HP’den yapılan açıklamaya göre, Rogers, katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Rogers, Halkın Partisi’nin 2018 seçimlerinden sonra içinde bulunduğu hükümetlerde çok fazla mesai harcadığını, komitelerde çok aktif bir şekilde yer aldığını, birçok yasanın geçmesinde öncü olduklarını belirtti.
Hükümette bulundukları 3 yılda bakanlıklarda birçok projeler ürettiklerini ve krizler yönettiklerini ifade eden Rogers, o dönemde devlet yönetiminde ciddi sorumluluk aldıklarını ve tecrübe kazandıklarını söyledi.
Muhalefete geçtikten sonra halkın içerisinde olmaya daha fazla zaman bulduklarını anlatan Rogers, bir yılı aşkın bir süredir halkın içinde olan ve halkın sorunlarıyla yakından ilgilenen bir parti olduklarını kaydetti. Rogers, seçim döneminde de halkın içerisinde olmaya ve yaptıkları projeleri anlatmaya devam edeceklerini belirtti.
Jale Refik Rogers, “Biz hükümetten ayrıldıktan sonra kurulan azınlık hükümetlerinin yapmadıkları, bizim parti olarak hükümette yaptıklarımızla halkın kıyas yapabilmesi için çok iyi bir ortam yarattı. Halkın Partisi’nin değeri daha çok fark edildi” diye konuştu.
Pandemi başladığı günlerde, sağlık sisteminin buna hazır olmadığını, devlet hastanesinin bir yangından çıktığını hatırlatan Rogers, dünyada endişe verici örnekleri de görerek, doğru zamanda doğru kararlar aldıklarını söyledi.
Rogers, çok az insanın hayatını kaybettiği birinci dalgada, sürecin neredeyse sorunsuz atlatılıp, ekonomiyi rahatlatacak bazı kararlar alındığını, süreci hızlı takip edip hızlı adım atabildiklerini anlattı.
Rogers, “Üzülerek gördük ki bizden sonrakilerin böyle bir gailesi olmadı. Ekonomi önemlidir diyerek sağlığı yönetmediler. Sağlığı yönetmeden ekonomiyi yönetmek mümkün değildir”
“DEVLET POLİTİKASI SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMALI, HER YENİ BAKANLA DEĞİŞMEMELİ”
Devletin mekanizmalarında sürdürülebilirliğin en önemli unsur olduğunu kaydeden Rogers, devletin uzun soluklu politikalarla yönetilmesi gerektiğini ve bakanlar değişse de kurumsal hafızanın devam etmesi gerektiğini belirtti.
Kamu reformunu da buna yönelik önemli bir adım olarak değerlendiren Rogers, Meclis’e girdiklerinde çoğunluğun bu yasayı geçirmek gibi bir önceliğinin bulunmadığını gördüklerini aktardı.
Rogers, şöyle devam etti:
“Sayın Ali Pilli bir aşı programı yaptı. Veri kıtlığı yaşayan bir ülke olarak bir dijital aşı programı bizim için çok iyi bir fırsattı. Kronik hastalarımızı, kanser hastalarımızı, bu ülkede yaşayan herkesi kayıt altına alarak bir veri tabanı oluşturabileceğimiz, kimin aşılı kimin aşısız olduğunun takibini yapabileceğimiz önemli bir fırsattı. O bir yere kadar geldi. Yeni gelen bakan Sayın Ünal Üstel aynı siyasi partiden olmasına rağmen, bu aşı platformunu çöpe atarak yenisini oluşturmaya karar verdi. Aynı partiden iki bakan bile değişirken biri diğerinin yaptığı icraatı çöpe atarak sıfırdan başladı. Bütün bunlar hem kaynak, hem enerji hem de en önemlisi bilgiyi kaybettirdi.”
“HATIRLATMA DOZLARINIZI MUTLAKA OLUN”
Aşılanmayla ilgili sorulan sorulara da yanıt veren Jale Refik Rogers, şöyle konuştu:
“Üç ayı dolduran her Sinovac aşısı olmuş bireyin bir an önce gidip aşı olması önemlidir. Hastane yatışları ve yoğun bakım yatışlarına baktığımızda bu kişilerin, çoğunlukla aşısız kişiler olduğunu, bazılarının da iki doz Sinovac aşılı olduklarını görüyoruz. Sinovac ülkeye gelen ilk aşı olduğu için ilk bu aşı kullanıldı ve o dönem ağır hastalıktan korumak için önemli bir araç oldu. Ancak şu anda geldiğimiz durumda Sinovac aşısının Delta varyantına karşı koruyuculuğu yüksek değil. Aynı zamanda Sinovac aşısı koruyuculuğunu diğer aşılara oranla daha kısa sürede kaybediyor. Mutlaka, 3 ay sonra hatırlatma dozunun yapılması gerekiyor. Asya ülkelerinde yapılan çalışmalarda üçüncü dozun Sinovac, BioNTech veya AsraZeneca olabileceği söyleniyor. Ancak, karma aşıların daha etkili olduğu gösteriliyor. Dolayısyla önerim Sinovac olmuş kişilerin BioNTech ve AsraZeneca hatırlatma dozlarını yapmasıdır.”
“SAĞLIK SİSTEMİ ALARM VERİYOR”
Pandemi hastanesinin yatak kapasitesinin giderek azaldığını, 24 yataklı yoğun bakım ünitesinin de dolduğunu savunan Rogers, bunun sağlık sisteminin alarm verdiğini bir göstergesi olduğunu öne sürdü.
24 yataklı yoğun bakıma ek olarak Ünal Üstel’in döneminde 12 yataklı yoğun bakım ünitesinin kurulduğunu anımsatan Rogers, teknik personel olmadan bina, oda, yatak yapmanın çok da anlamı olmadığını belirtti.
İnsan gücü planlamasının zamanında yapılmamasını eleştiren Rogers, çok nitelikli sağlık çalışanlarının bakanın seçim yatırımı olarak daha rahat olacakları yerlere aktarıldığını da ileri sürdü.
Yorum Yazın