Hocalı katliamı, üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen o anlara tanık olanlarda ilk günkü acıları yaşatıyor. Çocuk, kadın fark etmeden gerçekleştirilen katliamda, binlerce aile yok oldu. Hocalı katliamı için zehirli top mermisi gibi teçhizatları kullanan Ermeniler, kasabada bulunan birçok kişiye de işkencede bulundu. İşte, o günleri bizzat yaşayanların Hocalı katliamı ile ilgili ifadeleri
Hocalı katliamı 26. yılında unutulmadı. 613 Azerbaycan vatandaşının katledildiği katliamda, 487 kişi ise ağır yaralı olarak kurtuldu. Ermenilerin bin 275 kişiyi esir aldığı Hocalı katliamında, esir alınan 150 kişiden hala haber alınamadı. İşte, Hocalı katliamından kurtulmayı başaranların o günlere dair ifadeleri
Ermeni güçlerinin 1991'in sonlarına doÄŸru ablukaya aldığı Hocalı, 936 kilometrekarelik alana sahip, 2 bin 605 ailenin, 11 bin 356 kiÅŸinin yaÅŸadığı bir kasabaydı. Aralık 1991'de KarabaÄŸ'ın baÅŸkenti olarak kabul edilen Hankendi ÅŸehrini iÅŸgal eden Ermenilerin bir sonraki hedefi Hocalı oldu.   Â
Hocalı'nın etrafındaki bütün köy ve yolları iÅŸgal eden Ermeniler, kasabanın diÄŸer illerle karayolu baÄŸlantısını kesti.   Â
1992'de ocak ayının baÅŸlarından itibaren elektrik verilmeyen Hocalı'nın savunması sadece hafif silahlara sahip yerel savunma güçleri ve az sayıdaki milli ordu askerinden ibaretti. 25 Åžubat 1992'den itibaren Hocalı'ya üç koldan saldırıya baÅŸlayan Ermeniler, Sovyet Rus ordusunun 366. motorize alayının bütün araçlarını kullanarak ÅŸehri iki saat boyunca top ve tank ateÅŸine tuttu. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan yıllarca silinmeyecek "Hocalı Katliamı" yapıldı.Â
Resmi verilere göre, Hocalı Katliamı'nda savunmasız durumdaki 106'sı kadın, 70'i yaşlı, 63'ü çocuk olmak üzere 613 Azerbaycan vatandaşı hayatını kaybetti. Katliamdan 487 kişi ağır yaralı olarak kurtuldu, Ermeni güçleri, bin 275 kişiyi esir aldı, bunların 150'sinden bugüne kadar haber alınamadı.
HOCALI KATLÄ°AMININ TANIKLARI O ANLARI ANLATTI
Ermenilerin Hocalı'da yaptığı katliamdan kurtulmayı başaranlar, olayın üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen, o gün tanık olduklarını gözyaşlarıyla anlatıyor.
Ermenilerin kadın ve çocuk ayrımı gözetmeksizin yaptıkları katliamda birçok aile tamamen yok olurken, bazı aileler de üyelerinin bir kısmını kaybetti. Katliamdan saÄŸ kurtulan insanlar, yaÅŸadıkları iÅŸkencelerin ve yakınlarını kaybetmenin acısını bugün de aynı ÅŸekilde hatırlıyor ve tekrar yaşıyor.   Â
Hocalı Katliamı'nın tanıklarından Fitat Memmedova (58), Ermenilerin 1992 yılındaki saldırısında eÅŸi, çocuÄŸu ve iki aÄŸabeyi dahil çok sayıda yakınını kaybetti.Â
YaÅŸadıklarını AA'ya anlatan Memmedova, katliam öncesinde Ermenilerin Hocalı'yı günlerce top ateÅŸine tuttuÄŸunu, kasabadaki tüm kadın ve çocukların bodrumlarda saklanmak zorunda kaldığını söyledi.   Â
25 Åžubat akÅŸamı Ermenilerin artık kasabaya girmesi üzerine tüm  sivillerin soÄŸuk havada kaçmaya çalıştığını hatırlatana Memmedova, ÅŸunları anlattı:Â
"ÇocuÄŸum katliamdan birkaç gün önce atılan zehirli bir top mermisi nedeniyle hayatını kaybetti. Asker olan iki aÄŸabeyimden biri sivilleri korurken annemin gözleri önünde keskin niÅŸancı ateÅŸiyle ÅŸehit düştü. AÄŸabeylerimden birinin 17 yaşındaki çocuÄŸunu asker kıyafeti giydiÄŸi için kurÅŸun yaÄŸmuruna tuttular. Cesedinden 7 kurÅŸun çıkarıldı. Ben kurtulmayı baÅŸardım ama annem, eÅŸim ve diÄŸer aÄŸabeyim esir düştü. Annemi bir gün sonra bıraktılar fakat aÄŸabeyimle eÅŸimi katlettiler. Esaretten saÄŸ kurtulanların anlattığına göre aÄŸabeyim ve eÅŸimi iÅŸkencelerle katletmiÅŸler. EÅŸimin kalbini canlı canlı çıkarmışlar. AÄŸabeyimin kolunu, bacaklarını kırmışlar. Cesetlerini 3 Mart'ta geri aldık. Hocalı yarası iyileÅŸecek yara deÄŸil. Vücudun bir organı yaralandığında bir süre sonra iyileÅŸiyor. Fakat bu yarayı, bu vahÅŸeti biz hiçbir zaman unutamayacağız."   Â
