Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya Kıbrıs Türk tarafını, Kıbrıs Rum kesiminin oyalama taktiğinden kurtaracak yeni bir yol belirleyememe eleştirisinde bulundu.
Kıbrıs konusunda yazılı açıklama yapan Eroğlu, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis ile görüşmesi ve Rum basınında yer alan “merkezi gevşek, kanatları güçlü federasyon” modeli hakkında görüşlerini açıkladı.
AKINCI’YA ELEŞTİRİ
Derviş Eroğlu, Temmuz 2017’de İsviçre’nin Crans Montana kentindeki müzakerelerin ardından, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın “yanlış tavır” sergilediğini ve Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Rum kesiminin oyalama taktikleri karşısında yeni bir yol belirleyemediğini savundu.
Anlaşma noktasına gelmeden, Kıbrıs Türk tarafının harita sunması ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin görüşme konusu yapılmasını “vahim hata” olarak değerlendiren Eroğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in taraflara sunduğu müzakerelere yönelik altı maddelik belgeye “tekrar sarılmakla”, durumun daha da kötüye getirildiğini söyledi.
Eroğlu, “Rum tarafı şimdi, Guterres Belgesi de öyle yazdığı için Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkını içeren garanti sisteminden vazgeçilmesini görüşmelerin ana gayesi haline getirmekte ve topu Türkiye’nin ayaklarına yuvarlamaktadır. Dolayısı ile Türkiye Dışişleri Bakanı gayri resmi de olsa Rum lideri ile bir görüşme yapmak durumunda kalıyorsa bunun başlıca suçlusu durumu bu noktaya taşıyan Sayın Akıncı’dır” dedi.
“YUNANİSTAN İLE GAYRİ RESMİ OLARAK DA OLSA TEMAS SAĞLANMALI”
Derviş Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı döneminde Rum tarafının “Türkiye ile muhatap olma” isteğini ortaya koyduğunu ancak Türkiye ile istişare yaptıktan sonra Kıbrıs Türk müzakerecinin Yunanistan’ı Kıbrıs Rum müzakerecinin de Ankara’yı ziyaret etmelerinin sağlandığını kaydetti.
Bunun da Kıbrıs Türk tarafı açısından önemli olduğunu ifade eden Eroğlu, şimdi yapılması gerekenin Türkiye ile işbirliği içerisinde, mütekabiliyet esasına uygun olarak Kıbrıs Türk tarafının da Yunanistan ile gayri resmi olarak da olsa temasını sağlamak olduğunu ifade etti.
“ANLAŞMANIN ADI DEĞİL, İÇERİĞİ ÖNEMLİ”
Derviş Eroğlu, “Merkez yanı gevşek, kanatları güçlü federasyon” tartışmalarına da değinerek, “Kıbrıs konusunda üzerinde uzlaşılacak modelin adı değil içeriği önemlidir” dedi.
Eroğlu, varılacak bir anlaşmada elzem olarak nitelediği unsurları ise şu şekilde sıraladı:
“Kıbrıs Türk halkının güvenlik ihtiyacı mutlaka karşılanmalı. Türk tarafı Merkezi Hükümette etkin olmalı. Ortaklığın dünyada bir Rum Devleti görünümü arz etmesinin önüne geçilmeli. Kıbrıs Türk Kurucu Devleti’nde nüfus ve mülkiyette sarih çoğunluk Kıbrıslı Türklerde olmalı. Toprak ve mülkiyet konusu, gerçeklere uygun bir şekilde, Kıbrıs Türk Devleti’ni sosyo-ekonomik açıdan çökertmeyecek düzenlemelerle halledilmeli. Anlaşma, Avrupa Birliği’nin birincil hukuku olması elzem olacak.”
“KADİFE AYRILIK ARTIK MASAYA TAŞINMALI”
3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, şöyle devam etti:
“Peki bunlara Rum tarafı yanaşıyor mu? Hayır. O halde ne yapmak lazım? Kanaatimce Türk tarafı birlik ve beraberlik içinde dünyaya Rum tutumu yüzünden bir ilerleme olmasının imkansızlığını anlatmanın yolunu bulmalıdır. Kimsenin bunca zamandan ve Türk tarafının bu kadar yıldır gösterdiği esneklikten sonra Türk tarafını hala izolasyon altında tutma hakkı yoktur. Bana göre, KKTC’nin varlığının dikkate alınması artık kaçınılmazdır. Kadife ayrılık ve Avrupa Birliği’ne üye, Avrupa Birliği çatısı altında birleşmiş ayrı iki Devletli bir Kıbrıs formülleri artık masaya taşınmalıdır”
Yorum Yazın