Güven Arıklı’nın “Mağusa’da başhekim olacağı konuşulan bir doktorun yaptıkları ve hakkındaki şikayetler konusu gündeminize geldimi?” sorusunu yanıtlayan Atan “Dün akşam beni orada çalışmakta olan bir doktorumuz aradı. Çok üzgün ve rahatsız olduğunu anlattı. Başhekim kendisine rencide edici bir çok söylemde bulunmuş, ben bunları burada dile getirmek istemiyorum. Söylenmemesi gereken bir çok laf etmiş anlayacağınız. Benim kızım da avukat bu konu hakkında gerekli girişimleri yapacağını belirtti. “Biz çocuk değiliz şikayetçiyim” dedi ve yaptığım araştırmaya göre de orada çalışanların hepsi imza toplamış. Grev dahil her türlü işleme başvuracakları söylendi” diyerek şöyle devam etti:
Düzgün giden ortama çomak sokulmasın
“Sağlık Bakanı’na sesleniyorum, bunları ka’le alsın ve düzgün giden çalışma ortamına çomak sokulmasın. Özellikle sağlık sorunları devamlı gündemdeyken bu olayın bir an önce tahkikatının yapılması gerekmektedir. Ricamız bu konuyu ivedilikle sonuçlandırsınlar. İşin en büyük ayıbı partisel bazda konuşmaların da geçmesidir. Orada bir komite oluşturmuşlar ve bugün sayın bakanla görüşme yapacaklarını zannediyorum. umarım olumlu gelişmeler olur. Çünkü yaşanan sıkıntının büyük olduğunu biliyorum, kimse kimseye baskı yapamaz mobbing uygulayamaz”
Sağlık konusunda partizanlık olmaz
Hastane gibi bir yerde bu tip olaylar yaşanmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Metin Atan “İster üyemiz olsun ister olmasın biz her türlü haksızlığın karşısına geçip hak aramalarına yardımcı oluruz. Dediğim gibi bakan ile yapılacak görüşmeden sonra görüşmenin seyrine göre biz de gerekli girişimlerimizi yapacağız. Bunun bilgisini buradan vereyim size. Umarım işler sulh ile çözülür de herhangi bir yaptırım gündeme gelmez. Hastane gibi bir yerde sağlığın konuşulduğu bir yerde bir doktorun çıkıp da artık bizim partimiz geldi, siz şu partilisiniz, odur budur gibi söylemler hiç hoş değil” diyerek şu ifadeleri kullandı:
Siyasi partilerin hastanede işi ne?
“Benim anlayamadığım siyasi parti isimlerinin hastanede ne işi var, sizin işiniz sağlık. Sayın başkanı ben çok takdir ederim, kendisinin bilgisi olmayabilir ama burada söylenenler onu da bağlamaktadır bunu da belirtelim. Ben Filiz hanımın halden anlayan ve duyarlı bir kişi olduğunu da biliyorum. Tarım Bakanlığı’nda da yaşanan bir takım sıkıntılar var. İzin almadan işe gitmeyen, sahte raporlarla kendine göre izne çıkan bir kişi için de duyurumuzu yaptık. Bu şahıs hatta çıkıp yurt dışına gidiyor. Kimden izin aldı da yurt dışına gitti. Kamil bey bu konu ile ilgili rapor hazırladı ve gönderdi. Böyle aymazlık olmaz. Bu konu hakkında da acil bir çözüm beklediğimizi söylemem gerekir”
İnsan hayatı sözkonusu
Arıklı’nın “Hükümeti nasıl görüyorsunuz, daha önce destek belirterek belli bir zamana ihtiyaçları olduğunu söylediniz. Süreç nasıl işliyor” sorusunu yanıtlayan Kamu-Sen Başkanı Atan “Gereken destek ve süreyi veriyoruz da eğer biz desteği verirken hatalar yapıyorsanız hatanın üzerine hata ile gidiyorsanız tepki koymamız doğal olacaktır. Bir olay daha var sağlık merkezlerinde, acil 112’de hemşire ambulans ile çıkabiliyor. Önceden ambulansta iki hemşire vardı şimdi bunu bire düşürmüşler. Büyük ihtimalle ek mesailerle ilgili bir durum diye düşünüyorum. Ancak burada bir insan hayatı söz konusu, bir kaza olduğunu düşünün ve kazada 5-6 kişinin olduğunu düşünün, bir hemşire ne yapabilir? O hemşire ne yapabilir? Ölüm bu eksiklikten dolayı kaçınılmazdır. Gelen gideni aratmasın diyoruz. Yanlış üzerine yanlış yapılmasın” uyarısında bulundu.
