Yükseköğretim Planlama, Denetleme Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK), Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi’nin (Netkent) 2010 yılında aldığı öğretime başlama iznini iptal etmesiyle ilgili dava süreci devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde KIBRIS TV’de yayınlanan programda dile getirilen ve KIBRIS Gazetesi’nde de yer alan YÖDAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Hasgüler’in “Mahkemede, duruşma kapısının önünde tehdit edildim. Beni ayağımdan vuracaklarmış” şeklindeki açıklamasına Netkent adına Mütevelli Heyeti Genel Sekreteri Cavit Tuna’dan tepki geldi.
Tuna yazılı açıklamasında “Çok ciddi ve adli tedbir gerektiren tehdit suçlaması eğer gerçek olsaydı ilgili kurum avukatı ve veya Profesör Hasgüler’in kendisi bunu mutlaka mahkemede dile getirirdi ve durum ilgili mercilere bildirilirdi. Yapılmak istenenin aksine, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı kapsamında dava sürecini etkilememek adına tarafımızca bugüne kadar süren dava hakkında kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmamış ve karar aşaması beklenmektedir” dedi.
Netkent’ten açıklama: Yargıyı
etkilemeye yönelik açıklamalar etik dışı
Akdeniz Araştırma ve Bilim Üniversitesi adına Mütevelli Heyeti Genel Sekreteri Cavit Tuna imzasıyla KIBRIS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’a hitaben gönderilen yazılı açıklama şöyle:
“Gazetenizin 29 Ocak 2019 tarihli nüshasında ve yine gazetenizin internet sitesinde ‘Beni ayağımdan vuracaklarmış’ başlıkla haberde, YÖDAK Başkan Yardımcısı Profesör Mehmet Hasgüler’in tehdit edildiğinden söz edilerek, adı geçen profesörün ‘Mahkemede, duruşma kapısının önünde tehdit edildim. Beni ayağımdan vuracaklarmış’ şeklindeki sözlerine yer verilmektedir.
YÖDAK Başkan Yardımcısı bu sözleri, bir gece önce KIBRIS TV’de yayınlanan ve sizin tarafınızdan hazırlanan ‘Empati’ programında sarf etmiştir. Programda ayrıca devam eden bir dava hakkında kamuoyunu ve yargıyı etkilemeye yönelik açıklamalar yapılmıştır.
Profesör Hasgüler’in sözünü ettiği dava, üniversitemizle YÖDAK arasındadır. YÖDAK’ın eğitime başlama iznimizi iptal etmesi üzerine, tarafımızca KKTC Yüksek İdare Mahkemesi’ne dava açılmıştır. Bu dava halen devam etmektedir. Ayrıca yine YÖDAK’ın üniversitemizin öğrenci kaydı yapamayacağına ilişkin kararı üzerine tarafımızca açılan bir başka dava sürecinde ise, Yüksek İdare Mahkemesi tarafından verilen bir ara emriyle yürütme durdurulmuştur. Bu dava da sürmektedir. Devam eden bir davada kamuoyunu ya da yargıyı etkilemeye yönelik açıklamalar yapmak etik dışı ve suçtur.
Özellikle belirtmek isteriz ki; KKTC mahkemelerine sonuna kadar güvenen üniversitemiz, hakkını yalnızca yargıda aramaktadır ve yine yargıda arayacaktır. Mücadelemiz yasal platformlarda sürmektedir.
Silahlı şiddet usullerini akla getirecek, hiçbir dayanağı olmayan bu gibi gerçek dışı sözlerin maksadı çok açıktır. Kaldı ki, üniversitemizin Mütevelli Heyeti Genel Sekreteri Cavit Tuna, söz konusu davada yeminli ifadesini 14 Ocak 2019 günü vermiştir. Ne o gün, ne de Profesör Mehmet Hasgüler’in ifade verdiği ertesi gün böyle bir şikayet dile getirilmemiştir. 17 Ocak 2019 günü taraf avukatlarının mahkemeye yaptıkları hitaplarda da böyle bir konu geçmemiştir.
Çok ciddi ve adli tedbir gerektiren tehdit suçlaması eğer gerçek olsaydı ilgili kurum avukatı ve veya Profesör Hasgüler’in kendisi bunu mutlaka mahkemede dile getirirdi ve durum ilgili mercilere bildirilirdi.
Yapılmak istenenin aksine, hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı kapsamında dava sürecini etkilememek adına tarafımızca bugüne kadar süren dava hakkında kamuoyuna hiçbir açıklama yapılmamış ve karar aşaması beklenmektedir.
Bu aşamada aynı zamanda bir kamu görevlisi olan Profesör Hasgüler’e düşen, Üniversitemiz yöneticilerini itham eden gerçek dışı beyanları için üniversitemizden kamuoyu önünde özür dilemesidir.
Bilinmesini isteriz ki bu ve benzeri yaklaşımlara karşı her türlü yasal haklarımız her zaman olduğu gibi yalnızca yüce adalete güvenerek sonuna kadar korunacaktır.”
Yorum Yazın