Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı Erhan Arıklı’ya ziyaretinde Genel Sekreter Bertan Zaroğlu ile MYK üyesi Ahmet İşcan eşlik etti.
YDP’nin kuruluş amaç ve hedeflerinin anlatıldığı ziyarette, çözüm süreci de konuşuldu. Cenevre’de son sözün hiçbir zaman söylenmeyeceğini kaydeden Arıklı, “Pazarlık aşamasında söylemler olacaktır, ama son söz hiçbir zaman söylenmez. TC Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın açık olduğu bir konu yoktur. Herkes karşı tarafın masayı dağıtmasını bekliyor. Eğer imza atalarsa, yapmak zorunda kalacaklar ve referandumda ‘evet’ için çalışmak zorunda kalır” dedi.
“Ellerine kırmızı pasaportu tutuşturacaklar ve hiç kimse evine ‘evim’ diyemeyecek”
Annan Planı’nın anlaşılır bir biçimde halka anlatılmadığını belirten Arıklı, “Annan Planı’nın iyi anlatılmadığını düşünüyorum. Şu anda zaten algı operasyonu yapılacak bir referandum yoktur. İnsanlar evlerini, yurtlarını veya bahçelerini kaybedeceklerini göreceklerdir. Ellerine kırmızı pasaportu tutuşturacaklar ve hiç kimse evine ‘evim’ diyemeyecek” ifadesini kullandı.
“Son sözü halk söyleyecek”
Referandumda 1974 göçmenlerinin oyunu ‘hayır’ olarak kullanacağını ifade eden Arıklı, “’Taraflar Cenevre’de imzayı atarsa bu iş bitti’ diye düşünüyorlar. Ama son sözü halk söyleyecek. Biz halkın nabzını ölçüyoruz. Örneğin, Güzelyurt’taydık. Güzelyurt Belediye Başkanı ‘referandumda bizde yüzden 80 ‘hayır’ çıkar’ diyor. Rum lider Nikos Anastasiadis istediğini alıyor, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı her şeyi veriyor. Referandumda 1974 göçmenlerinin ‘hayır’ diyeceğini düşünüyorum. Ne mülkiyette, ne de diğer konularda… Bu insanları, evlerinden çıkarıldığı takdirde nereye koyacaksınız? Bunun bir planı yoktur” dedi.
“Yüzde 35 civarında TC vatandaşı vardır”
Arıklı, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim taraftan ‘hayır’ çıkacağını düşünüyorum. Özellikle Türkiye kökenli vatandaşların bu planda adı yoktur. Yüzde 35 civarında TC vatandaşı vardır. Biz şayet vatandaşa planı anlatabilirsek ‘evet’ çıkma oranının azalacağını düşünüyorum. Annan Planı’nda, Mülkiyet konusunda Girne bölgesi rahattı. Annan Planı’nda bu mülkten dolayı para kazanacaklarını düşündüler. Şimdi Rum tarafına bu konuda söz hakkı verildi. Hiçbir Kıbrıslı Türk o parayı ödeyemez. Onlar bile Mülkiyet meselesinden dolayı ‘evet’ diyemezler. Eğer ‘evet’ işaret edilirse, çok az bir kesimi etkileyebileceğini düşünüyorum. Bunun karşılığında ise halk ‘bunun karşılığında bize ne verecekler’ diye soracaktır. Bu sorunun cevabı konusunda çözümün finansmanı 35 milyar dolardır. Bunu kim ortaya koyacak? Bu soruların cevapları verilmediği müddetçe anlaşma zordur.”
“Mahkemeler 5-10 yıl daha devam edecek ve ondan sonra kan gövdeyi götürecek”
Mülkiyet Komisyonu’nun verdiği kararların üst mahkemeye taşınamadığını vurgulayan Arıklı, “Mülkiyet Komisyonu’nun kararı değiştirilemez; uygulanmak zorundadır. Rumlar bunun için askeri ve garantileri istemiyorlar. Bu mahkemeler 5-10 yıl daha devam edecek ve ondan sonra aktifliğini yitirdiğinde kan gövdeyi götürecek” şeklinde konuştu.
“Ne Denktaş, ne Talat ne de Eroğlu’nda nüfus gündeme gelmedi”
Konuşulan nüfus oranlarının hiçbir mantıki izahı olmadığını ifade eden Arıklı, “Nüfus meselesinin hiçbir mantıki izahı yoktur. Şimdiye kadar ne Rauf Raif Denktaş, ne Mehmet Ali Talat, ne de Derviş Eroğlu’nda nüfus gündeme gelmedi. Akıncı’da ilk kez gündeme geldi ve kayıt altına alındı. 1914’te Türkiye’ye göç eden aile sayısı 9 bin 500 idi. O dönem Türkiye’nin nüfusunun 13 milyon olduğu göz önüne alınırsa, şimdi o sayının 150 bin civarında olması gerekiyor. Bu değerlendirme sadece mantık açısındandır. Siz şimdi nüfusu 220 bin ile sınırlarsanız bu insanlara ileride ‘gelme’ diyebilir misiniz?” ifadesini kullandı.
“Mantık yürütüldüğünde 185 bin seçmen için 220 bin komik bir rakamdır”
Arıklı, sözlerine şöyle devam etti:
“Barış Burcu, bu rakamın İçişleri Bakanlığı’ndan alındığını söyledi, Dönemin Bakanı Asım Akansoy da rakamın Muhaceret Dairesi’nden verildiğini belirtti. Bundan 2 ay önce de İçişleri Bakanı’nın bir açıklaması vardı, ‘40 bin civarında kimliği olmayan insan var’ şeklinde idi. Mantık yürütüldüğünde 185 bin seçmen için 220 bin nüfus komik bir rakamdır. Gerçek nüfusumuz 289 bin civarındadır.”
“Anketler ancak seçim atmosferine girildiği zaman tutar”
Yapılan anket konusunda değerlendirmede bulunan Arıklı, “Anketler ancak seçim atmosferine girildiği zaman tutar. Doğrulması yapılamadığı için her türlü rakama müsaittir. Şu anda algı operasyonuna ihtiyacı vardır. Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı istesin veya istemesin, sağın liderliğine sürüklendiğini görüyorum. Özersay’ın pompalandığını düşünüyorum. Özersay, anket rakamlarının tutmayacağının bilincindedir” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın