Bakanlar Kurulu Genel Sekreterliği ve Başbakanlık Basın Bürosu'na sorulan ısrarlı sorulara rağmen Bakanlar Kurulu tarafından alınan ve 7 Ekim 2016'da 127 sayılı resmi gazetede yayınlanan kiralama kararının iptal edildiğine dair KIBRIS'a herhangi bir bilgi verilmedi.
Başkanlar Kurulu Genel Sekreterliği bu konuda bilgi vermeyi reddederken Başbakanlık Basın Bürosu da "Açıklama olmadan bir şey söyleyemeyiz" diyerek Resmi Gazete'nin takip edilmesini önerdi ve herhangi bir bilgi vermeyi reddetti.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Mağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Serdar Denktaş'ın konuyla ilgili yaptığı açıklama hakkında "Resmi Gazete'de yayınlanmadığı sürece laftan öteye gitmez" ifadelerini kullandı.
Bu sabah Kıbrıs TV'de yayınlanan Günaydın Kıbrıs programına katılan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar, "iptal kararı" hakkında herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi.
Toparlanıyoruz: “Görevi ihmal” ve “yetkiyi kötüye kullanma” bir suçtur
Diğer yandan Toparlanıyoruz hareketi konuyla ilgili açıklama yaparak bakanlar ve ilgili bürokratların görev ve sorumluluklarının gereğini yapma yeterliliğinde olmadığı ve/veya böyle bir kaygı taşımadıkları eleştirisinde bulundu.
“Görevi ihmal” ve “yetkiyi kötüye kullanma”nın bir suç olduğunu belirten Toparlanıyoruz, "yasaları bilmemek ve/veya ciddiye almamak ise suçu ortadan kaldırmaz" ifadelerini kullandı.
Toparlanıyoruz'un açıklaması şöyle:
“Bilindiği gibi Bakanlar Kurulunun 29/09/2016 tarih ve H(K-1)1007-2016 sayılı kararı ile; Girne’de bulunan “P/H XII.21 W.1 Blok F, 1 numaralı parsel” tapu referanslı 49 dönüm arazi, “Dr.Suat Günsel Kyrenia University”e kiralanması öngörülmüştü.
İlgili yasaları alenen yok sayan bu kararın kamuoyunda büyük tepki ile karşılanmasından sonra, Serdar Denktaş, alınan kararın vehametinden de vahim bir açıklama ile “kiralanması öngörülen yerin burası olduğunu bilmiyorduk, öğrendik, dolayısı ile kiralamaktan vazgeçtik” dedi.
"Kararı iptal etmeyi unuttuk"
Ciddiyetten bu kadar uzak bir tutum karşısında, kiralama ile ilgili bakanlar kurulu kararının iptaline ilişkin bir karar henüz ortada olmadığı için, bir süre sonra, 'Kararı iptal etmeyi unuttuk' gibi bir açıklama ile karşı karşıya kalmaktan kaygılanıyoruz.
Toparlanıyoruz Hareketi olarak, bu vahametten sadece yönetenlerin değil, bürokraside görev yapanların da sorumlu olduğuna inanıyoruz. Şöyle ki ;
-Bakanlar Kuruluna sunulan bir önerge, Bakanın talimatı ile alt bürokratlar tarafından hazırlanır. Bürokratın görevi, Bakan talimatını yasal mevzuat çerçevesinde sonuçlandırmak, yasalara aykırı bir istem var ise Bakanı uyarmaktır. Bu konuda bürokratların görevlerini yapmışlar mıdır yoksa 'görevi ihmal' mi vardır?
-Bakanlar Kuruluna sunulan önergelerin, sağlıklı bir koordinasyon için öncelikle tüm Bakanların bilgisine getirilip kendi mevzuatları ile ilişkisinin kontrol edilmesi, yöneticiliğin kuralıdır. Karar alınırken, bu kurala uyulmadığı görülmektedir.
-Başbakanlık bünyesinde bulunan 'Hukuk İşleri Amirliği'ne ilaveten diğer bakanlıklarda da 'Hukukçu'lar olduğu gerçeğinden hareketle, Bakanlar Kurulunun böylesi bir hukuk dışı karara imza atmış olması kabul edilebilir değildir.
-60/94 sayılı Eski Eserler Yasasının 10. Maddesi “Taşınmaz Eski Eserler ve Koruma Alanları ile İlgili Karar Alma, İzin Verme Yetkisi ve Yöntem” başlığı altında kuralları düzenlemektedir. 43. Madde ise 'Anıtlar Yüksek Kurulunun Görevleri'ni belirlemektedir. Bu bağlamda söz konusu alan üzerinde 'yapılaşma' için karar verme yetkisi Anıtlar Yüksek Kurulunda olup, Bakanlar Kurulu yetkisini aşmıştır. İlgili Bakanlar Kurulu kararı incelendiği zaman, kararın; sadece kiralama kararı olmadığı, aynı zamanda 'yapılaşma için izin' de içerdiği görülmektedir.
Bu kapsamda ortaya çıkan vahim sonuçlar şunlardır:
-Bakanlar, yasal mevzuatları bilmemekte ve/veya ciddiye almamaktadırlar.
-Bürokratlar; görev, yetki ve sorumluluklarını bilmemekte ve/veya ciddiye almamaktadırlar.
-Gerek Bakanlar, gerekse ilgili bürokratlar görev ve sorumluluklarının gereğini yapma yeterliliğinde değildirler ve/veya böyle bir kaygıları yoktur.
Açıktır ki, 'görevi ihmal' ve 'yetkiyi kötüye kullanma' bir suçtur. Yasaları bilmemek ve/veya ciddiye almamak ise suçu ortadan kaldırmaz."
Yorum Yazın