Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Erkut Şahali, süt fiyatlarındaki artışların, özellikle içme sütüne yansımaması için gerekli tedbirleri aldıklarını açıkladı.
Ülkenin zoru bir süreçten geçtiğini belirten Bakan Şahali, hükümet olarak özellikle hayvancılar açısından hem yürüttükleri faaliyetleri sağlamaya dönük hem de ürettiklerinin vatandaşlar tarafından tüketilmesi amacıyla çok ciddi bir gayret içerisinde bulunduklarını söyledi. Bakan Şahali, göreve geldikleri günden bu yana, içme sütüne daha önceden olmayan bir destekle teşvikte bulunduklarını, sübvansiye sağlandığını anlatarak, vatandaşın süt içebilmesini mümkün kılmaya ve ekonomide daralmanın ve fiyat artışlarından içme sütünün etkilenememesini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
Süt fiyatlarında artışların özellikle içme sütüne yansımaması için tedbirler aldıklarını ifade eden Şahali, “Bu konuda aldığımız tedbirler kamu kaynaklarından sağlanan sübvansiye ile mümkündür. Onun ötesinde, süt ürünlerinin hem iç hem de dış pazarda satılabilmesine olanak sağlayabilecek desteği ortaya koyacağız ve gerek fiyat artışlarının gerek enflasyona etkisinin minimal düzeyde olmasına gayret sarf edeceğiz. Herkesin bu gerçeği görebilmesine ihtiyacımız vardır. Spekülatif açıklamalar ve argümanlar, bizi bir yere götürmez” dedi.
Bakan Şahali, BRT’de yayınlan BRT Sabah Haber’e katılarak, süt ve arpa fiyatlarındaki artış başta olmak üzere, açıklamalarda bulundu.
“Arpa, TÜK tarafından getirilecek”
Bakan Şahali, Şubat ayında görevi devraldıklarında, arpanın peşin satış fiyatının 77 kuruş olduğunu, ancak o dönem Toprak Ürünleri Kurumu’na (TÜK) arpanın maliyeti yaklaşık olarak 1.25 TL olduğunu söyledi. Şahali, 50 kuruş dolayında arpanın, devlet tarafından sübvanseye edilerek satışının yapıldığını, bunun da amacının hayvancıya destek olduğunu belirtti. Bakan Şahali bir önceki hükümet döneminde, en son 2017 Kasım ayında arpanın fiyatının güncellendiğini ve ardından seçim dönemine girildiği için arpa fiyatında herhangi bir değişim olmadığını anlattı. Bakan Şahali, görevi devralmalarının hemen ardından, dövizdeki hareketlenme ve TL’nin döviz karşında değer kaybetmesi nedeniyle hayvancılığın devamını mümkün kılmak ve hayvan üreticilerinin besleme girdilerine katkıda bulanabilmek amacıyla arpayı destekli bir biçimde fiyatını değiştirmeden satmaya devam ettiklerini ifade etti.
Bakan Şahali, Cuma gün, bıçak kemiğe dayandığı noktada, arpa fiyatını güncelleyerek, güncel fiyatlar üzerinden fiyatlandırmak gibi bir kararı almak zorunda kaldıklarını dile getirerek, “Arpa fiyatı üzerinden hayvancılığa aktardığımız ek kaynağın toplamında, bütçede öngörülmemiş 35 milyon TL’lik gibi bir gider söz konusu oldu. Devletin bu kaynağa bir günde sahip olması mümkün değildir. Bu bütçe, öngörülmüş bir kaynak değildi. Arpanın fiyatında bir güncelleme yaptık ve TÜK’ün ülkede arpanın bulunmasından sorumlu tek kurum olarak gelecekte de arpa getirebilecek ve hayvancılık sektörünün kullanımına arz edebilecek yapıya kavuşmasını sağlamaya dönük bir karar aldık. Bu ciddi bir fiyat artışıydı. Ancak bu fiyatı karşılayacak bir başka adım daha attık. O da süt fiyatlarının güncellenmesiydi” dedi.
