Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklama şöyle:
Rum liderliği, Maraş açılımına yönelik gerçek dışı iddialarına bir yenisini ekleyerek Taşınmaz Mal Komisyonu'nu "hukuki bir tuzak" olarak nitelendirmek suretiyle Maraş'taki mülk sahiplerini komisyondan uzak tutmaya çalışmaktadır.
Şubat 2023'te gerçekleşecek olan Rum başkanlık seçimi öncesi 1974'te Maraş'ta sakin Rumları, tazminat veya iade talebiyle Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvurmaya teşvik eden diğer adayları da hedef alan açıklamasıyla Rum lider, kendisi ve yönetiminin baştan beri Kapalı Maraş'taki hak sahiplerinin meselesine çözüm öngören bu açılımın bir tuzak olduğu yönündeki uyarılarını hatırlatarak başvuru yönünde çağrı yapanların hatalı olduğunu iddia etmektedir. Bu iddiasını desteklemek maksadıyla Taşınmaz Mal Komisyonu'nun, Maraş'taki taşınmaz malları içeren bir başvuruda, Vakıflar İdaresi'nin "ilgili şahıs" olmasına yönelik usule ilişkin almış olduğu son kararı, yeni ve olumsuz bir gelişme olarak yansıtmaktadır.
Bu karar, doğal adalet ilkeleri dikkate alınarak tasarlanmış olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi denetiminden geçmiş komisyon mevzuatında da yer alan ve komisyona, ilgili tüm tarafların iddialarını dinledikten sonra nihai kararını verme olanağı sağlayan bir usule dayanmaktadır. Adalet, ilgili tüm tarafların usule göre dinlenmesini gerektirir. Bunu engellemeye çalışmak, adaletin tecellisini engellemeye çalışmak anlamını taşır. Taşınmaz Mal Komisyonu'nun, Vakıflar İdaresi'ni "ilgili şahıs" olarak kabul eden benzer bir kararı, daha önce üç yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi tarafından da denetlenerek onanmıştı.
Taşınmaz Mal Komisyonu, "hukuki bir tuzak" değil; tam aksine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun bir şekilde, eski sakinler de dâhil olmak üzere, tüm hak sahiplerinin mülkiyet haklarına erişimini sağlayan etkin bir mekanizmadır.
Bilinmelidir ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde, mülkiyet hakkına saygılı Maraş açılımını kararlılıkla sürdürecektir.
Yorum Yazın