Cumhurbaşkanı Tatar ve Rum lider Anastasiadis bu akşam gayrı resmi toplantıda ilk kez bir araya geldiler. Toplantı, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilci Vekili Elizabeth Spehar’ın ara bölgedeki ikametgahında gerçekleştirildi.
Her iki tarafın da pozisyonunu ortaya koyduğunu fakat konuların derinlemesine inilmediğini ifade eden Tatar, bundan sonra hedefin 5’li konferans olduğunu söyledi. Tatar, gayri resmi görüşmede iki devletli çözümü gündeme getirdiğini ve kendi pozisyonlarının bu yönde olduğunu aktardığını kaydetti.
Tatar, Kıbrıs'ın gerçekleri doğrultusundan artık yeni beklentilerin doğduğunu ve federal temelde bir anlayışa onay vermediklerini Anastasiadis’e ilettiğini kaydederek , “Kıbrıslı Türker iki devletli bir formülle masaya oturmak gerektiği yönünde iradesini ortaya koymuştur. Bu meseleleri derinlemesine irdeleneceği 5'li konferansa yönelik konuşma yaptık” dedi.
Yemekte, Maraş, hidrokarbon gibi konuların yanı sıra KKTC’ye uygulanan ambargo ve izolasyonları da gündeme getirdiğini aktaran Tatar, bunların artık kabul edilemez olduğunu söyledi.
Tatar ayrıca şunları ifade etti, “Kıbrıs Türkleri Türkiye ile her zaman istişare içerisinde olacak. 5'li konferasta da bu süreci böyle yöneteceğiz. İki devlet formülü ile bu işi sürdürebilmek temennimiz ve niyetimizdir. Bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Bunun kendileriyle paylaştık.”
Tatar toplantıdan kırıcı olmadan, iyi niyetli bir anlayışla ayrıldıklarını ifade etti.
Kıbrıslı Türk lider Tatar’ın toplantı sonrasında yaptığı yazılı açıklama şöyle:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Sayın Nikos Anastasiadis’le, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı seçilmemin ardından bu akşam ilk kez gayri resmi bir toplantıda bir araya geldik.
Bu bir tanışma toplantısı idi.
Sayın Anastasiadis’e, Cumhurbaşkanı seçilmemden dolayı kutladığı için teşekkür ettim.
Ayrıca, Sayın Elizabeth Spehar ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Gutterres’le bana gönderdikleri tebrik mesajları için teşekkürlerimi ifade ettim
Gayri resmi olmasına rağmen toplantı sırasında gerek ben gerekse Sayın Anastasiadis Kıbrıs konusuna ilişkin görüşlerimizi ayrıntılara girmeden dile getirdik.
Sayın Anastasiadis’e Kıbrıs’ta yaşayan iki halk olarak her birimiz kendi Devletimizde bu adayı paylaşmakta olduğumuzu ifade ettim. Dolayısıyla yan yana barış içinde yaşamak için bir işbirliği ilişkisi içinde olmamız gerektiğini ifade ettim.
Bunun için, Kıbrıs'ın ortak sahipleri olarak birbirimizin eşit statüsüne saygı duymalı ve işbirliğine dayalı bir ilişki için yapıcı diyaloğa girmeliyiz.
Federalizm müzakereleri 1977'den beri sonuç vermekte başarısız oldu. Bu başarısızlık üzerine kafa yormamız ve gerçekçi bir kazan-kazan sonucunu kolaylaştırmak için kalıpların dışında düşünmeye başlamamız gerekmektedir. 1960'lardan bu yana çok şey değişti ve yeni gerçekler ortaya çıktı.
Biz, İki taraf arasında anlamlı güven artırıcı önlemleri ve kapsamlı işbirliği mekanizmalarını destekliyoruz.
Bu bağlamda, hidrokarbon arama, çıkarma ve faydalanma konusunda işbirliği teklifimiz hala masadadır. Bu, karşılıklı refaha ve işbirliği için somut bir mekanizmanın kurulmasına katkıda bulunacaktır.
Görüşme sürecinin başlaması ile ilgili düşüncelerimizi ise kısaca şöyle ifade ettim;
Biz masaya kalıpların dışında yeni fikirler koymanın zamanının geldiğine inanıyoruz. Bunların başında egemen eşitlik gelmektedir.
Geçmişteki başarısızlıklara takılıp kalmaktansa, adamızın ve bölgemizin ihtiyaçlarını karşılayan gerçekçi ve sürdürülebilir düzenlemeler gerçekleştirmeyi amaçlayan ileriye dönük bir yaklaşım benimsemenin daha iyi olduğuna inanıyoruz.
Beşli Konferans bilindiği gibi Türk tarafının önerisidir. BM Genel Sekreteri uygun bir ortam ve aşamada böyle bir konferansı gerçekleştirmenin imkanlarının araştıracağını duyurmuştu. Böyle bir konferansın mevcut kalıplar dışındaki yeni düşünce ve yaklaşımlarımızı masaya koymak için bir fırsat olacağını değerlendiriyoruz.
Görüşme esnasında Sayın Anastasiades’e izolasyonlar, Kapalı Maraş ve hidrokarbonlar konularındaki görüşlerimizi de aktardım."
Yorum Yazın