“Süt fiyatını artırarak, arpadaki fiyat artışı karşılayabilecek noktaya taşımaya çalıştık”
Bakan Şahali, süt konusunda da fiyat ayarlamasına gidildiğini ifade ederek,” Hayvancımızın 1.91 TL’den satışını gerçekleştirdiği soğuk inek sütünün fiyatını, yüzde 36.13’lük bir artışla 2.60 TL’ye getirdik. Koyun sütünün 4.4 olan fiyatını yüzde 26.98’lik bir artışla 5.13 TL’ye getirdik ve yine soğuk keçi sütünün 3.1 olan fiyatını yüzde 30.56’lık bir artışla 3.93 TL’ye getirdik. Dolasıyla hem büyük baş hayvancı hem küçükbaş hayvancının her gün için satışını gerçekleştirdiği temel ürün olan sütün fiyatını artırarak, arpada meydana gelen fiyat artışını karşılayabileceği bir noktaya taşımaya çalıştık” bilgisini paylaştı.
Bakan Şahali, küçükbaş hayvancılıkta süt sağım döneminin sonuna gelindiği için süt fiyatına yapılan artışın, besleme giderlerindeki ihtiyacı karşılamayacağı şeklinde eleştiri olduğunu belirterek, “Biz Hayvancılar Birliği’ne net bir mesaj verdik. Onlara, ‘önümüzdeki süreç hala belirsizliğini koruyor. Bizler ülkenin imkanlarını seferber ederek bu belirsizlik ortamında üretimin devamını sağlamaya çalışıyoruz ama tünelin ucu henüz ışık göstermiş değil. Dolasıyla küçükbaş hayvancılıkta, hayvan başına 45 kilogramdan az olmamak kaydıyla bir hibe uygulamasını yürürlüğe koyacağız. Bu konuda üyeleriniz bilgilendirin ve alınacak olan tedbirlerin bu bilgiyle birlikte değerlendirmelerini sağlayın’ dedik. Eylem fikri ortaya atıldı ve ondan dönüş ihtimalini de çok fazla benimsemedikleri için şu anda Çarşamba günü eyleme hazırlanıyorlar” diye konuştu.
“Küçükbaş hayvancılığa öngördüğümüz hibe desteğinin 60 kilo olması yaklaşımını benimsedik”
Bakan Şahali, bakanlık yetkililerinin hafta sonu yapmış oldukları değerlendirmeler çerçevesinde, küçükbaş hayvancılığa öngörülen hibe desteğinin 60 kilo olması yönünde bir yaklaşımı benimsediklerini açıkladı. Bunun, İki aylık süre boyunca küçükbaş hayvancılığın besleme giderlerinin tamamına yakının karşılanması anlamına geldiğine işaret eden Bakan Şahali, “Bu önemli bir açılımdır. İki ay sonra oluşacak olan tabloya göre, durumu baştan gözden geçirmek gibi bir fırsatımız olacaktır. Eyleme gitmek demokratik bir haktır. Bizlerin görevi de bu demokratik hakkın kullanımından rahatsız olmamaktır. Biz, sadece toplumsal huzur, barış ve ihtiyaç duyduğumuz toplumsal dayanışmanın ortaya çıkması gereken bugünlerde, devlet olarak hayvancılık sektörüne ilişkin yapmakta olduklarımızın anlaşılmasını sağlayama çalışıyoruz” dedi.
“Hiçbir kuruma menfaat sağlayacak şekilde bir yaklaşım ortaya koymadık; koymayacağız”
Bakan Şahali, UBP İskele Milletvekili Nazım Çavuşoğlu’nun iddialarına yönelik olarak, “Bu iddialar arasında en dikkat çekici olan, arpa zammı öncesinde yem firmalarına ahlaken sorgulanması gerek satış gerçekleştirildiğidir. Sayın Çavuşoğlu böyle bir tarzım olmayacağını ve bu iddiasını kolaylıkla yalanmanın ötesine geçerek, çürütebileceğimi de gayet iyi bilir. Biz yapmış olduğumuz icraatların hiçbirinde, hiçbir kuruma menfaat sağlayacak şekilde bir yaklaşım ortaya koymadık; koymayacağız. Hem geçmişte yapmış olduğumuz uygulamalar hem sahip olduğumuz anlayış ve karakter yapısı hem de bundan sonraki süreçte siyasette girdiğimiz gibi temiz kalma iddiasında olduğumuz için asla öyle bir durma yol açmayacağız. Bizimle birlikte çalışan arkadaşlarımız da aynı duyarlılıkla hareket ediyorlar” dedi.
