Birçok hastalığın nedenleri arasında ilk sırada yer alan sigaranın, çayla birlikte daha da zararlı hale geldiği, bunun özellikle yemek borusu kanserine zemin hazırladığı bildirildi.
İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Gümürdülü tüm dünyada kanser ölümlerinde 6. sırada yer alan yemek borusu kanserinin (özefagus), yutma zorluğu ile kendini fark ettirdiğini söyledi. Yemek borusu kanserinin görülme oranında coğrafi dağılıma göre farklılık yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Gümürdülü, özellikle sıcak içecek ile sigarayı birlikte tüketenlerin büyük risk altında olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Gümürdülü, yemek borusu kanserinin nadir görülen, ancak geç fark edilen kanser türlerinden olduğunu belirterek, "Hastaların başlangıçta katı gıdaları yerken yaşadığı takılma hissi, ilerleyen dönemlerde sıvı gıdalarda da oluşmaya başlar. Bir süre sonra ise hiç yutamama, mide ağrısı ve kilo kaybı, göğüs bölgesinde yanma ve ağrı, ses kısıklığı, gıdaların ağza geri gelmesi, kanama, öksürük, boğulma hissi gibi belirtiler de görülebilir" dedi.
Yemek borusu kanserinin erkeklerde daha çok görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Gümürdülü, "Bu hastalıkta riskli grup 50 ve 70 yaş arasıdır. Ülkemizde özellikle Doğu Anadolu bölgesinde daha sık görünmektedir" ifadelerini kullandı.
VİTAMİN EKSİKLİĞİNE DİKKAT!
Yemek borusu kanserinde beslenme alışkanlıkları ile vitamin eksikliğinin önemli bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Gümürdülü şunları söyledi: "Vitaminlerden A, B, C, E, ile magnezyum, çinko, selenyumun yetersiz alınması hastalığın başlıca nedenleri arasında yer almaktadır. Buğday, mısır ve pirinç bakımından gıdalar aşırı tüketilirken, sebze ve meyvelerin yeterince tüketilmemesi de yemek borusu kanser riskini arttırıyor."
hastalarının yüzde 80'inde sigara ve alkol kullanımının söz konusu olduğunun altını çizerek, "Ülkemizde çay ve kahve gibi içecekler ile birlikte sigara kullanımı çok yaygın. Hem sigara, hem de sıcak sıvı alımı başlı başına bir risk oluştururken, her ikisinin birlikte tüketimi ile bunu ikiye katlamayın" şeklinde konuştu.
Yemek borusu kanserinin tanısında endoskopik incelemenin önemine değinen Gümürdülü, "Endoskopik inceleme tanıyla birlikte nasıl bir tedavi yöntemini belirleme açısından da önemlidir. Tedavi yöntemleri ise 3 başlıkta cerrahi, radyoloji ve onkoloji olarak sıralayabiliriz.
Erken evrelerde cerrahi yöntem çok daha başarılıdır. Ancak, kanserin etrafındaki dokulara yayılması durumunda radyoloji tedavisi ve kemoterapi tedavisi ile stent uygulaması yapılmaktadır" dedi.
Yorum Yazın