P
iyasayı yüklü miktarda dolandırarak, ülkeyi terk ettikleri ifade edilen Murat ve Hasan Koçak kardeşler, ülkeden mecburen ayrıldıklarını ifade etti.
Kamuoyuna yönelik açıklamalarda bulunan Koçak kardeşler, süt alacak paraları kalmamasına rağmen, alacaklarını temin edemediklerini, kredi için anlaştıkları yerlerin de kendilerini “öldürmekle tehdit ettiğini” savundu. “Bizden siz zorla para almadınız ama biz size zorla parayı ödetiriz” denildiğinin altını çizen Koçak kardeşler, bu durumda kaçarak canlarını kurtarmaya çalıştıklarını belirtti.
Koçak kardeşler tarafından yapılan açıklama şöyle:
“Bizler Murat ve Hasan Koçak Kardeşler. Bildiğiniz üzere gerek basında gerekse çevrede birçok kişi bizlerin tüm ada esnafını dolandırarak yurtdışına kaçtığımızı söylemektedir. Bizler bu mail’i sizlerin yardımıyla tüm gerçekliliğiyle halkımızı ve alacaklı olan esnaf arkadaşlarımızı bilgilendirmek için yolluyoruz.
Bizlerin kimseyi dolandırma gibi bir niyetimiz yok. Yaklaşık iki sene önce İstanbul’da faaliyet gösteren Mehmet Bilgiç isimli şahsi firmaya 350,000 TL karşılığı enginar yolladık ve paramızı bir kuruş dahi alamadık. Starling, Verese, Can, Yaman market ve daha birçok iflas etmiş firmalardan alacaklı bulunmaktayız. Bu açığı kapatmak için başladığımız çalışmalar bizleri bankalardan kredi taleplerinde bulunmaya zorladı. Fakat hiçbir banka bizlerin ihtiyacı olan kredi ve yapılandırma taleplerimizi gerçekleştiremedi. Bunun üzerine bizler şirket olarak dışarıda özel çalışan ve çok yüksek faiz ile para satan finans şirketleriyle çalışmak zorunda kaldık. Maalesef bu faiz oranları ile mücadelemiz çok uzun sürmedi. Su an bitmiş bir vaziyete geldik. Evimize süt alacak paramız kalmadı, çocuklarımızın okul ücretlerini ödeyemez hale geldik. Borçlular borçlarını ödemek için çaba harcamazken, alacaklılar beni ve ailemi öldürmekle tehdit etmeye başladılar. Polis, hukuk ve devlet yetersiz kaldı. Suçlu bizler olduk. Bize söylenen ‘Biz bu paraları sana zorla vermedik ama zorla almasını biliriz’ oldu. Kısacası bizler kaçmadık evimizi, işimizi ve ailemizi terk etmek zorunda bırakıldık. Hangi şartlarda adadan ayrıldığımızı kelimelerle anlatmamız mümkün değil. Şunu herkesin bilmesini istiyoruz; bizlerin mal varlığı ve dışarıdaki alacaklarımız tüm borçlarımızı ödemeye yeterlidir. Fakat zamana ihtiyacımız var. En kısa sürede tüm borçlularımla birer birer temasa geçip, yaklaşık 1 yıl içinde tüm borçlarımızı ödeyeceğimizi buradan tüm halkımıza bildirmek istiyoruz. Eğer KKTC deki bu finans şirketlerine bir denetim mekanizması konmazsa nice gençler nice aileler bu yollara düşecektir. Bu problemin adamızın problemi olmuştur, lütfen birileri sesimizi duysun ve bu finansçılara DUR desin.”
Yorum Yazın