-BAŞBAKAN HÜSEYİN ÖZGÜRGÜN:
-“BAZI KESİMLER KAZA VE ACI ÜZERİNDEN SİYASET YÜRÜTÜYOR”
-“SORUMLULUK BİLİNCİYLE, ORTAMIN GERİLMEMESİİÇİN SESSİZ KALDIK”
-“ALINMASI GEREKEN TEDBİRLERİ HÜKÜMET ALDI”
-“SAAT KONUSUNDA GÜNEY’E UYMAK DİYE DE BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL”
-“HİÇBİR ŞEYDE SENİNLE BİR ŞEY YAPMAK İSTEMEYEN BİRİSİNE NİYE SAATİNİ UYDURACAKSIN”
-ŞUANDA BİZİM SAAT OLARAK TÜRKİYE İLE FARKLILAŞMAMIZ
BİZİM İÇİN ÇOK CİDDİ TEKNİK VE AÇILIMLAR KONUSUNDA DA SIKINTILAR YARATACAK”
-“BUGÜNE KADAR GÜNEY BİZİMLE NE PAYLAŞTI Kİ. BİR
TELEFON İŞİNİ BİLE SAYIN CUMHURBAŞKANI HALLEDEMEDİ”
-“HER AYAKLANANA İSTİFA VERİLİRSE ÜLKEYİ YÖNETİLEMEZ”
-“HAKLI TALEPLERİ HİÇBİR ZAMAN GÖZ ARDI ETMEYİZ
AMA ORTAYA GETİRİLEN SORUN ‘SAATLERİ GERİ AL’ KONUSU”
Başbakan Hüseyin Özgürgün, yaşanan trafik kazasından dolayıçok üzüldüğünü, bazı kesimlerin kaza ve acıüzerinden siyaset yürüttüğünü ve öğrencilerin istismar edildiğini belirterek, “Biz buna sessiz kaldıysak bir şeyden çekindiğimiz için değil. Sorumluluk bilinciyle, ortamın gerilmemesi anlamında sessiz kalma oldu ama hükümet de gerekli kararlarıüretti” dedi.
Diyalog TV’nin sorularını yanıtlayan Başbakan Özgürgün, sendikal eylemlerin bir dayanağı olması gerektiğini ifade ederek, 6 ay kadar önce göreve gelen hükümetin kendi bütçesini dahi yeni kullanmaya başlayacağını, önceki hükümetler döneminde başta ekonomik ve mali konular olmak üzere birçok konun da geciktirildiğini ve bu hükümetin hallettiğini söyledi.
Son 3 yılda 3 hükümet değiştiğini, hükümetlerin kuruluş süreçlerinin üç aylık süre aldığını ve bu yapıda istikrar yakalamanın ve iş yapmanın mümkün olmadığı dile getiren Başbakan Özgürgün, UBP-DP hükümeti döneminde, özellikle öğretmenlere ilk kez hazırlık ödeneğinin peşin ödendiğini ve 2011 sonrası işe giren öğretmenlere de ilk kez hazırlık ödeneğini ödendiğini kaydetti.
UBP-DP hükümetinin, geçen 6 aylık sürede geriye dönük mali anlamda bütün yükümlüklerini yerine getirdiğinin altınıçizen Başbakan Özgürgün, “Bu hükümet, 6 aylık sürede geriye dönük, mali anlamda bütün yükümlülüklerini yerine getirdiği gibi diğer alanlarda da önemli işler yapacağına dair sinyaller var. Böyle bir hükümet istifaya davet ediliyor” dedi.
“ACI ÜZERİNDEN SİYASET YAPILIYOR”
Trafik kazasından dolayıçok üzüldüğünü belirten Başbakan Özgürgün, bazı kesimlerin kaza ve acıüzerinden siyaset yürüttüğünü, öğrencilerin istismar edildiğini söyledi.