Kaş yaparken göz çıkarıyorlar
Konuşmasında Müşavirlik konusuna da değinen Metin Atan “Burada kaş yapayım derken gerçekten göz çıkarılmakta. Bir yasa tasarısı dört-beş defa teknik kurula gidermi? Bu müşavirlikler ile ilgili yaşanan olayları anlamak çok zor. Oybirliği ile geçen yasanın tekrardan geri gönderilmesi ne demek. Çünkü kararsızlar. Cımbızla ayırıyorlar. Burada o senin bu benim adamımdır diye popülizm yapılıyor, bu şekilde giderlerse tökezleyecekler. Bunu üstüne basa basa söylüyorum. Biz müşavirlik sisteminin kalkmasını isteyen bir sendikayız ve bunu bütün mali protokollerimizde 2. ve 3. Madde olarak yazdık. Bu işte yapılan bir çok yanlışlıklar var, kişiler arasında bir çok sıkıntılar yaşanacak. Denk kadrolar yaratılmayacak olursa adım gibi eminim mahkemeden dönecektir bu yasa. Biz olaya genel olarak bakıyoruz, eğer haksızlık olacaksa biz de gerekeni yapıp mahkemeye gideceğiz ve peşini bırakamayacağız” ifadesini kullandı.
KTHY binası konusunda dönen oyunlar
Arıklı’nın sorusu üzerine KTHY binasının satışı konusunda da açıklama yapan Metin Atan “Resmi Kabz Müdürü Halis Üres döneminde çıkan mahkeme kararına göre bu bina ihale usulü satışa çıkacaktı. Bina ipotekliydi, bizim girişimlerimizle Vakıflar Bankası’na yazılar yazıldı. Ben ipoteğin bedelini 7 milyon olarak biliyordum fakat öğrendik ki 4 milyon civarındaymış. Mahkeme ile uzlaşılarak Haziran’da ödenmesi koşulu ile 2.5 milyona indirildi. Ancak Haziran’dan sonra her ay için faiz işlenecek 3.2 milyon olacak. 2019’da satışa çıkması halinde miktar neyse o alınacaktı. Bu iş ne kadar erken halledilecek olursa bu para çalışanlara ya da devlete kalacaktı. Ama bu kadar acemilik olmaz. Ben Başbakan’a güveniyorum kendisi ile görüştük ve kendisi bizden bilgi de aldı. Özdil bey de çok ilgilendi. Başkan “Merak etme Bakanlar Kurulu’na gidecek bir sıkıntı yoktur” dedi. Başbakan’ın bana söylediği “Salı günü Bakanlar Kurulu’na götüreceğiz ama mahkemenin verdiği karara saygılıyız bir sıkıntı olmayacak” şeklindeydi. Bu konuya da çok olumlu baktı. Bakanlar Kurulu’ndan sonra Özdil beyi aradım. Bana “konunun irdelendiğini” Maliye Bakanı’nın da bu binayı devlete almak istediği için 2-3 günlük bir araştırma yapacağını ve ona göre satışa çıkarılmasını istediğini söyledi” diye konuştu.
KTHY’nı batıran siyasilerdir
“Maliye Bakanı’nın yaptıklarını her ne kadar takdir ediyorsam da bu konuda yermem gerekecek” diyen Metin Atan şunları kaydetti: “Sayın bakan bize “Çalışanları zaten işe koyduk bir de bu mu çıktı?” dedi. Ben de kendisine “KTHY’nı çalışanlar mı batırdı batıranlar siyasilerdir” dedim, onlardan hesap sorulması gerektiğini söyledim. Yani sayın bakan böyle bir manevra yaptı. Bu bizim hoşumuza gitmedi. Sayın Maliye Bakanı’nın bu tip şeyler yapmasından biz kuşku duymaya başladık İnşallah böyle bir can sıkan olay gündeme gelmez. Şunu da üzülerek belirtmek istiyorum, biz devamlı hükümete ne şekilde katkıda bulunabiliriz diye ziyaretlerde bulunuyoruz ancak en azından bu müşavirlik konusunda bize de sorulmasını beklerdik. Bu genel bir konudur ve bu konu ile alakalı bir görüş isteyebilirlerdi. Benim sayın başbakandan ricam bu sürece sendikalar olarak da katkı koyabileceğimizin çağrısını yapıyor ve dikkate almalarını istiyorum”
Yorum Yazın