Yazılı bir açıklama yapan Taçoy, Anastasiadis’in Kıbrıs’ta gerçeklere dayalı, yaşayabilir bir anlaşma istemediğini, seçildiği günden bu yana yaptıkları ve söylediklerinin bunu ispat eder nitelikte olduğunu kaydetti.
Rum liderin “eğer Kıbrıs konusunda bir anlaşmaya varılırsa, hidrokarbon kaynaklarından elde edilen gelirden Kıbrıs Türkleri’ne yüzde yirmi hak vereceklerine” ilişkin son demecini eleştiren Taçoy, “Daha önceki, tarihi gerçeklerden uzak, bir anlaşma olmasını güçleştiren, düşmanca, tahrikkar saldırılarının bir devamıdır ve asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı.
UBP Genel Sekreteri Taçoy, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Türkü’nün hakları Rum liderliğinin bize sunacağı bir lütuf değildir ve ne olacağının, ne kadar olacağının takdiri Rum liderine kalmamıştır. Kıbrıs Türk halkı ve Anavatan Türkiye günü geldiğinde hakları neyse almasını da korumasını da bilir. Kıbrıs Türk halkı, 21 Aralık 1963’ten beridir, yani 55 yıldır haklarını çalanın, izolasyon ve ambargolarla yeterince gelişmesini engelleyenin, kendisini silah zoru ile yönetimden atanın Anastasiadis ve onun gibi düşünenler olduğunu iyi biliyor. Kıbrıs Türk halkı, Anastasiadis’in neden Kıbrıs’taki Türk askeri varlığını dışlamaya çalıştığını, Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkının sona ermesini bir anlaşma için şart olarak öne sürdüğünü de çok iyi kavramış durumdadır. Kısacası , Rum lider Anastasiadis artık haddini aştı. Ancak Rum lider bilsin ki günü gelir haddini aşmasının cevabını alır. KKTC halkı ve Türkiye denizde, havada, karada nerde hakkı varsa alır ve korur.”
Kıbrıs Türkü’nün 11 Şubat 2014 Eroğlu-Anastasiadis ortak açıklamasında yer aldığı üzere Kıbrıs’taki iki egemen halktan biri olduğunu kaydeden Taçoy, açıklamasında şöyle dedi:
“Referandumlar, KKTC devletinin ilanı bu hakkın tescilidir ve Kıbrıs Türkü asla egemenliğinden vazgeçmeyecektir. Kıbrıs Türkü, Türk düşmanı ELAM partisini perde gerisinde durarak destekleyen, Rum okullarında, terör örgütü, faşist, Ada’nın Yunan olması için savaşan EOKA tarihini okutan Anastasiadis’e kanıp Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmeyecektir. Türkiye ve Kıbrıs Türkü Rum liderliğinin hidrokarbon kaynakları konusunda yaptıklarına seyirci kalmayacak gaz bulunduğu belirlenen yerlere gereken platformları kurarak hakkını alacak, buna kimse engel olamayacaktır.
Ulusal Birlik Partisi, Rum saldırılarının amaç ve hedefinin farkındadır ve uyanıktır. UBP, haklarımızın korunması, Ruma geçit verilmemesi için gereken siyasi mücadeleyi ortaya koymaya dün olduğu gibi bugün de hazırdır. Herkes bu olguyu yakında çok daha yakından görecektir.”
Yorum Yazın