Bakan Şahali, Cuma günü itibarıyla arpa satışının mesai bitimine kadar eski fiyattan devam ettiği bilgisini paylaşarak, “ Bu satıştan hiçbir yem firması, buna Kooperatif Merkez Bankası’na bağlı kuruluş olan yem firması da dahil olmak üzere, standart alımlarının dışında bir şekilde cevap bulmadı. Hiçbir hammadde satıcısına, standart alımlarının dışında hammadde satışı gerçekleştirilmedi. Bu argüman yalandır. Bizlerin yürümekte olduğumuz görev, kamu kurumlarının ve üretimin devamını sağlayabilmekten ibarettir. Hem Sayın Çavuşoğlu’nun hem de Sayın Sucuoğlu’nun ortaya koydukları argümanları dikkatle takip ettim. Yeni bir şey söyleyebilecek cesaretleri olmadığını rahatlıkla görebildim. Onlar da bizim gibi Türk Lirası’nın ne noktada, nasıl bir durumla karşılaşacağını bilmiyorlar” diye konuştu.
“Ülkemizde şarbon hastalığı yok”
Bakan Şahali, Türkiye’de görülen şarbon hastalığı ile ilgili olarak, hem Veteriner Dairesi hem de Hayvancılık Dairesi aracılığıyla TC’deki yetkili makamlar ile çok yakın bir diyalog içinde olduklarını, ülkeye giren tüm hayvansal ürünlerin ve hayvan beslemede kullanılan ürünlerin tamamının denetiminin eksiksiz şekilde yapılmakta olduğunu söyledi.
Şu anda ithal ürün saman balyalarının tehlikeli olduğuna dikkat çeken Bakan Şahali, söz konusu saman balyalarının açıkta kümülasyon işleminden geçirildiğini ve açıktan alınan numunelerin tahlili sonucunda girişlerinin sağlandığını açıkladı. Bakan Şahali, bakanlığın etkin kontrolü olduğu her noktada, denetim faaliyetini yoğun bir biçimde sürdürmeye devam edeceğini kaydetti.
“Kuraklık Tespit Komisyonu bugün çalışmalarına başladı”
Bakan Şahali kuraklık tespit çalışmaları konusunda ise bu sabah itibarıyla Kuraklık Tespit Komisyonu’nun tespit çalışmalarını sonuçlandırmak amacıyla çalışmalarını başlattığını belirterek, “ Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği ile geçtiğimiz hafta yaptığımız görüşmede, bu konuda mutabık kalmıştık. Yetkili kurul olan Tespit Komisyonu, üzerine düşen görevi yerine getirdikten sonra, bunu hem bizlere hem de kurulda temsilcisi bulunan Kıbrıs Türk Çiftçiler Birliği’ne sunacaklar. Bu bilgiye eriştikten sonra, gerekli değerlendirmeyi yapıp muhataplarımızı bilindireceğiz. Arzumuz, ülkede kuraklığın yaşanmamasıdır ama gerçeğimiz de bu ülkenin kurak bir ülke olduğudur. Yapılacak olan tespitle birlikte gündeme elbette tazimatlar gelecektir” dedi.
Genel Tarım Sigortası Fonu’nun 2016 yılında usulsüz borçlanma nedeniyle çok ağır bir darbe aldığını anımsatan Bakan Şahali, bu ağır darbenin telafisinin ancak geçtiğimiz hafta yapılabildiğini ifade etti. Bakan Şahali sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçtiğimiz hafta Bakanlar Kurulu’nda 2016 yılında yapılan bu usulsüzlüğün telafi edilebileceği bir kararı alabildik. Genel Tarım Sigortası Fonu’ndan gayrı yasal bir biçimde alınmış olan 18 milyon TL’yi, Hazine vasıtasıyla fonun bütçesine dahil edebildik. Dolasıyla kuraklık tespit çalışmalarının tamamlanmasının ardından, tazminatların ödenmesi ile ilgili bir kaynağa da sahip olmuş durumdayız. Umuyorum ki yapılacak olan tespit çalışmalarında bu kaynak yeterli olur. Ancak gözlemimiz odur ki, sahip olduğumuz kaynak, tazminat miktarımızın tamamını karşılayacak noktada olamayacak. Bu konuda devlet olarak yeni bir kaynak arayışına girişeceğiz.”
Kaynak: Şahali: İçme sütü için tedbirler alındı
Yorum Yazın