UBP’yi bugünlere getirenlerinin isimlerinin listelerinin dışında kalması, yapılan işlemlerle ‘’köklü köksüz’’ tartışmalarının tırmandırılmasının ve haksızlıkların tamamen Özgürgün’ün anti demokratik yaklaşımı, şeffaf olmayan uygulamaları ve ‘’başkanlığımı nasıl koruyabilirim’’ düşüncelerinden kaynaklandığını söyleyen Çavuşoğlu, UBP Genel Başkanı’nın ihtiraslarına yenik düşmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
ÇAVUŞOĞLU PARTİLİLERE ÇAĞRI YAPTI
UBP’nin kırk yılda geldiği noktayı değerlendiren Çavuşoğlu, partinin ilk kez bir kurultayda bu kadar büyük yara aldığına dikkati çekerek, kurumsal yapısı oturmuş partilerden biri olan UBP’de, iyi niyetle hazırlanmış tüzük, tüzüğün boşluklarından faydalanarak, kararları üç beş kişinin fikri ile Hüseyin Özgürgün’ün iki dudağının arasına sıkıştırıldığına dikkati çekti. Çavuşoğlu, bu konularda MYK’nın etkisiz hale getirilerek, Parti Meclisi’nin de yetkilerini kullanamaması için toplantıya çağrılmadığını söyledi.
Üyelikler yazılırken örgütlerden merkeze doğru bir akışın olması gerekirken kendi yanında görmediklerini saf dışı bırakarak, bu üyeliklerin birçoğunun merkezde yazıldığına vurgu yapan Çavuşoğlu, örgütlerin dışında yazılan üyeliklerde de tek kriterin Özgürgün yandaşı olma kriteri olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti;
‘’Bu durumdan parti tabanımızda büyük bir sıkıntı yaşanmaktadır. Partimiz yara alma tehlikesi ile karşı karşıya getirilmektedir. Özgürgün ‘’ben olmazsam olmaz’’ gibi yaklaşım içinde ve başkanlığını koruyabilmek için demokrasiye sığmayan davranış sergiliyor. Uygulamaları ile demokrasiyi özümsemediği bir yapısı olduğu ortaya çıkan ve demokratik yarışa çıkan arkadaşlarını MYK’dan atan, ‘’şikayetiniz varsa mahkemeye gidin’’ yaklaşımının doğru bir tavır olduğunu zanneden bu zihniyetin partiyi nereye sürüklediği herkesin malumudur. UBP’de üye yazımı tartışmaları başlayalı büyük bir gerginlik yaşanmaktadır ve defalarca uzlaşı çağrısı yapılmasına rağmen; adalete ve demokrasiye hizmet etmeyen yaklaşımlar herkes tarafından ibretle ve şaşkınlıkla izlenmektedir. Bu duruma dur diyebilecek olan parti meclisi, süreç başlayalı toplatılmayarak, parti bir şirket gibi yönetilmeye çalışılmaktadır. Bilinmesi gerekir ki UBP halkın ideolojileri doğrultusunda kurulmuş bir parti olup, hiçbir dönemde genel başkanın tekelinde kararlar üretip, yönetilmemiştir.’’
Çavuşoğlu, bu durumun partinin gelişmesine hizmet etmediğini dolayısı ile ülkeye de hizmet etmekten uzaklaşmaya doğru itildiğini söyledi. Parti meclisinin ve MYK’nın yetkilerini kullanıp, bu kötü gidişata dur demeleri gerektiğini dile getiren Çavuşoğlu, ‘’Bu durumdan çıkabilmenin doğru yolu tüm örgütlerde ve bölgelerde prororata sistemine uygun bir şekilde parti meclisinin çizeceği çerçevede veya belirleyeceği bir yüzdelikte adaletin sağlanmasıdır. Bunun dışında kendi konumunu güçlendirmek için yaptığı anti demokratik uygulamalar, partiyi yıpratmaktadır. Eminim ki hiçbir partilimiz ihtirasların güdümünde birlikteliğimizin yıpranmasını istememektedir. Bunun için geç değildir. Acilen yetkili kurullarımızın bu sürece dâhil olup, partinin içine maksatlı olarak sokulduğu çıkmazdan çıkartılmasına katkı koymalıdırlar. Bu tarihi sorumluluk başta seçilmiş olan milletvekilleri, parti meclisi üyeleri, ilçelerimizdeki yönetim kurulları ve örgüt liderlikleridir. Sessiz kalmak veya telkin, baskı ve vaatlere boyun eğmek partimizin geleceğine hiçbir katkı sağlamayacaktır.’’ dedi.
Yorum Yazın