Diğer yandan turizm endüstrisinde gelişme kaydedilmesi, bilhassa gelişmekte olan ülkelerde devlet desteğinden bağımsız olarak düşünülemez. Fakat çarkın dönebilmesi için, tüm dişlilerin belirlenen eksenler etrafında dönebilmesi gerektiği de unutulmamalıdır.
2018 yılında yapılan bazı çalışmalar, turizm endüstrisinde yeni pazarların doğuşu ve belli başlı turizm ürünlerine yönelik taleplerde değişiklik gibi yeni akımlar olduğunu göstermektedir. Ülkemizin en önemli gelir kaynaklarından birini teşkil eden ve ülkemize büyük miktarlarda döviz girdisi sağlayan turizm endüstrimizin, sürdürülebilir kalkınma sağlamak adına bu değişimlere kayıtsız kalmaması gerekmektedir.
2018 yılında yapılan aile rezervasyonlarında önemli oranda artış yaşanmasına neden olan yeni bir pazar: “Tek Ebeveynli Aileler”..
Yapılan çalışmalar, seyahate çıkan “tek ebeveynli ailelerin” sayısının, önümüzdeki yıllarda katlanarak artacağını göstermektedir. Her ne kadar aynı çatı altında gibi gözükse de, bu sınıfın öncelikleri ve talepleri, diğer aile sınıfı ile bazı farklılıklar göstermektedir. Örneğin “tek ebeveynli ailelerin” öncelikleri arasında birinci sırada ”komfor”, ikinci sırada “güvenlik” hususları yer alırken, “aile” kategorisindeki turistlerin seyahat tercihlerini etkileyen en önemli faktörün “fiyat politikası” olduğu ifade edilmiştir. Bunu dikkate alan ve “tek ebeveynli aile” pazarına yönelik altı farklı tur seçeneği hazırlayan Intrepid Travel ise, bu pazar sayesinde aile rezervasyonlarında ’lık bir artış elde etmeyi başarmıştır.
Türkiye ve KKTC’nin önemli bir pazarı olan Birleşik Krallık’ta iki milyon civarında tek ebeveynli aile olduğu düşünüldüğünde, alternatif turizm seçenekleri bakımından oldukça zengin ve halihazırda ailelerin bilhassa yaz döneminde tercih ettiği ülkemizin, bu pazarı mevcut imkan ve kabiliyetler dahilinde çekmesi hiç de zor olmayacaktır.
Macera Turizminde Farklı Pencereler Açılıyor
Macera Seyahat Ticaret Derneği (ATTA) tarafından yakın geçmişte yapılan bir çalışmaya göre insanların “macera”ya karşı bakış açılarında değişiklikler olduğu ve buna paralel olarak taleplerinde de değişiklikler gözlemlendiği belirtilmiştir.
Daha çok spor turizmi ile birlikte anılan macera turizminin ardındaki alışılmışın dışında aktivitelere katılma, yeni şeyler keşfetme, deneyimleme ve öğrenme arzusu, bazı çevrelerce yine bu çatı altında kabul görmüş yeni alternatifleri beraberinde getirmiştir.
Yakın tarihli çalışmalar, macera turizmini tercih eden seyahatçilerin, farklı kültürlerin geleneklerini ve göreneklerini nasıl yaşadıklarına, festivallerini nasıl kutladıklarına, nasıl ibadet ettiklerine vb.. tanıklık etmek ve bunları bizzat deneyimlemek istediklerini ortaya koymuştur. Bu durum ise bugüne dek ürün yelpazesinde daha çok sportif faaliyetlere yer veren macera turizmi turlarının, yeniden şekillenmesine neden olmuştur.
Örneğin Intrepid Travel, “macera turizmi” altında yaptığı değişik ürün arzıyla, satışlarında ’lik bir yükseliş kaydetmeyi başarmıştır. Tur programını, gastronomi ile zenginleştiren Intrepid Travel, “Real Food Adventure Tours” adında mutfak sanatlarına dair tur programları düzenleyerek, ayrı bir segment yaratmıştır. Bu programda, geleneksel yemeklerin ve hamur işlerinin yapılışına dair dersler, şarap tadımları ve yerel pazarlara/çarşılara ziyaretler gibi faaliyetler bulunmaktadır.
Her ne kadar kültürel turizmin bir parçası olarak ülkemizde bu turizm ürününü dahili olarak sunuyor olsak ta bazı yabancı tur operatörleri daha farklı bir yol izleyerek, dünyanın en otantik yemeklerinin tadılabilmesi için her bütçeye ve sosyal sınıfa uygun olacak şekilde farklı ülkeleri kapsayan gastronomi ve mutfak sanatlarına dair özel turlar düzenlemiştir. Hatta bu özel turları sağlayabilmek adına hususi olarak cruise gemi temin eden seyahat acenteleri söz konusudur. Bu turlarla ziyaretçiler, farklı ülkeleri ziyaret ediyor, ziyaret ettikleri ülkeye has otantik yemekleri yerinde usulüne göre aşçılarla birlikte pişiriyor, tadıyor, kendi şaraplarını imal ediyor ve o ülkenin dini törenlerine/kutlamalarına/festivallerine katılıyorlar. Bazı tur şirketleri, mutfak sanatlarına özgü bu turlara dini yerlerde konaklama ve söz konusu dinin gereklerine uygun olarak ilgili dini görevliler eşliğinde ibadet etme imkânı da sunmaktadır. Yurtdışında bu tür konaklamalar, genellikle manastırlarda (monastery stays) yapılmaktadır.
Zengin coğrafyası, kültürel çeşitliliği ve mutfağı ile medeniyetlerin kökeni Türkiyemizin bölgelerini kapsayan, diğer ayağı da KKTC’ye uzanan özel turlar düzenlenerek hızla ve ilgiliyle büyüyen bu pazarın gözde destinasyonu haline gelmek mevcut kapasite ve kaynaklarımız düşünüldüğünde, bizler için hiç de zor olmadığı kanaatindeyim.
Son Olarak Kış Deyip Geçmeyin..
Harbin Buz Festivali ile Çin, Quebec Kış Karnavalı ile Kanada, Geleneksel Viking Ateş Festivali ile İskoçya, Venedik Karnavalı ile İtalya, Stuttgart Elektronik Müzik Festivali ile Almanya kısa bir dönem için gerçekleştirdikleri bu festivallerle bir milyondan fazla turisti ülkelerine çekmeyi başarıyorlar. Diğer taraftan kış turizmini canlı tutmak için çeşitli ülkelerde düzenlenen Uluslararası Buzdan Heykel Yarışmaları da giderek yaygınlaşmaktadır.
Amerikalıların y’unun kış ayında yurtdışı turlarını tercih ettiğini ve kış turizminin tahmin edilenin aksine orta yaş ve üzerinde oldukça tercih edilir bir turizm ürünü olduğu değerlendirildiğinde, tıpkı yaz döneminde olduğu gibi kış döneminde de alternatif turizm ürünü kapasitesinin artırılması için aktif çalışmalar yapılması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı koyulması gerekmektedir.
Sevgi ve Saygılarımla,
Elif MOHUL ABİÇ
Yorum Yazın