21 milletvekili ile birinci parti çıkarak seçimi açık ara önde tamamlayan bir partinin muhalefette kalması hiçbir sekilde izah edilemez. Seçimi kaybeden ve ideolojileri bile örtüşmeyen 4 parti tarafından kurulmuş olan koalisyon hükümeti geçen altı aylık zaman diliminde ülkemizin sorunlarına çare üretemediği gibi, halkın beklentilerine de malesef cevap verememiştir. Hatırlayacağınız üzere geçmişte ülkemiz devalüasyon sorunu ve banklar krizi sorunları ile başbaşa kalmış, ancak hem bilgi, hem tecrübe hemde donanımlı kadrolara sahip olan dönemin UBP hükümetleri bu sorunlara çare üretmiştir. Üzülerek gözlemliyoruz ki dörtlü koalisyon hükümeti sorunlara çare üretmek yerine sadece durum tespit analizi yapmaya çalışarak halkımızı yanıltma yoluna gitmektedir.
Ocak 2018’den günümüze gelinceye kadar Türk Lirası’nın değer kaybı % seviyesinde olmuştur. Gerçek hissedilen hayat pahalılığı ise %-30 aralığındadır. Devlet Planlama örgütünün hazırladığı hayat pahalılığı ise .11 olarak açıklanmıştır. Temmuz 2018 kamu çalışanlarına ve emeklilerine yansıyacak olan bu oran piyasada hissedilen hayat pahalılığını ne kadar karşılayacağı da şüphelidir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sn. Zeki Çeler muhalefet görevinde iken asgari ücretin 3,500 Türk Lirası olması gerektiğini dile getirmişti. Fakat görüyoruz ki; söylemleri ile eylemleri veya vaatleri ile icraatları örtüşmemektedir. Hükümetin günü birlik çözümleri bile yerine getiremediğini sadece bahaneler üreterek halkın geleceğinden ve umutlarından çaldığını üzülerek izlemekteyiz.
Hükümetin göreve geldiği bu kısa süre zarfında elektrik tüketimine P oranında zam yapması, tüm sektörlerimize büyük darbe vurmuş, rekabet edilebilirliliğini yerlebir etmiş ve hizmet verememe noktasına getirmiştir.
Mevcut hükümet kurulduğu günden bugüne geçmiş UBP hükümetlerini kamuoyu nezninde suçlayarak ve gerçeklerle bağdaşmayan “çamur at izi kalsın” politikası ile siyaset yaparak günü geçiştirmeye çalışmaktadır.
Geçtiğimiz pazartesi günü tüm Bakanlar Kurulu üyelerinin katılımı ile gerçekleşen basın toplantısında “daha yapacak çok işimiz var” sloganı ile kamuoyunu “cek-cak” edebiyatı yaparak kandırmaya çalışmakta ve halkın geleceğiyle oynamaktadırlar. Hâlbuki 2018 bütcesini bile tam öngöremeyen bu hükümetin yılsonu itibari ile bütcede 500 milyon Türk Lirası açık vereceği ortada olup 2009 yılındaki gibi ülkemizi yine uçurumun eşiğine sürüklemektedirler.
Hükümet tarafından FİF (Fiyat İstikrar Fonu) ayarlaması yapıldığını ve akaryakıt zamlarının vatandaşa yansıtılmadığının söylenmesine rağmen yine aynı hükümet tarafından FİF gelirinin düştüğü dile getirilmiştir. Fakat 2018 bütçe gelir gider dökümlerine baktığımızda gerçekle hükümetin söylemlerinin örtüşmediğini görmekteyiz.
TC-KKTC ekonomik işbirliği protokolü çerçevesinde ülkemize hibe ve kredi toplamı olan ve 2017’den devir edilen kaynaklarla yaklaşık 2,2 Milyar Türk Lirası olan bu kaynaklardan sadece savunma giderleri karşılanmış olup geriye kalan miktar kullanılmamıştır. Kamu maliyesinin ve ülke ekonomisinin bu kadar sıkıntılı bir süreçten geçtiği bir dönemde bu kaynakların ülkeye kazandırılmaması tam bir beceriksizliktir.
Bu becerisizliklerinize dur demek adına; yıllarca ülke sorunlarına çare üretmiş ve ülke insanı için gelecek temin etmiş Ulusal Birlik Partisi’nin Milletvekili olarak halkımızın ve ülkemizin geleceğinden daha fazla çalmadan sizleri bir an evvel göreve davet ederim.
Dr. Faiz SUCUOĞLU
UBP Milletvekili
Yorum Yazın