Cevabım açık ve nettir:
Evet imzalanmamalıdır. Çünkü bu konunun bize neler getirip, bizden neler götüreceğine dair bir çalışma henüz yapılmamıştır. (Yapıldıysa açıklanmalıdır...)
Fizibilite raporu olmayan ve ne yazık ki birilerinin, kendi bilim insanlarımızın çalışmalarına itibar etmediği bu durumda , bağımsız bir bilim kuruluşuna yaptırılmış ve halkla paylaşılmış bir rapor ortaya çıkmadan, bu anlaşmayı kabul etmek mümkün değil !
Bu işin maliyeti nasıl karşılanacak, ne kadar zamanda, hangi yöntemle, KIBTEK, kendi santrallarımız ne olacak vd. sorgulanmadan böyle bir adım atmak geriye dönüşü olmayan zararlara yol açacaktır.
Çerçeve anlaşması imzalandıktan sonra, Kıbrıslı Türk halkının iradesi ayaklar altına alınacaktır. İlerde, var olan hükümet gitse dahi, TC hükümeti size önceki hükümetin yaptığı anlaşmayı dayatacaktır. Su konusunda olduğu gibi...Mali protokollerde yaşanan sıkıntılar gibi...Gençlik Ofisi gibi...
Elbette kamu yararının söz konusu olduğu bilimsel olarak açıklanır ise, sonuna kadar desteklemek hepimizin görevidir. Bunu özellikle belirtmiş olayım.
Sanki Kıbrıslı Türklerin boynuna yeni bir ilmek bağlanmak isteniyor.
Yorum Yazın