İstanbul’da düzenlenen ‘Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’ne gelen yabancı konuklardan biri olan Arnavut kökenli Prof. Dr. Avni Salı, AvustralyaUlusal Entegre Tıp Ensitüsü’nde genel cerrah olarak görev yapıyor. Prof. Dr. Salı aynı zamanda kanserin tedavisinde tamamlayıcı ve geleneksel yöntemler üzerinde çalışıyor. “Aslında cerrahım ancak zaman içerisinde bu uzmanlık alanımı sınırlamadım ve hastalıkların geneliyle ilgilendim. Bir insan neden hasta olur sorusuna cevap arıyorum” diyen Prof. Dr. Salı, hastalarının üçte ikisinin kanser vakası olduğunu söyledi ve saf kakaonun faydasına değindi.
‘Asıl düşman stres’
Geleneksel ve tamamlayıcı tıp branşını, ilaç ve ecza sanayisinin düşman gördüğünü kaydeden Prof. Salı, “Çünkü ilaç ve ecza sanayi hasta insanlar olmasını istiyor. Kapital çarkın dönmesi insanların sağlıklı yaşamından daha önemli görülüyor. Önceliğimiz kanser hastalarının iyi beslenmeleri, egzersiz yapmaları, gün ışığına çıkarak D vitamini almaları. Yapılan tüm araştırmalar göstermiştir ki, sağlıklı hayat tarzı sürdüren kanser hastaları, diğer hastalardan daha uzun yaşıyor. Bütün hastalıklar için en önemli nokta o kişinin hayatında neler olup bittiğidir. Kanserde asıl düşman stres. Konuşacak yakın arkadaşı olan hastaların iyileşme ve tedavi süreçleri daha olumlu ilerliyor” dedi.
‘Şekeri çok seviyor’
Prof. Dr. Salı şunları söyledi: “Balık, meyve, sebze ve saf kakaodan yapılan diyet çikolata anti kanser ürünler. Saf kakao ile yapılan çikolata kanser tedavisinde çok büyük yarar sağlıyor. Dünyada en uzun yaşayan kadın kanser hastalarına baktığınızda diyet çikolata yediklerini görürsünüz. Saf kakao Ekvador ve Kolombiya gibi ülkelerde bulunabiliyor. Yiyeceğiniz çikolatanın yüzde 70-80’i saf kakaodan oluşmalı. Kanserin en sevdiği yiyeceğin ise şeker olduğu unutulmamalı. Şeker, antibiyotikler gibi vücuttaki yararlı bakterileri öldürüyor. Vücudumuzda 100 trilyon bakteri var. Bunlar bir kısmı iyi tür dediğimiz bakteriler. Kırmızı ve işlenmiş et ürünleri de kanserin sevdiği yiyecekler.”
‘Gün ışığına çıkılmalı’
Diyabetin Türkiye için önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Avni Salı’nın tespitleri şöyle: “AB ülkeleri arasında diyabetin en yüksek artış gösterdiği ülke Türkiye. Ayrıca sigara içme alışkanlığınız çok yüksek. Avustralya, dünya genelinde en az tiryakinin olduğu ülke. Kanser tedavisinde gün ışığı ve D vitamini seviyesi çok önemli. D vitamini düşük hastaların riski çok daha yüksek oranda. Kanser hastalarına tamamlayıcı destek olarak akupunktur ve özel ısıl tedavi de uyguluyoruz. Bu alan Almanya’da ortaya çıkan bir uzmanlık branşı. Hastalara yüksek dozlu damar içi C vitamini tedavisi de uyguluyoruz. Hiperbarik yüksek oksijen tedavisi de çok önemli. Kanser oksijeni sevmez. Kanseri yenmek için oksijen faktörü gözden kaçmamalı.”
Yorum Yazın