PeacePlayers-Kıbrıs isimli projeyle, 2006 yılından bu yana sporun birleştirici gücü ile Kıbrıs’ın kuzeyi ile güneyinden çocukları bir araya getirip ortak bir gelecek kurulması için çaba sarf ediliyor.
Kurulduğu günden bu yana ada çapında 4 bini aşkın çocuk ve gencin yer aldığı program, Kıbrıs’ta yıl boyunca düzenli etkinlikler düzenleyen tek iki toplumlu gençlik-spor-barış örgütü olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Örgütün amacı ve çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan PeacePlayers Proje Koordinatörü Süreyya Çelmen Değer, uluslararası bir kurum olan PeacePlayers’in sadece Kıbrıs’ta değil; dünyanın farklı bölgelerinde spor aracılığıyla çatışmaların sürdüğü bölünmüş toplumları yeniden birleştirmek için çalıştığını aktardı.
Bu hedeflerle 2006 yılında Kıbrıs’ta da kurulan sivil toplum örgütünün temel amacının “Birlikte oynayan çocuklar birlikte yaşamayı öğrenirler” vizyonu ile 8-18 yaş arası çocukların basketbol oynamaları ve öğrenmelerini temin ederek, birbirleriyle olumlu ilişkiler geliştirmelerini sağlamak olduğunu açıkladı.
Değer, her ne kadar gündelik hayatta fark edilmese de, aslında kuzey ile güney arasında karşılıklı etkileşimi sınırlandıran zorlu fiziksel engeller olduğunu; örgütün program aracılığıyla bu engelleri aşarak, öncelikle nesillerdir süren güvensizliği kırmayı hedeflediklerini aktardı.
“Hedef önyargıları ortadan kaldırmak”
Spor aracılığıyla gerçekleştirilen yapılandırılmış ve düzenli etkileşimin, sadece kalıcı dostlukların kurulması olmadığını ifade eden Süreyya Çelmen Değer, sporun aynı zamanda bölünmüş toplumlarda yıllar içinde oluşmuş önyargıların da kırılmasına yardımcı önemli bir yöntem olduğunu anlattı.
Değer şöyle devam etti:
“PeacePlayers, pek çok açıdan benzersiz bir program. Sürdürülebilir barışa ulaşmak için hizmet vermemizin yanında, uyguladığımız liderlik programlarıyla da; gençlerimizin sorumluluk sahibi, kendi geleceklerine ve toplumlarına faydalı bireyler olmaları için eğitim programları yürütüyoruz. Bu eğitim programlarını da hem PeacePlayers’in Washington merkezdeki program ofisiyle hem de dünyada spor aracılığıyla gençlerin güçlenmesi için önemli hizmetlerde bulunan Laureus Spor Vakfı ile işbirliğinde gerçekleştiriyoruz. Hem basketbol sahasında, hem de sınıf ortamında uygulanan bu eğitimlerde iletişim, liderlik becerileri, hedef belirleme ve hedefe ulaşma yöntemleri, takım çalışması gibi konular işlenirken; çocukların hayat becerilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.”
“Toplam on iki basketbol takımı var”
Değer, programın başarı ile yürütülmesindeki en önemli faktörlerden birinin, program ekibinin ve özellikle programın uygulayıcısı basketbol eğitmenlerinin ‘çatışma çözümleme’ yöntemlerine dair eğitim almış, sürdürülebilir barışa ulaşmak için inançla çalışan bireyler olmalarından kaynaklandığının altını çizdi.
Örgütün şu anda, ada çapında 200’ü aşkın çocuğa toplam on iki basketbol takımında, ikisi yabancı, 11 eğitmenle hizmet verdiğini kaydeden Değer, haftada iki basketbol antrenmanı yapan çocukların, yılda dokuz “eşleşme” karşılaşmalarıyla diğer toplumdan çocuklarla basketbol oynama şansı bulduğunu anlattı.
Programda yer alan gençlerin yılda iki kez, biri kuzeyde biri güneyde olmak üzere düzenlenen basket turnuvalarına katıldığını belirten Değer, yılda iki kez düzenlenen Liderlik Gelişim Kampları da olmak üzere pek çok etkinlik ve eğitimde yer alma şansı bulduğunu kaydetti.
Başka ülkelerden çocuklar da projede yer alıyor
Değer, programın çocuklara daha kaliteli hizmet verebilme amacıyla, özellikle uluslararası çalışmalara imza atmaya çalıştığına vurgu yaparak; son yıllarda Norveç’te yer alan Nesodden IF isimli basketbol kulübü ile işbirliği gerçekleştirdiklerini aktardı.
Nesodden IF ile yürütülen Erasmus projesinden de kısaca bahseden Değer, sadece Kıbrıs’tan değil; PeacePlayers’in çalışmalarını sürdürdüğü Kuzey İrlanda, Güney Afrika ve Ortadoğu programlarındaki çocukların da yer aldığı değişim programlarının düzenlendiğini, böylece gençlerin hem diğer çatışmalı toplumların deneyimlerini gözlemleme, hem de çok kültürlü ortamlarda farklı insanlarla kaynaşma şansı bulduğunu vurguladı.
“Elbette ki pek çok zorlukla karşılaşıyoruz”
Değer şöyle devam etti:
“Program oldukça başarılı bir şekilde hizmet veriyor; ancak iki toplumlu bir barış örgütü olarak elbette ki farklı sorunlarla karşılaşıyoruz. Kıbrıs, bölünmüş bir ada ve çocuklarla çalışırken; özellikle nesillerdir oluşmuş önyargılardan dolayı aileler çocuklarının, hem kuzeye hem de güneye geçmesinden endişe edebiliyorlar. Bu nedenle, etkinliklerimize sadece çocukların değil ailelerin de katılması bizim için çok değerli. Çocuklar programda ne kadar uzun süre kalırlarsa, diğer toplumdan bireylere karşı o kadar olumlu düşünceler geliştiriyorlar. Bu sadece çocuklar için değil, aileler için de geçerli. Birbirimizden bir farkımız olmadığını; bireyler olarak hepimizin güzel ve kaliteli bir hayat sürmek için çabaladığımızı algılamamız gerekiyor. Amaç buysa, buna ulaşmanın en önemli koşullarından birisi de birbirimize saygı duyarak, birlikte yaşamayı öğrenebilmek. Bir barış örgütü olarak, liderlerin sürdürdüğü kalıcı barışa ulaşmak için müzakere sürecini desteklemekle beraber; bir antlaşmaya varılması halinde, onu yaşatacak olanların birbirini anlayan ve saygı duyan toplumlar olacağını vurgulamak istiyoruz.”
Yorum Yazın