Geçen hafta Süper Lig’e çıkmayı garantileyen Mesaryadan sonra, ligin bitimine bir hafta kala Süper Lig’e çıkan ikinci takım da belli oldu.
Sezon başında yapmış olduğu flaş transferlerle Mesarya Spor Kulübü’nün rakipsiz bir şekilde Süper Lig'e çıkacağı spor kamuoyunun ortak görüşüydü. Bu görüş geçen hafta Süper Lig'e çıkmayı garantilemesi ve bu hafta şampiyonluğunu ilan etmesi ile kesinlik kazandı.
Sonuçta şampiyon olmak büyük bir başarıya imza atmak demektir, sezon boyunca harcanan emeğin, akıtılan terin ve çokca çalışmanın sonucudur. Bu vesile ile öncelikle Mesarya Spor Kulübü’nün başkanını ve yönetimini yürekten kutluyorum. Ayrıca teknik heyeti ve futbolcuları bir sezon boyunca ortaya koydukları üstün performans ve başarılarından dolayı da tebrik ederim.
Bu başarılarının Süper Lig'te de devam etmesini dilerim. Süper Lig'e ikinci olarak çıkan diğer takımımız Yonpaş Dumlupınar’ı da yürekten kutluyorum. Aslında şampiyon olarak çıkma şansı oldukça yüksek olan Mesarya’nın ardından, ikinci olarak Süper Lig'e çıkmak da büyük başarıdır. Neden mi? Çünkü Birinci Lig’te, daha önce Süper Lig’te yer almış ve yine çıkmak isteyen bir çok tecrübeli takım vardı (Yonpaş Dumlupınar, GHE, Gençlerbirliği, Yalova, Esentepe, Mormenekşe) bu takımlar arasında büyük bir çekişmenin yaşanacağı biliniyordu ve hangi takımın play-off mücadelesi yapmadan, ikinci takım olarak Süper Lig'e çıkacağı da merak konusuydu.
Şampiyon olarak Süper Lig'e çıkmak elbet ki büyük başarıdır ancak bu takımlar arasında ikinci olabilmek ve play-off oynamadan Süper Lig'e çıkmak da önemli bir başarıdır. Nihayetinde büyük bir mücadele ve çekişme sonucunda ipi göğüsleyen ikinci takım Yonpaş Dumlupınar oldu. Mesarya Spor Kulübü’nün güçlü bir kadro oluşturup Süper Lig'e çıkması süpriz olmadı ancak Yonpaş Dumlupınar’ın alt yapıdan yetiştirdiği oyuncuları ile birlikte mücadele edip Süper Lig'e çıkması, uzun yıllardır yapmış oldukları yatırımın karşılığını alması bakımından çok önemlidir.
Süper Lig’de kalıcı olabilmenin temel kuralı altyapılara verilen önemden geçiyor. Yonpaş Dumlupınar 2015-2016 sezonunda Sedat Devecioğlu ile Süper Lig'e çıkmış, ardından Sedat hoca Yenicami’ye teknik direktör olup üç sezon Yenicami’yi şampiyon yapmıştı. Sedat hocanın ayrılması ile Dumlupınar, Süper Lig’e çıktığı sezon maalesef tekrardan birinci lige düşmüştü. Ne acıdır ki düşerken de genç takımı o sezon U-21 liginde ikinci olmuştu.
Dumlupınar U-21 takımı, son beş sezonda dört kez şampiyonluk kazandı yani beş yıl önce yaptığı hatadan ders çıkarıp bu sezon Süper Lig'e çıkarken, kadrosuna altyapısında yetişen altı oyuncusunu dahil ederek bu başarıyı elde etmiştti. Ayrıca altyapıda yetişen yaklaşık on oyuncusunu da farklı takımlara kiralayıp, hem gelişmelerini takip edip hem de tecrübe kazanmalarının yanında kulübün gelir kaynağına da önemli katkıda bulunmalarını sağlıyor. Kısacası bugün Dumlupınar’ın elde ettiği başarı bir yatırımın ürünüdür. Tabi ki kulübü yakından tanıyan, tecrübeli teknik adam Sedat hocanın takımın başına getirilmesi doğru bir karar olmuştur.
Sedat hoca kendini geliştiren, yenileyen ve her geçen gün tecrübesini arttıran bir teknik adamdır. Yenicami’de üç yıl üst üste kazandığı şampiyonluklar ve elde ettiği tecrübe, Dumlupınar’ı Süper Lig'e çıkarmasında kendisine önemli bir rehber olmuştur. Yıllardır vurguluyorum; Altyapılara verilen önem genel olarak ülke futbolu, özelde de kulüplerin geleceği açısından büyük değer taşımaktadır. Kulüpler artık kendi varlıklarına daha çok değer vermelidir. Tecrübeli teknik kadrolarla gençlere yapacakları yatırım, kulüplerin geleceği açısından bir hayli önemlidir. Hazıra konmak kısa süreli başarıyı getirebilir fakat altyapılara yapılacak yatırımlar, önce kulüplerin ayakta durmasını sağlayacak sonra da başarısına ışık tutacaktır; Tıpkı bu sezon Yonpaş Dumlupınar’ın ve önceki yıllarda bu olaya öncülük edip başarılar elde eden Yenicami gibi.
Yorum Yazın