Başbakan Özgürgün, “Biz buna sessiz kaldıysak bir şeyden çekindiğimiz için değil. Sorumluluk bilinciyle, ortamın gerilmemesi anlamında sessiz kalma oldu ama hükümet de gerekli kararlarıüretti. Özellikle alınması gereken tedbirleri hükümet üretti” dedi.
“SAAT KONUSU DA SİYASİİSTİSMAR EDİLİYOR”
Saat konusuna teknik olarak baktıklarını, Türkiye ile aynı saat dilimini kullanma konusunun da siyasi istismar edildiğini ifade eden Başbakan Özgürgün, okul ve mesai başlangıç saatlerine yarım saat geç başlattıklarını bu kez de “Avrupa saati isteriz” diye talepler geldiğini söyledi.
Başbakan Özgürgün, “Burada teknik olarak, bütün ulaştırmamız, haberleşmemiz,bankacılık ve mali sistemimizin tamamıyla bağlı olduğu ve bizi tek tanıyan çıkışı nasıl farklılaştıracaksınız. Teknik olarak ciddi aksamalara sebep olacak. Sorun olmayacağını söyleyenler Güney Kıbrıs’a uydurulmasını isteyenlerdir. Güney’e uymak zorunda değilim, Güney’e uymak diye de bir şey söz konusu değil. Şuanda bizim saat olarak Türkiye ile farklılaşmamız bizim için çok ciddi teknik ve açılımlar konusunda da sıkıntılar yaratacak. Alt yapıları hazırlamadan bunu bir anda yapmak karanlığa kurşun sıkmak olur. Dolayısıyla saat konusunda herhangi bir şekilde bunun olmayacağını hükümet söylüyor. Sessiz kalmamızın sebebi olayı germemek” dedi.
“BUGÜNE KADAR GÜNEY BİZİMLE NE PAYLAŞTI Kİ”
Saatlerin Güney Kıbrıs ile aynı olmasını isteyenlerin olayı siyasi yöne çektiğine işaret eden Başbakan Özgürgün, “Bugüne kadar Güney bizimle ne paylaştı ki. Bir telefon işini bile Sayın Cumhurbaşkanı halledemedi. Federasyonlar bir futbol işini halledemedi. Hiçbir şeyde seninle bir şey yapmak istemeyen birisine niye saatini uyduracaksın. Türkiye ile farklılaşmayı buna tercih edenlerin siyasi istismar yaptığı açık. Saat konusunda teknik olarak geri adım atmak mümkün değil” dedi.
Hükümetin belirlediği saatlere uymayanlara Anayasal ve yasalar çerçevesinde gerekenin yapılacağını kaydeden Başbakan Özgürgün, hükümetin bu uygulamayı zorluk çıkarmak için almadığını, zaten 3 ay sonra günlerin uzayacağını ve saatin eski haline geleceğini söyledi.
Başbakan Özgürgün, sendikaların eyleminin siyasi istismar olduğunu, bu kadar patlamaya sebep olacak bir eylemi ancak özlük ve mali haklarda gerileme olursa anlayışa karşılayabileceğini, ama şuanda öyle bir durum olmadığını söyledi.
Başbakan Özgürgün, üç bakanın istifasının istenmesiyle ilgili olarak da, koalisyon hükümeti olduklarını ve başbakan olarak sorumluluğun kendisinde olduğunu ifade ederek, bu anlamda yapılması gereken bir şey varsa çekinmeden yapacağını, ama bütçesini yapmamış 6 aylık bir hükümete 6 aylık bir bakanı, yol sorunu ve “kötüdür” diye görevden almanın da pek doğru olmayacağını söyledi.
Başbakan Özgürgün, idari sorumluluğun değerlendirilebileceğini, hükümete zaman verilmesi gerektiğini kaydetti.
“ORTAYA GETİRİLEN SORUN ‘SAATİ GERİ AL’ KONUSU”
Eylemlerin sonra ermesi için, yapılabilecekleri hükümetin zaten yapacağını, ama “saati geri al” demenin tamamen siyasi sonuç doğuracağını, o zaman da ülkeyi “hükümet mi yönetiyor sendikalar mı yönetiyor” noktasına gelineceğini dile getiren Başbakan Özgürgün, sendikaların temsil ettikleri kesimlerin sorunlarına yönelik sendikal eylemlere hükümetin diyalog yoluyla katkı koyduğunu ve koyacağını, ancak ortaya getirilen sorunun “saati geri al” olduğunu aktardı.
