“Çağın vebası” olarak nitelendirilen kanser nedeniyle Almanya'da her yıl 220 bin kişi hayatını kaybediyor, kanser hastalarına her yıl 50 bin kişi ekleniyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün geçen yıl açıkladığı verilere göre ise dünya genelinde her beş erkekten biri ile her altı kadından biri kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Alman Kanser Araştırmaları Merkezi, kanserin birçok türünün sağlıklı yaşam tarzı benimseyerek engellemenin mümkün olduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, örneğin Almanya'da kanser vakalarının yüzde 37'si risk faktörleri olarak adlandırılan yaşam tarzına bağlı alışkanlıklar sonucu oluşuyor. Peki, kanser riskini düşürmek için nelere dikkat etmek, hangi alışkanlıkları değiştirmek gerekiyor?
Aşırı kilo, hareketsizlik, yüksek oranda alkol tüketimi, sağlıksız beslenme ve sigara içme kanser için risk faktörleri arasında sayılıyor. Öte yandan virüsler, kimyasal maddeler, morötesi (ultraviyole) ışınlar gibi çevresel faktörler de riskler arasına dahil ediliyor. Ayrıca kronik iltihaplar da kanser riski olarak kabul ediliyor. Tahminlere göre, kanser vakalarının yüzde beşi ila onu kalıtsal.
Sigara içmenin rolü ne?
Kanser araştırmacılarına göre, Almanya'da her yıl 85 bin kanser vakası doğrudan sigara içme alışkanlığı ile bağlantılı. Bunlardan 46 binini akciğer kanseri vakaları oluşturuyor. Tütün tüketimi kanser vakalarının beşte birinin doğrudan sorumlusu iken, kalp hastalıkları, yüksek tansiyon veya felç gibi rahatsızlıkların birçoğunda da sigara başrolü üstleniyor.
Sigaranın bırakılmasından beş yıl sonra ağız, boğaz, yemek borusu ve idrar kesesi bölgelerinde kanser oluşma riski yarı yarıya azalıyor. On yıl sonra ise sigarayı bırakan bir kişinin akciğer kanserine yakalanma riski, sigara içmeye devam etmesi halinde oluşacak riskin yarısına iniyor. Ayrıca sigara alışkanlığının terk edilmesi durumunda gırtlak ve pankreas kanserleri riski de azalıyor.
Kanseri önlemek için neler yapılabilir?
Uzmanlar kanser riskini azaltmak için kilo verilmesi ve mümkünse günde 30 dakika olmak üzere düzenli egzersiz yapılması tavsiyesinde bulunuyor. Zira aşırı şişmanlıkla aralarında bağırsak, karaciğer, böbrek ve meme kanserinin de bulunduğu en az 11 kanser türü arasında bağlantı tespit edilmiş. Ayrıca alkol tüketiminin de azaltılması tavsiye ediliyor. Tahminlere göre, Almanya'da 10 bin yeni kanser vakası yüksek alkol tüketimi ile ilişkili.
Uzmanlar sağlıklı beslenmenin de kanseri önlemedeki önemli rolüne dikkat çekiyor. Beslenmede yüksek miktarda şeker ve yağ içeren yüksek kalorili gıdalar yerine, tam buğday ürünleri, baklagiller, sebze ve meyveye ağırlık verilmesi tavsiye ediliyor. İşlenmiş et ürünlerine ise diyette daha az yer verilmesi tavsiye ediliyor. Ayrıca emzirmenin meme kanserini engellemedeki rolü de vurgulanıyor.
Morötesi (ultraviyole) ışınlar cilt kanserinin en büyük sorumlusu olarak gösteriliyor. Her yıl Almanya'da 200 bin kişi cilt kanserine yakalanıyor. Bu nedenle özellikle yaz aylarında güneş ışınlarından korunma ve solaryuma girmeme tavsiye ediliyor.
Rahim ağzı kanseri ve buna yol açan Human Papilloma Virüsüne (HPV) karşı geliştirilen aşı Almanya'da 9-14 yaş arasındaki gençlere öneriliyor. Aşının, ağız, boğaz ve anal bölgede kanser riskini azalttığı belirtiliyor. Öte yandan yeni doğanlara ise dokuzuncu haftadan itibaren Hepatit B aşısı tavsiye ediliyor. Virüsler karaciğer kanserine yol açabilecek karaciğer iltihaplanmasına da yol açabiliyor.
Yorum Yazın