Kıbrıs Türk Tabipler Birliği (KTTB) yeni tip Koronavirüs ile mücadele hakkında önerilerde bulundu.
Yeni Koronavirüs (SARS CoV-2) hasta kişilerden saçılan damlacıkların ağız, burun veya göz yoluyla alınması ile bulaştığını hatırlatan KTTB, hasta kişilerin solunum sekresyonlarının başka yüzeylere bulaşmış olabilme ihtimali ile birlikte yeni Koronavirüslerin yüzeylerde birkaç gün yaşayabildiğini belirtti.
Bu bilgiler ışığında ülkede şu günlerde kaynağı belirsiz yerel vakalara yeniden rastlanması nedeniyle Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Koronavirüs Bilimsel Kurulu toplanarak, mevcut durumu değerlendir ve alınması gereken önlemler ile yapılması gerekenler konusunda görüş ve öneriler sundu.
Ülkede salgının devam etmekte olduğunu hatırlatan KTTB, aşağıdaki uyarıların dikkate alınmasını önerdi:
- “El hijyenine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır.
- Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas ettirilmemelidir.
- Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 m uzakta bulunulmalı).
- Özellikle hasta insanlarla veya çevreleriyle doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir.
- Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kağıt mendil ile örtülmeli, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalıdır.
- Öksürme, hapşırma gibi şikayetleriniz varsa kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalıyorsanız ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
- Kapalı ortamların sık havalandırılması, iç ortam hava kalitesinin iyileştirilmesi gerekmektedir.
- Herhangi bir solunum yolu semptomu veya SARS CoV-2 semptomu gelişmesi halinde (öksürük, ateş, boğaz ağrısı, nefes darlığı, koku-tat alma bozukluğu) maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve SARS CoV-2 PCR testi yaptırılmalıdır.”
Koronavirüse karşı koruma sağlayacak günlük uygulamaya giren yani piyasaya sürülmüş herhangi bir aşının henüz olmadığını da dile getiren KTTB, “Klinik deneme sürecinde olan ve klinik çalışmalarda etkinlikleri yüksek aşılar mevcuttur. FDA veya EMA onaylı, WHO veya ECDC tarafından önerilen bir aşının ülkemizde uygulamaya gireceği döneme kadar; özellikle risk grubundaki kişilerin sağlığının korunması ve geliştirilmesi (sağlık eğitimi, yeterli ve dengeli beslenme, yeterli ve düzenli uyku, fiziksel egzersiz, tütün kullanmama vb.) ve etkenle karşılaşma olasılığının azaltılması yani toplu etkinliklerden ve kalabalık alanlardan kaçınılması son derece önemlidir” dedi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Salgın kontrolünde toplumun önlemelere uyumunun en önemli faktörlerden olduğu unutulmamalıdır.
Ülkemizde kaynağı belirsiz yerel vaka sayısının fazla olmaması temaslı takibinin daha etkin bir şekilde yapılmasına olanak sağlamaktadır. Bu nedenle kişilerin duyarlı davranması ve bahsedilen önerilere uyulması önem taşımaktadır.
İmport vaka/ yurtdışı kaynaklı vaka sayısının çoğunlukta olması sebebi ile 7 günlük karantina koşullarının devam ettirilmesi önem taşımaktadır.
Ancak merkezi karantinaların maliyeti kişiler tarafından da karşılansa devlet tarafından da karşılansa, büyük bir ekonomik yüke sebep olmaktadır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı acil olarak evde bakım hizmetleri (ev izolasyonu) ve denetimi için sağlık ekipleri ve denetim sistemi oluşturmalıdır.
Toplum taramasının yaygınlaştırılması, özellikle Koronavirüs pozitif vakaların görüldüğü toplu hizmet alınan alanlarda ve riski yüksek çalışma yerlerinde (otel çalışanları, sağlık merkezleri, eczaneler, diş hekimleri, bar, restoran vb.) taramaların artırılması önem arz etmektedir.”
Yorum Yazın