Lefkoşa Türk Belediyesi, önceki gün bir kasap dükkanında, “ölmek üzereyken kesilen ve vatandaşa sunulan 280 kilo et” ele geçirdi.
Geçtiğimiz yıl içinde toplam 3 bin 500 kilo kaçak et elde edilirken, 2017’de de kaçak kesim ve ülkeye kaçak sokulan et sorunu artarak devam ediyor.
Caydırıcı cezalar olmaması nedeniyle, halka sağlıksız et yediren kasaplar, pervasızca sektördeki meslektaşlarını da olumsuz etkiliyor.
Zaman zaman çalışma ve işyeri izinleri iptal edilse de, değişik isimlere alınan iş yeri çalıştırma izinleri ile halkı zehirlemeye devam ediliyor.
Kaçak kesim ile sağlıklı kesim arasında dağlar kadar fark olduğunu söyleyen tecrübeli kasaplar ise, veteriner kontrolünde kesilen etlerin tercih edilmesini istedi. Ette mühür olayının önemine dikkat çeken kasaplar, sağlıksız etin renginin de değiştiğini vurguladı.
Et rengi önemli
Havadis’e konuşan tecrübeli kasaplar, vatandaşı et alırken rengi konusunda uyardı ve “Sağlıklı et rengi açık olan ettir” dedi.
Kasaplar ayrıca yaygınlaşan et kaçakçılığının önüne geçilmesi hususunda yetkililerin daha caydırıcı cezalar vermesi gerektiğine değindi.
Kaçakçılığın önlenebilmesi için i fiyat düzenlenmesinin şart olduğunu belirten kasaplar, “Kaçakçılığı önlemek mümkün değildir. Güneyde et ucuz çünkü hükümetlerinin sağladığı teşvik var. Bizde de aynı teşvik uygulanmalı” şeklinde konuşturlar.
KASAPLAR NE DEDİ?
Mehmet Kermeoğlu: Ben 40 senelik kasabım, artık belediyenin salhanesi bir an önce devreye girmeli ve özele değil belediyenin kontrolünde yapılmalı. İşlerimiz kaçakçılığın artması ile çok düştü. Denetimler ciddiyetle ve sıkı yapılmalı. Vatandaş etin kaçak olmadığını ve güvenli olduğunu renginden anlamalıdır. Mutlaka rengi açık ve mührü ne olursa olsun üzerinde olmalıdır.
Önüne gelen kasaplık yaptığı için vatandaş eski kasapları tercih etmeli. Adını kaçakçılık ile duyuran bir kasaba para cezası değil, yaptırım uygulanmalıdır. Basın yoluyla kaçakçılık yapan kasaplar mutlaka vatandaşa duyurulmalı ve dükkânları ne olursa olsun kapatılmalıdır. Kaçakçılık yapan kasaplarla gerçekten bu işi yapan kasaplar arasında haksız rekabet olduğu inancındayım.
Kaçakçılık ile ilgili yapılan mücadele tamamen şov ve göstermelik. Beni ve dükkânımı denetleyen kişi benden daha iyi olmalı, yılın 1 günü denetim adı altında gösteriş 364 gün hiçbir şey yok.
Halil Kamkam: Kasap güven meselesidir, bize bu meslek babadan geçti ve 45 senedir bu işi yapıyorum. Etin kötüsü yok ama kaçakçılığın bir an önce önüne geçilmelidir.
Kaçakçılığı çok eskiden kasaplar yaparken şimdi restoranlar bu işi yapıyor ve denetim yok. Yapan kasaplarda denetlenmeli, ama restoranları da mutlaka denetleyenler olmalıdır.
Kaçakçılığın çözümü denetleme ile olmaz, yetkililer kaçakçılığı önlemek için fiyat düzenlemesi yapmalıdır. Kaçakçılık yapan kasaplara ikaz verilmemeli, dükkânları kapatılmalıdır, caydırıcı cezalar verilmeli. Mezbahalarda denetlenmeli, kesim konusunda iyi olmayan kişilerde artık bu işi yapmaya başladı.
İsmail Kamkam: Herkes bildiği işi yapmalı demirci demirciliğini, fırıncı fırıncılığını… Kimse kalkıp kasap olamaz, ben doğdum doğalı bu meslekteyim babamdan kalma 45 senedir bu işi yapıyorum. Güneyde bugün etin ucuz olması, hükümetin teşviki ile. Kaçakçılığı önlemek için sınırlarda sıkı denetim yapılmalıdır, kaçakçılık yüzünden kasaplara güven kalmadı. Sınır kapılarında, kaçakçılığın yapıldığı belirlenen tüm noktalarda ciddi denetimler yapılmalıdır.
Yorum Yazın