Fileleftheros “Lute’un Şartsız Seyahati… Pazar Günü Liderler ile ‘Referans Şartlarının İçeriğini de Görüşmeyecek… Guterres’in Danışmanı Hazırlık İçin Geliyor” başlık ve spotlarıyla manşete çektiği haberinde, Lute’un bu yıldırım ziyaretinin, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile Eylülde New York’ta gerçekleşecek görüşmesine hazırlık maksadını taşıdığını yazdı.
GUTERRES’İN LİDERLERDEN İSTEDİKLERİ VE BEKLEDİKLERİNE DAİR İŞARETLER DE VERMESİ BEKLENİYOR
Gazete edindiği bilgilere dayanarak Lute-Akıncı ve Lute-Anastasiadis görüşmelerinde Kıbrıs sorununun içeriği ve referans şartlarının ele alınmasının beklenmediğini, görüşmelerin daha çok prosedürel nitelikte olacağını yazdı. Lute’un bu ziyaretinde Guterres’in liderlerden ne istediğine ve New York’taki görüşmelerinde Akıncı ve Anastasiadis’ten neler işitmek istediğine dair işaretler verme ihtimali olduğunu da ekledi.
Lute ile randevuların dün kesinleştiği ve Ada’ya geliş tarihini ilk açıklayanın da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu olduğuna işaret edilen habere göre Ada’ya cumartesi gecesi gelecek olan Lute, pazar sabah saatlerinde Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’le, ardından da Cumhurbaşkanı Akıncı ile görüşecek. Lute’un Ada’dan ayrılma tarihi de liderlerle yapacağı temasların sonucuna bağlı olacak. Ada’dan 2 Eylül’de de ayrılabilir, liderler ile yeni bir tur görüşme gerekli görülmesi halinde 3 Eylül’de de.
Kıbrıs Türk tarafının bir yandan Lute’u ağırlamaya hazırlanırken bir yandan da kırmızı çizgilerini tazelemekte olduğunu yazan gazete, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Burcu’nun, referans şartlarının içermesi gerekenleri; 11 Şubat 2014 ortak açıklaması, geçmişte uzlaşılan meseleler ve yakınlaşmalar, 30 Haziran 2017’de Crans Montana’da belirlendiği şekliyle Guterres Çerçevesi, yeni prosedürün açık uçlu değil takviminin belirlenmiş olması olarak sıraladığını yazdı. Gazete, Kıbrıs Türk tarafının önceliklerinin siyasi eşitlik, etkin katılım ve doğal gazın müşterek yönetimi olduğunu yinelediğini de ekledi.
Aynı gazete Rum Başkanlık Komiseri Fotis Fotiu’nun Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini işaret ederek “Türkler müzakereleri yeniden başlatma çabasının altını oyuyor” iddiasında bulundu ve “Etnik kimliğimiz, bize, her halk ve her devlet açısından kendiliğinden anlaşılır olanları talep ederek ilerleme gücü veriyor” dediğini yazdı.
Habere göre Fotiu, Ada’daki fiili durumu, Kıbrıs sorununa bulunacak çözümün şekli konusundaki “uzlaşmazlığı ile tırmandırdığı” ve Doğu Akdeniz’de sürdürmekte olduğu faaliyetleri nedeniyle zorluklar içerisinde olduklarını söyledi ve “Bu zorluklar girdabında tek başımıza bırakılırsak vay halimize” ifadesini kullandı.
TÜRK TARAFININ “KABUL EDİLEMEZ” TALEPLERİ…
Türk tarafının “her seferinde olduğu gibi bu sefer de yeni kabul edilemez talepler ortaya koyduğunu” iddia eden Fotiu, “Devletin her kararı için bir Kıbrıslı Türk olumlu oyu gerekmesi talebi, her federasyonun tabi olduğu siyasi eşitlik prensibini tamamen bozar” dedi. Fotiu, “Kıbrıs devleti varlığının ortadan kaldırılması ve enerji doğal zenginliğinde egemenlik haklarının, eğreti bir hidrokarbon karma komitesi tarafından kullanılmasının da talep edildiğini” de öne sürdü.
Fotiu bu “zorlukların”, Kıbrıs’taki bugünkü duruma son vererek haklarını tesis etme isteklerini aşamayacağını söyledi, şunları ekledi:
“Başkan Nikos Anastasiadis ilan edilmiş müzakerelere yeniden başlama iradesiyle, Kıbrıslı Türk lider ile son görüşmesinden olumlu işaretler çıkmasından sonra, Türk tarafının topyekun ciddi ve özlü müzakerelere gelmesini bekliyor. Kılavuz, Genel Sekreter’in önceki yıl Crans Monta’da önerdiği 6 parametre, BM kararları ve Kıbrıs’ın tam üyesi olduğu AB’nin ilke ve değerleridir.”
Politis “Tavrını Sertleştiriyor… Türkiye’den Doğu Akdeniz’de Dayatma Oyunları” başlıklı haberinde Rum hükümet kanadından sonra AKEL’in de Türkiye’nin tavrının müzakerelerin yeniden başlamasına yardımcı olmadığı görüşünü ortaya koyduğunu yazdı.
“TÜRKİYE’NİN PEŞİNDEN SÜRÜKLENMEYELİM…”
Habere göre AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu ve parti sözcüsü Stefanos Stefanu, Rum tarafının müzakere hedefine bağlı kalması ve Türkiye’nin açıklamalarına kapılmaması gerektiği görüşünü ortaya koydu.
AKEL yetkilileri dünkü açıklamalarında Türkiye’nin tavrı müzakerelerin yeniden başlamasına engel yarattığına işaret etmekle birlikte iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüne bağlılığını, müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı yerden ve Genel Sekreter’in 6 parametresiyle başlaması gerektiğini tekrarlaması gerektiğine işaret etti.
AKEL tarafından ortaya konulan bu tutum DİSİ tarafından da kucaklandı ve parti basın sözcüsü Türkiye’nin peşine sürüklenilmemesi gerektiğine işaret etti. Sözcü “Kıbrıs Rum diplomasisi ve stratejisi, arzu edilen sonuca ulaşmayı başaracak şekilde işlemelidir” ifadesini kullandı.
Haravgi haberi “Türkiye Müzakereler ile ya Tavrını Değiştirecek veya İfşa Olacak… Uzlaşılmış İki Bölgeli İki toplumlu Çözüm Zemininde Tutarlılıkla Israr Etmeliyiz” başlığıyla aktardı.
Yorum Yazın