Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde şehit yakınları ve gazilerle yemekte bir araya geldi.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, "Bu yıl sınırlarımız içinde ve Kuzey Irak'taki operasyonlarda etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı 1400'e yaklaştı." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sistemiyle, karar alma ve uygulama mekanizmalarını tıkayarak Türkiye'yi istedikleri gibi yönlendirenlerin bir kozlarını daha ellerinden aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları:
Aslında bugün buradaki bu buluşmada tüm şehit yakınlarımızla ve gazilerimizle birlikte olma arzumuz çok çok büyük. Tabii bu salon 2000 - 2500 kişiye hizmet veriyor ama zaman içerisinde diğer kardeşlerimizle de inşallah peyderpey bir araya gelme şansımız olacak.
Yürüttüğümüz mücadele öylesine büyük ki, hayatını kaybeden ve gazilikle şereflenen kardeşlerimizin sayısının çokluğu bu buluşmaya imkan vermedi. 1984’ten bu yana, asker polis güvenlik korucusu kamu görevlisi olarak 9 bine, sivil vatandaşlarımızla birlikte 17 bine yakın şehidimiz vardır.
TERÖRLE MÜCADELE STRATEJİMİZİ DEĞİŞTİRDİK
'Allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyiniz, onlar diridirler lakin siz anlayamazsınız' emri ve müjdesi en büyük teselli kaynağımızdır. Malullük düzeyinde yaralanan gazilerimizin sayısı da şehitlerimizin yaklaşık yarısı kadardır.
Çok sayıda teröristi de oradan kaldırdık. Sadece Fırat Kalkanı Harekatı’nda 3 bin DEAŞ’lıyı, Zeytin Dalı Harekatı'nda 4 bin 600’e yakın PKK ve PYD'liyi etkisiz hale getirdik. Terörle mücadele sınırlarımız içinde ve dışında böylesine büyük kayıplar vermek ve verdirmek kesinlikle bizim tercihimiz değildir. Devlet ve millet olarak bu mücadeleye mecbur kalıyoruz.
Milletimizi kalkındırmak, refahımızı artırmak için kullanmamız gereken kaynaklarımızı terörle mücadeleye tahsis etmek zorunda kalıyoruz. Terör örgütlerinin ısrarla üzerimize salınmasının gerisindeki amaçlardan birisinin bu olduğunu da biliyoruz. İşte bu kısır döngüyü kırmak için son yıllarda terörle mücadele stratejimizi değiştirdik. Artık tehlikenin kapımıza dayanmasını beklemiyoruz. FETÖ’nün de tek hedefi ülkemizin birliğidir, beraberliğidir. Türkiye kendi kararlarını alıp, hedeflere ilerledikçe engelleri giderek daha kolay aşmayı başardık.
İNŞALLAH BUNDAN SONRA İŞİMİZ DAHA KOLAY
Başarılamaz denilen nice işin üstesinden geldik, geliyoruz. Sahada mesafe kat ettikçe yıllarca ülkemize patinaj yaptıranların gerçek güçlerini görme imkanı bulduk. Sahada karşımızda duramayanların, diplomasi, siyaset, ekonomi tuzaklarını da birer birer teşhis ve teşhir ediyoruz. İnşallah bundan sonra işimiz daha kolay. Yeni yönetim sistemimizle karar alma ve uygulama mekanizmalarını tıkayarak Türkiye’yi yönlendirenlerin bir kozlarını daha ellerinden aldık. İnşallah 2023 hedeflerine ulaştığımızda her şey çok daha farklı hale gelecek.
Yaşadıklarımızdan ibret almak, aynı hataları tekrarlamamanın en başta gelen şartıdır. Esasen bizim milletimizin karakterinde bu vardır. Bakınız size 15 Temmuz’da yaşanmış küçük bir hadiseyi aktarayım. 15 Temmuz gecesi darbe girişiminin mahiyeti anlaşıldığında, Adana’nın kuzeyindeki yörük köylerinden birisindeki yörük kardeşlerimiz Ankara’daki bir hemşerilerini arıyorlar. Diyorlar ki, 'Gavur Ankara’yı bombalıyormuş, dayanın geliyoruz.' Milletimiz o hayran kalınası irfanıyla darbe girişiminin gerisindeki silueti keşfetmiş, hemen tavrını almıştır. Bu anlayışın tarihimizde pek çok örneği mevcuttur.
15 TEMMUZ'U UNUTTURMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ
Cephedeki oğluna mektup yazan baba; 'Oğlum ya gazi olup avdet, ya şehit olup dahili cennet ol' diyerek milletimizin Çanakkale’deki mücadeleye bakışını ifade etmiştir. Kurtuluş Savaşımız'da evladını koruyan örtüyü bozulmasın diye top mermisinin üzerine örten Şerife bacının mesajı da buydu.
Geçtiğimiz yıl Şenoba’da helikopterinin düşmesi sonucu şehit olan Aydoğan Paşamız, hatırlayın ne diyordu? '90 kişiydik biz o gün. Aç, susuz, uykusuz. Nasır tutmuş ayaklarla yürüyorduk kaygusuz. Şehitlerden selam geldi, savaşan tüm sağlara. Uzaklarım yakınlaştı, inancımla davamla.' Evet, biz ülke ve millet olarak bu mücadeleyi hep inancımızla, davamızla yürüttük. 15 Temmuz gecesi milletimizin sergilediği kahramanlığın sırrını keşfetmek isteyen bu büyük mücadeleye bakmalıdır. Milletimizin istiklali ve istikbali uğrunda verdiği mücadelenin büyüklüğü zaman geçtikte daha iyi anlaşılacaktır.
Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparslan’ı, bir beyliğin bir dünya devleti haline gelmesinin temellerini atan Ertuğrul Gazi’yi, Osmangazi’yi, çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han’ı, en kritik zamanda Osmanlı'yı ayakta tutan Sultan Abdülhamit’i, Kurtuluş Savaşı'mızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal’i, demokrasi tarihimizin sembol ismi şehit başbakan Adnan Menderes’i rahmetle yad ediyorsak, bugünün kahramanlarının ismi de aynı şekilde tarihe altın harflerle yazılacaktır. 15 Temmuz’u unutturmayacağız, unutmayacağız.
MİLLETİMİZ BIKIP USANMIŞTIR
Ülke ve bölgemizde yaşananlardan çıkardığımız derslerle kendimize daha aydınlık bir gelecek kurmak için daha çok çalışacağız. Şunu unutmayın bu FETÖ’nün arkasından gelenler bitmez. Onların girdiği bütün hücreleri keşfederek söküp atacağız. Durmak yok, yola devam edeceğiz. Vatanımızı korumak, devletimize sahip çıkmak için daha kararlı hareket edeceğiz. Milletimiz asırlardır sahada kanıyla, canıyla, bileğinin hakkıyla kazandıklarını masada söz oyunlarıyla, diplomasi tuzaklarıyla, gafletle ihanetle kaybetmekten bıkıp usanmıştır. Biz kaybetmeyeceğiz.
Biz şehitlerimizin kanları, gazilerimizin fedakarlığı ve bu yola baş koymuş milyonların mücadelesi uğruna kazandıklarımızı, masada tehlikeye atmamakta kararlıyız. AB’den NATO'ya kadar tüm uluslararası kuruluşlarla ilişkilerimizi bu anlayışla yürütüyoruz. Rusya, Çin, Afrika, Asya gibi tüm coğrafyalarda dünyanın yükselen güçleriyle mümkün olan en geniş işbirliği zeminini kurmaya çalışıyoruz. Mecburiyet değil, karşılıklı fayda temelinde bize doğru atılan her adıma fazlasıyla karşılık veriyoruz.
BÖYLE BAŞKA BİR ÜLKE YOKTUR
Dünyada ülkemizdeki kadar çok sığınmacıya ev sahipliği yapıp da bu kadar az sorunla karşılaşan başka bir ülke yoktur. Avrupa’da neredeyse yönetimlerin devrilmesine ırkçılığın hortlamasına yol açtığına şahit olduk. Biz elimizdeki paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Dünyada mağdurlara birinci sırada en fazla desteği veren kim biliyor musunuz? Türkiye.
FARKLI BİR TÜRKİYE VAR
Nasıl oluyor bu? Milletimin sayesinde. Biz hamdolsun yılları, on yılları geride bıraktık. Artık farklı bir Türkiye var. Hep elimizi uzattık, uzatmaya devam edeceğiz. Çünkü biz paylaşmanın bereketine inanan bir medeniyetin mensupları olarak bu konumumuzu daha da ileriye taşıyacağız. Rabbim bizi hep alan değil, veren el konumunda bulundursun. Demokrasimizi ve ekonomimizi geliştirerek istikbalimize sıkı sıkıya sahip çıkarak bu konumumuzu daha da güçlendireceğiz.
ONLARA YAPILMIŞ YANLIŞI ŞAHSIMA YAPILMIŞ SAYARIM
15 Temmuz işte bu inancımızın sembolüdür. Kendi akıllarınca 15 Temmuz’u önemsizleştirmeye çalışanlar aslında örtülü olarak ülkemize ve milletimize karşı ruhlarında biriktirdikleri kibirlerini, kinlerini dile getiriyorlar. Terörle mücadelemizi küçümseyenler de aynı ruh halindedir. Hiçbir siyasi, sosyal, ekonomik çıkar hiçbir kişisel husumet böyle bir alçaklığı mazur gösteremez. Şehitlerimizin, gazilerimizin incitilmesine asla izin vermeyiz. Her şehit ailesi ve her gazi benim öz kardeşim mesabesindedir. Onlara yapılan her yanlışı şahsıma yapılmış sayarım, ona göre davranırım.
ASLA MÜSAADE ETMEYELİM
Bir daha 15 Temmuz'lar yaşamamak için çocuklarımızı bu şekilde yetiştirmeliyiz. Dinini, milliyetini, dilini, vatanını, devletini bilmeyen her çocuk terör örgütlerinin potansiyel hedefidir. Ama benim sizden bir ricam var. Şehadet bambaşka bir şeydir. O makam çok başkadır. Şehadetin inceliğini, hassasiyetini özellikle kavramak ve şehadetin istismar edilmesine asla müsaade etmemek gerekir ki, şehitlerimizi o makamda rahatsız etmeyelim.
Cehalet okuma yazma bilmemek değil, tarihini, kültürünü öğrenmemektir. Bize kendini bilecek, elif gibi dosdoğru olacak, gönüllere girecek nesiler lazım. İşte bunun için eğitim öğretim konusunu önceliklerimizin en başına alıyoruz.
Yorum Yazın