Şehir hayatı, yoğun iş temposu, ruhsal ve fiziksel hastalıklar ve daha birçok neden strese girmemize neden oluyor. Yrd. Doç. Dr. Üney, stresin vücuda ya da zihne dışarıdan ya da içeriden gelen herhangi bir uyarıya verilen tepki olduğunu belirterek, “Hava koşulları, aşırı tempoda çalışmak, egzersiz yapmamak, ağır çalışma koşulları, ekonomik sorunlar, fiziksel hastalıklar, trafik, aşırı kalabalık, işsizlik, aile içi çatışmalar, terörizm gibi bir sürü konu strese neden olabilir” dedi.
Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, stresin her zaman kötü bir durum olmadığını ifade ederek, “Bize tedbirler aldırır. Örneğin karşıdan karşıya geçerken üzerimize hızla bir araba geldiğini görürsek, bu bizde stres oluşturur. Bunun sonucunda hızlı hareket edip, karşıya geçeriz. Böylece herhangi bir zarar görmeyiz. Bu olumlu bir durumdur. Aksi takdirde vurdumduymaz davranırsak, böyle olaylarda zarar görürüz. Ancak her yaşadığımız durumu; üzerimize araç geliyor kadar sıkıntılı hissedersek, bu artık zarar verici bir duruma neden olur” ifadelerini kaydetti.
STRES DURUMUNDA HER ORGAN TEPKİ VERİYOR
Stres durumunda neredeyse her organın tepki verdiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, “Hepsi aşırı bir şekilde çalışmaya başlar. Kalbimiz daha fazla atar, kan şekerimiz yükselir. Bütün kaslarımız kasılır, vücudumuz kızarır. İç organlarımızın damarlarında kasılma olur, beynimize daha fazla kan gider, aşırı bir heyecan ve panik durumu yaşarız. Baş edebileceğimizden daha fazla ve uzun süren stres, bizi hastalandırabilir. Stres sonucu bedensel ve ruhsal hastalıklar oluşabilir” açıklamasında bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, stresin neden olduğu rahatsızlıkları şöyle sıraladı:
“Baş ağrıları stresli durumda sıkça görülür. Migren ve gerilim tipi baş ağrılarının çoğunluk nedeni strestir. Aşırı gerginlik sonucu mide ülseri, reflü, hazımsızlık görülebilir. Kabızlık, ishal, irritabl kolon sendromu (spastik kolon), şişkinlik, gaz şikayetleri oluşabilir. Saçkıran, ürtiker (kurdeşen), egzama, tedaviyle düzelmeyen kaşıntı ve alerjilerin altında yoğun stres olabilmektedir. Göz seğirmeleri streste sık görülür. Geçmeyen boyun ağrıları, bel ağrıları, fibromiyalji, vücutta katılık hissi görülebilir. Hipertansiyon, kalp krizi çoğunlukla aşırı stresli kişilerde görülebilmektedir.”
STRESLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?“Depresyon, kaygı bozuklukları, panik bozukluk gibi hastalıklar, gergin kişilerde daha sık görülmektedir. Aşırı kilo alma ya da kilo kaybı gerginlik yaşayan kişilerde sıktır. Herhangi bir fiziksel problem olmamasına rağmen, çiftin aşırı çocuk istemesi de strese neden olabilir ve bu nedenle hamilelik gerçekleşmeyebilir. Bununla birlikte adet düzensizlikleri ve adetten erken kesilme de stresli kişilerde sıktır. Özellikle cinsel isteksizlik, soğukluk sıklıkla gerginlik kökenlidir. Vücutta uyuşukluklar, karıncalanmalar yaşanabilir. Unutkanlık, zihinsel karışıklık, konsantrasyon sorunları, dalgınlık sorunları oluşabilir. Beyin kanamaları, daha çok stresli kişilerde yoğun gözükmektedir. Stres bazen kontrol altında olan tansiyon ve şeker hastalıklarının tekrar bozulmasına neden olabilir.”
Yrd. Doç. Dr. Üney, “Stresle baş edebilmek için mutlaka kendinize zaman ayırmalısınız, dinlenmenize dikkat etmelisiniz. Egzersiz yapmak ve hobi edinmek stresle mücadelede önemli yöntemlerdir” önerisinde bulundu.
Yorum Yazın