Teknik olarak bunların zaten çözüldüğünü, hükümet olarak saat konusunda Türkiye ile ayrışmanın çok büyük sorunlar doğuracağını ve bunun siyasi istismar konusu yapılmaması gerektiğini söylediklerini ifade eden Başbakan Özgürgün, “Her ayaklanana istifa verilirse ülke yönetilemez” dedi.
Haklı talepleri hiçbir zaman göz ardı etmeyeceklerini vurgulayan Başbakan Özgürgün, dünyanın her yerinde ekonomik krizler yaşandığını, krizlerde sendikaların da eylem yapabileceğini, ülkede bunların hiç biri yokken kazayı bahane gösterip, istifa istemenin ve saatleri de bahane göstermenin siyasi istismar olduğunu söyledi.
“HÜKÜMETİN MAAŞLARDAN KESİNTİ YAPILMASI
KARARI VE DÜŞÜNCESİ YOK”
Maaşlardan kesinti yapılması yönünde hükümetin bir kararı olmadığını belirten Başbakan Özgürgün, sendikalarla tartışma tansiyonun yükseldiği bir anda Maliye Bakanı ile böyle bir konuşma geçtiğini, ancak hükümetin bu yönde bir kararı ve düşüncesi olmadığını kaydetti.
“GÜVENLİK VE GARANTİLERE DÜNDEN
DAHA FAZLA İHTİYAÇ VAR”
Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) Kıbrıs konusundaki yaklaşımlarının belli olduğunu, UBP’nin 1975’den beri aynışeyi söylediğini, adını ve rengini değiştirmediğini vurgulayan Başbakan Özgürgün, bir anlaşmada Kıbrıs Türk halkının eşitliğin tescili gerektiğini vurguladı.
KKTC’nin bugün sahip olduğu toprak bütünlüğün bir anlaşmada hiçbir şekilde bozulmayacağışekilde sınır konulması, hiç kimsenin yerinden, malından ve mülkünden olmaması gerektiğini, UBP’nin bunu istediğini anlatan Başbakan Özürgün, Rum tarafı ve Yunanistan’ın isteklerine bakıldığında Maraş, Güzelyurt ve Karpaz’ın istendiğini, Türk askeri ve garantörlüğün istenmediğini aktardı.
Başbakan Özgürgün, çevre ülkelere bakıldığında, güvenlik ve garantilere dünden daha fazla ihtiyaç olduğunu söyledi. Türkiye’nin adada sağladığı huzur ve refahı Kıbrıs Türk halkının gözü gibi koruması gerektiğini vurgulayan Başbakan Özgürgün, sınır düzenlemesinin yapılabileceğini ama bu düzenlemenin kimseyi yerinden etmememsi ve KKTC’nin toprak bütünlüğünü bozmaması gerektiğini kaydetti.
“RUM TARAFININ ALAMADIĞI BİR TEK
GARANTİ KALDI, ŞİMDİ ONUNLA UĞRAŞIYOR”
Rum tarafının her istediğini aldığını, alamadığı bir tek garantinin kaldığını ifade eden Başbakan Özgürgün, “Alamadığı bir tek garanti kaldışimdi onunla uğraşıyor. Türk ordusu da çıkınca Rum tarafı istediğini yapacak. Böyle bir anlaşmaya UBP ‘evet’ diyemez. Mümkün değil. Kurulacak sistemin çatışmaya ve kargaşaya yol açmaması lazım” dedi.
Başbakan Özgürgün, bugün gördüğü koşullardaki bir anlaşma UBP’nin “evet” demesinin mümkün olmadığını sözlerine ekledi.
(ZK-LA)
Yorum Yazın