Petrol fiyatlarındaki yüksek seyir, dolardaki güçlenme, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Türkiye’nin ilişkilerine yönelik endişeler ve İstanbul seçimlerine ilişkin belirsizliğin baskısı altında olan dolar/TL, önceki gün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) metninde söylemini yumuşatmasıyla sert yükseldikten sonra dün 5,95 etrafında sakin bir seyir izledi.
PPK açıklaması öncesinde 5,89 seviyesinde olan dolar/TL, 12 Ekim'den bu yana gördüğü en yüksek gün içi seviye olan 5,9820'ye kadar yükselmişti. Bu seviye itibarıyla TL'nin dolar karşısında yıl başından bu yana değer kaybı yüzde 11,5'e ulaşmıştı. Önceki gün 5,9251 seviyesinden kapanan dolar/TL kuru, dün sabah saatlerinde 5,97'ye kadar yükselse de dün 16:22'de 5,9358/5,9398 seviyesinden fiyatlandı. Bu gelişmelerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) serbest piyasalarına etkisi de olumlu oldu ve önceki gün 5,9750’ye kadar çıkan dolar/TL paritesi, dün 5,9450 bandından fiyatlandı.
Piyasalarda neler yaşandı?
Gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışan TL'nin hafta başından bu yana dolar karşısındaki değer kaybı, dün itibarıyla yüzde 2 civarında olarak kayıtlara geçti. Aynı saatte sepet bazında TL 6,2782/6,2813, Euro/TL ise 6,6048/6,6078 seviyesinde bulunuyordu. ABD Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verisinin ardından gelişmekte olan piyasalarda pozitif bir fiyatlama olduğunu, TL'nin ise negatif ayrıştığını söyleyen uzmanlar, "Önceki günkü sert hareketin ardından dün piyasa nispeten sakindi. Hafta sonu Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) Kızılcahamam kampı var; ekonomi yönetiminde bir değişiklik beklenmese de kabinede değişiklik sinyali gelir mi, piyasa bunu izleyecek.
Öte yandan hala Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kararı bekleniyor. Haftaya enflasyon raporu da açıklanacak, rezerv konusuna değinmesini bekliyoruz. Bu beklentiler dolar/TL'de hareketi sınırlandırabilir ancak dünkü ABD verisinin etkisiyle kurda bir miktar düzeltme görebileceğimizi düşünüyoruz. Yine de en fazla 5,90-5,91 seviyelerine gerileme görürüz" ifadelerini kullandı.
Yumuşamanın etkileri fark edildi
ABD ekonomisi birinci çeyrekte yüzde 3,2 ile beklentilerin üzerinde büyüdü ancak ekonomistler, büyümedeki bu artışın ticaret ve 2015'ten bu yana satılmayan en yüksek miktarda ürün birikiminden kaynaklandığı iddiasında. Büyümenin önümüzdeki çeyreklerde terse dönebilecek geçici faktörlerden kaynaklanması nedeniyle doların gerilediği de savunulurken; Merkez Bankası da politika faizini beklentiler dahilinde yüzde 24'te sabit tutarken, gerekirse ek sıkılaştırma yapılabileceğine yönelik söylemi kaldırmak başta olmak üzere PPK metninde yaptığı değişikliklerle sıkı politika söylemini yumuşattı.
TCMB'nin sıkı para politikası söylemini uzun bir aradan sonra yumuşatmasına karşın ekonomistler henüz enflasyonda ve TL'de faizde bir indirim yapılabilecek iyimserliği görmüyor. Bankacılar da metin değişikliklerini para politikasında "ek sıkılaştırma ihtimalinin azaldığı" ve "faiz indirim ihtimalinin arttığı" şeklinde yorumladı ancak kesin fikir sahibi olmak için TCMB'nin önümüzdeki hafta enflasyon raporu toplantısında yapacağı açıklamaları da duymak istiyor. Beklentinin, TCMB'nin yumuşayan söylemi ile benzerlik göstermemesi ise TL ve TL cinsi yatırım araçlarında sert değer kayıplarını beraberinde getirdi.
‘Baskı unsurlarına yönelik endişeler sürüyor
Öte yandan, TL'yi son dönemde baskılayan ana unsurlar olarak YSK tarafından değerlendirilen AKP'nin İstanbul seçiminin tekrarlanması talebi, ABD'nin İran'dan petrol ithalatına tanıdığı muafiyetleri sona erdireceği haberi, S-400 ve F-35 konuları nedeniyle ABD ile Türkiye’nin yaşadığı gerginlik ve TCMB'nin rezervlerine ilişkin endişeler öne çıkıyor. Bankacılar, TCMB rezervlerinde düşüş yaşanmasını "izaha muhtaç" olarak özetliyor ve sürece ilişkin TCMB'den bilgilendirme beklemeye devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'dan petrol ithal eden ülkelere yönelik yaptırım muafiyetlerini mayısta süreleri dolunca yenilememe kararı alması da piyasalarda ciddi bir endişe unsuru zira ekonomistlere göre aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkeler, ithalatı kısa süre içinde durdurmamaları halinde yaptırımlarla karşı karşıya kalacak. Bu gelişmeler de petrol fiyatlarında yükselişe neden olurken, Türkiye gibi petrol ihracatçısı ülkeleri de olumsuz etkiliyor.
Aksoy: ABD’yi ikna etmeye çalışıyoruz
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise Tüpraş'ın ABD'nin İran yaptırımları konusunu çok yakından takip ettiğini, rafineri özelliğinin de İran petrolüne uygun olduğunu ve ABD'yi ikna etmeye çalıştıklarını söyledi. Bono piyasasında ise önceki gün spot kapanışta yüzde 18,60, valörde son işlemde yüzde 18,77 seviyesinde olan 10 yıllık gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi dün spot kapanışta yüzde 19,04, valörde dün 16.17'deki son işlemde yüzde 19,10 seviyesindeydi. Haftanın ilk işlem gününde ihalesi yapılan yeni iki yıllık gösterge tahvilde önceki gün spot kapanış yüzde 22,70 seviyesindeydi. Dün isevalörde 16.17'de son işlem yüzde 22,99 bandından kayıtlara geçti.
Direnç ve destek seviyeleri
TL’nin gelişmekte olan ülke para birimleri karşısındaki ‘görece zayıf’ performansı devam ederken, iktisat uzmanları dün sabah 5,97 seviyesinin test edilmesinin ardından kısmi kar satışlarının etkili olduğunu ancak 5,92 destek seviyesinin de halen geçerli olduğunu söylüyor. Ekonomistlere göre 6,00 seviyesi de ilk planda direnç olarak takip edilecek. Buna göre destek 5,80-5,87-5,92; direnç ise 6,00 bandından koyuluyor.
Yorum Yazın