"ÇENEMİ, BURNUMU, BİLEĞİMİ, KABURGALARIMI, AYAK PARMAKLARIMI KIRDILAR"
HüseyinaÄŸa Guliyev (52) isimli Hocalılı da yerli savunma alayında görev yapmış bir asker. Ermenilerin saldırısına güçleri yettiÄŸince karşılık vermeye çalışmışlar fakat sayıları az olduÄŸu için direnememiÅŸler. Alayın neredeyse tamamı ÅŸehit düşmüş. Zırhlı araçtan açılan ateÅŸle yaralanan, daha sonra esir düşen Guliyev, gördüğü iÅŸkenceler dolayısıyla bugün bile saÄŸlık sorunları yaşıyor. Esaretten kurtulduÄŸu zaman çekilen fotoÄŸraflar, Guliyev'in yaÅŸadığı acıları ortaya koyuyor.   Â
Kaburgalarındaki kırıkları tam iyileÅŸmeyen, kulak zarı problemi yaÅŸayan, konuÅŸmakta zorluk çeken Guliyev, yaÅŸadıklarını şöyle anlattı:   Â
"Asker olduğum için en ağır işkencelere maruz kaldım. Üstüme benzin döküp yakmak istediler. Yaralı olduğum için hatırlamıyorum. Diğer esirler zamanında müdahale edip söndürmüşler. Sorguya çekildim günlerce. Fakat ölümü göze alarak susmayı tercih ettim. İşkenceler daha da arttı. Çenemi, burnumu, bileğimi, kaburgalarımı, ayak parmaklarımı kırdılar. 'Faik' isimli bir esiri 'Karabağ Ermenilerindir' demediği için kurşun yağmuruna tuttular. Kaçmaya çalıştım fakat demir çubukla vurarak beni bayılttılar. Daha sonra beni Ermeni bir esirle değiştiler. Bizimkilerin mevzilerine kadar gidemedim, yığılıp kaldım. Öldü sanıp Ağdam morguna kaldırmışlar. Annem ve dayım cesedimi almaya geldikleri zaman sağ olduğumu farketmişler. Hemen hastaneye kaldırmışlar. 1,5 sene hastanede tedavi gördüm. O acıları hala yaşıyorum. Çok yakınımı kaybettim. 85 yaşındaki yaşlı dedem dahil amcamın ailesi hunharca katledildi."
"NAZÄ°LERDEN KURTULDU, ERMENÄ°LER KATLETTÄ°"Â Â Â Â
Hocalı'daki yaÅŸananların tanıklarından biri olan 53 yaşındaki Şamil SabiroÄŸlu da olayı Azerbaycan ve dünya kamuoyuna duyuran ilk gazetecilerden. SabiroÄŸlu bugün gazetecilik yapmasa da "Hocalı Soykırımı Tanıtma BirliÄŸi" sivil toplum kuruluÅŸunun baÅŸkanlığını yürütüyor ve Hocalı'da yaÅŸananları dünyaya duyurmak için çeÅŸitli faaliyetler yürütüyor.   Â
O yıllarda Seher gazetesinin KarabaÄŸ muhabiri olarak görev yapan SabiroÄŸlu, 1991 Kasım ayından itibaren Hocalı'nın ablukaya alındığını, halkanın daraldığını her geçen gün hissettiklerini anlattı.   Â
Hocalı katliamı yaÅŸandığı zaman AÄŸdam'da bulunduÄŸunu ve olayı duyar duymaz yardıma koÅŸtuÄŸunu ifade eden SabiroÄŸlu, "Katliamdan kurtulanları karşılamaya gittik. Öyle vahim ÅŸeyler gördüm ki gazeteci olduÄŸumu ve merkeze haber göndermeyi bile unuttum. Aniden bunu farkedince hemen AÄŸdam kent merkezine giderek postaneden gazetemize telefon ederek durumu bildirdim. Ä°lk önce inanmadılar. Çünkü devlet yetkilileri sadece 2 kiÅŸinin öldüğünü söylemiÅŸti. Gazetem Hocalı'da katliam yapıldığını manÅŸetten verdi. Daha sonra yine cesetlerin ve yaralıların alınması için çalıştım. Cesetlere bile iÅŸkence ederek tanınamaz hale getirmiÅŸlerdi. Kadınların göğüsleri açılmış, bacakları iple baÄŸlanmıştı. Küçük bir kız çocuÄŸu tecavüze uÄŸradıktan sonra öldürülmüştü. Acaba bu Hocalı halkı ne yapmıştı ki Ermeniler bu vahÅŸeti yaptı. Ermenistan CumhurbaÅŸkanı Sarkisyan 'Hocalı'ya kadar Azerbaycanlılar bizim sivilleri öldürmeyeceÄŸimizi düşünüyordu fakat Hocalı ile birlikte biz bu algıyı kırdık' diyor. Er geç biz topraklarımızı geri alacağız fakat Hocalı'da yaÅŸananları asla unutmayacağız." deÄŸerlendirmesinde bulundu.   Â
Ermenilerin çocuk, kadın ve yaşlılar dahil kimseye acımadığını söyleyen Sabiroğlu, "Savalan Allahverdiyev isimli bir ihtiyar Hocalılı vardı. 2. Dünya Savaşı'nda uzun müddet Nazilerin elinde esir bulunmuş fakat sağ salim geri dönmüştü. Burada Ermeniler tarafından katledildi." dedi.
Yorum Yazın