri Altyapısının açılışını yaptıklarını anımsatarak, şimdi de KKTC’nin Türkiye ve yurtdışındaki temsilcilik sayısının artması için beraber çalıştıklarını kaydetti.
Mevlüt Çavuşoğlu, bunun yanında temsilciliklerin daha iyi şartlarda görev yapabilmesi için hem fiziki imkanlarını güçlendirmeye çalıştıklarını, hem de yeni personel konusunda birlikte çalıştıklarını söyledi.
İleriki süreçte bu yönde atılacak adımlar bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ın geleceğini ilgilendiren bu müzakere sürecinde maalesef vardığımız noktada Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının tüm samimi gayretleri ve yapıcı yaklaşımına rağmen Rum tarafının aynı samimiyette olmadığını görmeye başladık. Yani bildiğimiz şeyler ama biz kalıcı bir çözüm olsun ve sabırla müzakereler sürdürülsün anlayışı içerisinde olduk. Fakat bunun suiistimal edildiğini gördük. Son Enosis kararı ve daha önce Mont Pelerin’deki masadan kalkmalar, önemli konuları müzakere etmekten kaçınmalar… Maalesef aynı yaklaşımı göremiyoruz. Bugün de net mesajlar verdik, Rum tarafı da çözüm istiyorsa samimi dürüst olacak ve çözüm istediğini gösterecek, ispatlayacak. Ciddi samimi bir şekilde müzakereyi yapacak, olur olmaz ayrı bir şey ama ayak oyunlarına gerek yok. İç siyasi kaygılarla manevralara da gerek yok. Kaldı ki bizim bu tip manevralara, ayak oyunlarına ihtiyacımız yok, görüyoruz gerçekleri…
Umarım bu hatalarından dönerler. Biz Kıbrıs adasının barış, huzur ve istikrar adası olmasını gönülden istiyoruz. Kıbrıs Türk halkının beklentilerini biliyoruz. Garanti ve güvenlik konusu dahil Kıbrıs Türk halkının beklentilerini her zaman karşılayacağımızı, her zaman Kıbrıs Türk halkının yanında olacağımızı vurgulamak isterim.”
Yorum Yazın