Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı, İstanbul Üniversitesi Farabi Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Seyit Hasan Paşa Medresesi’nde "Kıbrıs Sorununda Son Gelişmeler" başlıklı konferans düzenledi.
Yönlüer, burada yaptığı konuşmada, Türk ve Rum tarafları arasında gerçekleşen görüşmelerin tarihi seyri hakkında bilgi vererek, 50 yıllık bir Kıbrıs sorununun söz konusu olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) girişimiyle iki toplum arasında barış ve huzuru sağlamak için görüşmeler ve planların yapıldığını hatırlatan Yönlüer, şöyle konuştu:
"Ama her seferinde Rumlar bu planları reddetti. Güven artırıcı önlemler, doruk antlaşmaları ve Annan Planı iki toplum arasındaki uyum için yapılan bazı çalışmalardı. Ama hiçbirinde ne yazık ki bir sonuca varılmadı. 2004 yılında Annan Planı doğrultusunda gerçekleşen referandum da Türk tarafında yüzde 65 planın uygulanmasına yönelik 'evet' oyu çıktı. Rum tarafında ise yüzde 76 oy oranında uygulanmaması için 'hayır' oyu çıktı. Avrupalı devletler referandum süreci boyunca bize 'evet' dememiz, Rum tarafıyla uzlaşmamız için söylemlerde bulundular. Biz iki toplum arasındaki huzur ve barış için referandumda 'evet' oyu kullandık ama Rum tarafı aynı hassasiyeti göstermedi.
Bize her türlü vaatte bulunan bu dış dünya diye adlandırdığımız muasır medeniyet ülkeleri bize, 'Sizi açıkta bırakmayacağız, referandumda evet diyin' diye söylemlerde bulunurken bir hafta sonra Rum tarafını tam üye olarak Avrupa Birliği'ne kabul etti. Bu durumda Avrupalı devletlerin ne kadar samimiyetten uzak olduklarını ve ne kadar iki yüzlü davrandıklarını gösteriyor."
Yönlüer, kurumları ve ekonomiyi güçlendirdikleri takdirde bir Türk Cumhuriyeti olarak mevcudiyetlerini korumaya devam edebileceklerini vurgulayarak, "Rumlarla yapılacak hiçbir görüşmede bir netice alınacağına ben inanmıyorum. Çünkü Rumlar hiçbir şekilde uzlaşma taraftarı değil. Rum tarafı Avrupa Birliği'ne kabul edildikten sonra, tabiri caizse adada at koşturuyor. Her şeyi kendi istek ve arzuları doğrultusunda gerçekleştiriyorlar. Türk tarafını devre dışı bırakmaya çalışıyorlar." diye konuştu.
Kıbrıs'taki yeraltı kaynakları ve enerji yatırımlarına da değinen Yönlüer, şunları kaydetti:
"Rum tarafı tek başına her şeye hakim olmak istiyor ve Türk tarafını devre dışı bırakmak için sürekli Avrupalı devletlerden destek alıyor. ExxonMobil isimli bir Amerikan şirketi doğal gaz araştırmaları yapmakta Kıbrıs çevresinde. Fransızlar, Rum tarafına üs kuruyor. Akdeniz havzasındaki kaynakları araştırmak ve bu kaynaklardan faydalanmak için."
RUMLAR HİÇBİR ŞEKİLDE UZLAŞMA TARAFTARI DEĞİL
Abone olKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) İstanbul Başkonsolosu Fahri Yönlüer, "Rumlarla yapılacak hiçbir görüşmede bir netice alınacağına ben inanmıyorum. Çünkü Rumlar hiçbir şekilde uzlaşma taraftarı değil. Rum tarafı Avrupa Birliği'ne kabul edildikten sonra, tabiri caizse adada at koşturuyor. Her şeyi kendi istek ve arzuları doğrultusunda gerçekleştiriyorlar." dedi.
- 0SEVDÄ°M
- 0ALKIÅž
- 0KOMÄ°K
- 0Ä°NANILMAZ
- 0ÃœZGÃœN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın