Kıbrıs meselesinin milli bir mesele olduğunun altını çizen Töre “Anavatan yetkilileri herşeye rağmen bu konuda kararlı bir duruş sergiliyorlar. KKTC’yi yönetenler de kararlı bir duruş sergilemeliler fakat federatif bir sistem için çalışarak Guterres çerçevesini sürekli dile getiriyorlar. Bu çerçeve Türkiye’nin etkin ve filli garantisini ortadan kaldırıp, Rum tarafına daha fazla toprak verilmesini zorlamaktadır. Eylül’de new York'ta 3’lü görüşme olacakmış.Bu her yıl olan bir olaydır. Hem Rum tarafının hem Türk tarafının liderleri hem de garantör ülkelerin liderleri bu toplantılarda bulundular” diye konuşan Töre “Şimdiye kadar New York’ta KKTC ye büyük haksızlık yapılmıştır. Sadece BM Genel Sekreteri görüşme yapmaktadır. Memurlar KKTC yetkilileriyle görüşme yaptılar. Umarım bu defaki görüşmelerde iki yüzlülük orta yerden kalkar” temennisinde bulundu.
Ekonomiyi bahane ediyorlar
“Biz KKTC olarak varız ve yolumuza devam ediyoruz. Ekonomik ve siyasal sıkıntılarımız olabilir, fakat biz yolumuza devam ediyoruz. Anavatanımız olduğu sürece bu ülke varolacaktır” diye konuşan Zorlu Töre şunları söyledi: “Şu anda hem bizim hem Anavatanımızın ekonomisinde büyük sıkıntılar vardır fakat bizde siyasal olarak daha büyük sıkıntılar var. Bazı kesimler ekonomiyi bahane edip federal çözümün olmasını gerektiğini söylüyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bir çok büyük ülke zaman zaman büyük ekonomik sıkıntılar yaşadı. Bunlar gelip geçici durumlardır. Her konuda ülkemizde ciddi problemler var. Hükümet ciddi çözüm üretmek yerine günü kurtarmak peşinde. Hükümeti sosyal medyadan açıklama yapmak yerine çözüm üretmeye davet ediyorum”
Elektriğe zam yapmak doğru değildir
Konuşmasında elektriğe yapılan zamlara da işaret eden Töre “Elektriğe zam yapmak doğru değildir. Sosyo ekonomik durumumuzu düzeltecek tedbirler alınmalıdır. En temel gıda maddeleri 6-7 TL civarında satılıyor. Hükümet gerçekçi çözümler üretememektir. Barış Manço’nun dediği domates biber patlıcan diyerek hayat kolaylaşmıyor. Dörtlü koalisyon şu an icraat yapamamakta. Umuyorum bu 4’lü koalisyonun beceriksizliğiyle ekonomi dibe vurmaz. Gelecek dönemde UBP’nin iktidarıyla mevcut sorunlar çözülecektir. İktidar ve muhalefet bir birbirinden farklıdır. Muhalefeteyken söylediklerini unutup bambaşka eylemler yapılıyor” ifadesini kullandı.
CTP ve HP’de sesler yükseliyor
Hem CTP, hem de HP’de ciddi muhalif sesler oluşmaya başladığını da ileri süren Zorlu Töre “Seçim döneminde sessizlerdi fakat şimdi parti içerisinden sesler yükselmeye başladı. HP, UBP ile hiç görüşmem diyerek koalisyon ortaklığını reddeti ve şu anda umut olmaktan çıktılar. CTP’nin muhalefetteyken söyledikleri de şu an yapılan koalisyonla hayal oldu. Daha samimi ve net olmak zorundalar. Anavatan ile olan ilişkilerde daha samimi olmak gerekir. Halbuki mecliste bazı milletvekilleri ve bakanlar açık bir şekilde Türkiye karşıtı tavırlarını sergilemektedirler” şeklinde eleştiride bulundu.
Sarı sendikacılık
Konuşmasında sendikalara da değinen Cumhuriyet Meclisi Başkanı Yardımcısı Zorlu Töre,
“Sendikalar ciddi bir şekilde sarı sendikacılığa büründüler. Bazı sendikalar ekonomik krizi ve yapılamayan işlerle ilgili olarak Türkiye’yi hedef alarak açıklama yapıyorlar. Halbuki aynı sendikalar geçmişte UBP-DP koalisyonu hükümeteyken çok farklı ifadeler kullanıyorlardı. Şimdi ise Türkiye’ye yüklenerek sendikacılık yapıyorlar” uyarısında bulundu.
Akıncı’nın tutumu
Kıbrıs konusuna da değinen Zorlu Töre “Sayın Akıncı hala Guterres çerçevesini ortaya atıp barış aramaktadır. Ülke meseleleriyle hiç bir alakası yoktur. Hiçbir çözüm önerisinde bulunmamaktadır. Halbuki Kıbrıs dosyası çoktan kapanmalıydı. En azından Crans Montana’dan sonra Kıbrıs meselesi iki devletli çözüm aranmalıydı ve KKTC vurgusu sürekli yapılmalıydı” diyerek şöyle devam etti:
Halkın tahammülü kalmadı
“Sayın Akıncı KKTC’nin Cumhuru olduğunu bir türlü fark edemedi. CTP’nin içerisinde belki de Cumhurbaşkanlığı çerçevesinde de ekonomik sorunları Kıbrıs sorununu çözmek için bir fırsat olarak görenler var. Bundan önceki gösterilen ekonomik sıkıntıları çözüm olmasa bunlar başımıza gelir tutumlarını gördük. Bu tutum kendi devletlerine ve Anavatan Türkiye’ye olan inançsızlıktan kaynaklanmaktadır. Kendi devletimize ve Anavatan’a sahip çıkarak KKTC’yi nasıl daha yaşanabilir hale getiririzin çalışması yapılmalı. Birleşmek, çözüm, AB gibi boş ifadelerle halkı aldatmaya Kıbrıs Türk Halkının tahammülü kalmamıştır”
Yorum Yazın