Hükümetin aldığı kararlara ve satın aldığı Mercedes araçlarla ilgili de açıklama yapan Özersay, “Devletin temel misyonu haksız kazançları, rant paylaşımını engellemektedir ancak hükümet olanlar bunu bizzat yapıyor” dedi. Hükümetin, makam araçlarını alarak halkın parasını kullandığını kaydeden Özersay, ne kadar devlet kaynağı varsa hükümetin bunu israf ettiğini söyledi. Özersay, “Hükümetlerin eskiden yaptıkları, ettikleri, ceplerini doldurdukları, hukuka rağmen aldıkları kararları duyan duyardı duymayan duymazdı. Şimdi Halkın Partisi tüm Bakanlar Kurulu kararlarını çok yakından takip edip kamuoyu ile paylaşıyor” şeklinde konuştu.
HESAP SORULMALI
Nereden Buldun Yasası’nın meclisten geçirilmesini savunduklarını, yargıya taşınmamış birçok konu olduğunu dile getiren Özersay, Sayıştaylık’ın düzgün çalışmasına izin verilmediğini savundu. Kudret Özersay, “Mesela İngiltere gibi ülkelerde bankaya yüklü para yatırdığınız zaman hemen maliye size bu paranın nerden geldiğini sorar. Ancak bizim ülkede bu kontrol edilmiyor” şeklinde konuştu. Halkın Partisi Başkanı Özersay, kamu kaynaklarını yanlış kullanan varsa geriye dönük bir araştırma yapılması gerektiğini ifade etti. Özersay, Halkın Partisi olarak her türlü hukuki mücadeleyi vereceklerini belirterek, “Biz menfaat ilişkisini kabul etmiyoruz. Kimseyle çıkar ilişkimiz yok ve olmayacak' dedi.
ELEKTRİK GETİRİLMESİNE OLUMLU BAKIYORUZ
Programda Türkiye’den elektrik getirilmesi konusunda da görüşünü belirten, Halkın Partisi Başkanı Kudret Özersay 'Türkiye’den elektrik gelmesi konusuna olumlu bakıyoruz. Ama detayları doğru zeminde hazırlanmalı. Önümüzde su konusu gibi örnek var. Sadece Türkiye bize elektrik satacaksa buna karşıyız” ifadesini kullandı. Özersay, ayrıca hükümetin elektrik konusunda şeffaf olmadığını da savunarak, 'Elektrik konusunda şeffaflık yok hükümete güvenmiyoruz. KIB-TEK ne olacak; garantili alım olacak mı maliyeti neler etkileyecek?, Su konusunda olduğu gibi sonradan çıkmasın' şeklinde konuştu.
NEW YORK’TAN BEKLENEN ÇIKMADI
Kıbrıs sorununa da değinen Özersay, çözüm olmaması durumda Türkiye’ye entegrasyonu doğru bulmadıklarını ifade ederek, Kıbrıs Türk Halkı’nın kendi kendini yönetmek için mücadele ettiğini, şuandaki siyasetin de kendi kendini yöneteceği bir gelecek üzerine kurulu olduğunu dile getirdi. Müzakere sürecinin gidişatı ile ilgili olarak Kıbrıs Türk tarafının bir başka esneklik gösterdiğini ifade eden Özersay, “New York zirvesi öncesinde beklentiler gereksiz oranda yükseltildi. Bunda Kıbrıs Türk tarafının da rolü var. Sayın Cumhurbaşkanı beklentileri bir miktar aşağı çekmeye çalıştı ve mucize beklemeyin açıklaması yaptı. New York görüşmesi beklentilerin aşağında kaldı” ifadelerini kullandı. Özersay, çözüm olacaksa dengeli ve adil bir formül olmasını istediğini ancak Rum tarafının sakız gibi süreci uzatabileceğini dile getirdi.
Yorum Yazın