Gazimağusa Kaza Mahkemesi salonunda, dün sabah, hükümsüz bir tutuklunun, jiletle boğazını kesmesi, korku ve panik yarattı.
Sık sık kendisini yaralamakla tanınan Mehmet Mavideniz, dün Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nden getirildiği mahkeme salonunda, savcılığın davayı tehir talebinden sonra sinir krizi geçirdi ve dilinin altından çıkarttığı jiletle boğazını kesti.
Polisleri darp ederek, tutuklu bulunan bir akrabasını polisten kaçırmakla suçlanan Mehmet Mavideniz, yakınları ve polis tarafından zor zor zapt edildi.
Kanlar içerisinde kalan Mehmet Mavideniz’e önce 112 Sağlık ekipleri müdahale etti, ardından polis eşliğinde Gazimağusa Devlet Hastanesi’ne götürülen Mavideniz’in boynuna 4 dikiş atıldı ve taburcu edilerek mahkemeye çıkarıldı.
Bir an önce aleyhindeki davaların sonuçlandırılmasını isteyen Mehmet Mavideniz, yaşanan olaylardan hemen sonra yargılanarak, aleyhindeki “Yasal tutukluluktan firara yardım”, “Polisi darp”, “Polisi görevden men etme”, “Rahatsızlık” gibi toplam 9 davadan suçlu bulunup 6 ay hapse mahkum edildi.
Mahkeme ayrıca, cezaevinden getirilen sanığın jileti nereden bulduğu konusunda soruşturma açılması için polise talimat verdi.
“Ölseydi, hesabını kim verecekti?”
2014 yılında ek tutukluluk için çıkarıldığı Gazimağusa Kaza Mahkemesi’nin koridorunda, sinir krizi geçirerek, koridordaki cama kafa atıp, kırdığı cam parçasıyla boğazını kesen Mavideniz’in babası, dün yaşananlardan sonra isyan etti.
Polis gözetiminde olan oğlunun jileti ne şekilde bulduğunu sorgulayan baba Mavideniz “Oğluma bir şey olsaydı, hesabını kim verecekti? Ne olacaktı?” diyerek endişeli bir şekilde ambulansın gelmesini bekledi.
Kanlar içerisindeki oğlunu kardeşiyle birlikte yatıştırdığını anlatan Mavideniz, şöyle konuştu:
“Oğlum cezaevinden jiletle geldi. Nasıl geldi. Jileti kim verdi. Bu işin peşini bırakmayacağım. 4 yıldır oğlum kendini jiletliyor, bunu herkes bilir. Neden kontrol etmezler. Nasıl olur da dilinin altından jilet çıkartır. Ya ölseydi, ne olacaktı. Hesabını kim verecekti. Oğlumun tedaviye ihtiyacı var. İmkanlarım doğrultusunda çabaladım, olmadı. Oğlumun derdine çare bulsunlar, ceza yerine onu topluma kazandırsınlar.”
Anne Emine Mavideniz’in ise, kanlar içerisindeki oğlunu görünce tansiyonu düştü. Polis gözetimindeki oğlunun, kendini jiletlemesinin kabul edilemez bir durum olduğunu anlattı.
“Polisleri darp ettiler, tutukluyu kaçırdılar”
Gazimağusa Kaza Mahkemesi’nde Ceza Davaları Yargıcı Hazal Hacımulla’nın huzurunda görüşülen dünkü
duruşmada, İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Savcı Yardımcısı Hasan Boşnak, sanıkları itham etti ve meseleyle ilgili olguları mahkemeye aktardı.
Savcı Yardımcısı Hasan Boşnak, 1 Şubat 2017 tarihinde, daha önceden işlediği sirkat suçuyla ilgili tutuklu bulunan sanık Gökhan Takımcılar’ın, akrabaları olan sanık Mehmet Mavideniz ve beraberindeki 4 kişinin yardımıyla, bir araca bindirilip olay yerinden kaçmak suretiyle yasal tutukluluktan firar ettiğini anımsattı.
Hasan Boşnak, Mehmet Mavideniz ve diğer 4 kişinin, polis çavuşu Erdal Dal’ı, polis memuru Zafer Dandil’i ve polis memuru Ali Batıhan’ı darp ettikten sonra, elleri ve ayakları kelepçeli olan sanık Gökhan Takımcılar’ı bir eve götürüp, ellerindeki ve ayaklarındaki kelepçenin zincirlerini keserek 60 TL kasti hasara uğrattığını anlattı.
Boşnak, bahse konu olayda sanıkların, yasal yetki ve makul bir özrü olmadan galvaniz boru, taş, balta gibi tecavüzkar alet taşıyıp, yüksek sesle bağırıp çağırmak suretiyle rahatsızlık yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Boşnak, sanıkların 6 Şubat 2017’den beridir, Lefkoşa Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu bulunduklarını da ifade etti.
“Tedavisi şart”
Sanıkları savunan Avukat Mustafa Kocatürk, 23 yaşındaki müvekkillerinin genç suçlu olup hayat tecrübesinden yoksun kimseler olduğunu belirttikten sonra, özellikle Mehmet Mavideniz’in, sürekli kendisine zarar veren eylemleri olduğuna değindi.
Avukat Mustafa Kocatürk, adı edilenin defalarca Barış Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldığını belirterek, tedavi edilmesi gereken genç bir kişi olduğunu söyledi.
Mustafa Kocatürk, ebeveynleri hiç okumamış kimseler olan sanıkların ilk okuldan terk, maddi imkansızlık ve anne baba sevgisinden yoksun büyüyen kişiler olduğunu vurguladı ve “Sanıklar, tutuklandıkları ilk andan itibaren polise yardımcı oldular. Gönüllü ifade verip polise yardımcı oldular, mahkemede ise suçlarını kabul ederek, adaletin tecellisine katkı koydular. Anne ve babaları ise, çocuklarını kazanmak ve korumak için bir araya gelerek, çocuklarının davaları görüşülürken mahkemede hazır olup bu iradelerini mahkemeye gösterdiler” dedi.
Kocatürk, tüm söyledikleri ışığında, sanıklara mülayim bir ceza talep etti.
“Tahkikat yapılsın”
Kararını açıklayan Yargıç Hazal Hacımulla, Gökhan Takımcılar ve Mehmet Mavideniz’i, suçların ciddiyetine dikkat çektikten sonra 6’şar ay hapse mahkum etti.
Yargıç Hazal Hacımulla, bahse konu davanın diğer sanıkları olan Mehmet Takımcılar’ı, Hasan Takımcılar’ı, Hüseyin Mütela’yı ve Hasan Topaloğluları’nı aleyhlerindeki suçlardan itham etmek üzere, davayı, 9 Mayıs 2017 tarihine erteledi.
Hazal Hacımulla, ayrıca, hükümsüz tutuklu olarak cezaevinden getirilen sanık Mehmet Mavideniz’in tasarrufundaki jiletin ne şekilde temin edildiğinin düşündürücü olduğuna vurgu yaparak, bu yönde tahkikat emri verdi.
Yorum Yazın