Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump Ürdün Kralı İkinci Abdullah ile bir araya geldiği Beyaz Saray'da, İsrail-Filistin meselesini çözüme kavuşturmak için üzerinde çalıştıkları planda büyük ilerleme kaydettiklerini söyledi, ancak planı ne zaman açıklayacaklarına dair bir tarih vermekten kaçındı.
Trump'ın kıdemli danışmanlarından ve aynı zamanda damadı Jared Kushner, Filistin'de Arapça yayın yapan El Kudüs gazetesine Pazar günü bir mülakat vererek ABD Başkanı'nın Pazartesi günü dile getirdiği planla ilgili konuştu.
Trump'ın Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Jason Greenblatt ile bölgede bir hafta boyunca çeşitli devletlerin temsilcileriyle bir araya gelen Kushner, Filistinlilerin kendisi ile görüşmeyi reddetmesi üzerine planın Filistin Özerk Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın katkısı olsa da olmasa da yakında tamamlanacağını belirtti.
İsrail'in yanı sıra, Ürdün, Katar, Mısır ve Suudi Arabistan temsilcileriyle görüşen ABD'li yetkililer, Gazze Şeridi'nde giderek kötüleşen insani durum ve on yıllardır devam eden İsrail-Filistin meselesine kalıcı bir çözüm bulmayı çabaladıklarını ve planın 'neredeyse tamam' olduğunu kaydetti.
Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve ABD Büyükelçiliği'ni Tel Aviv'den törenle Kudüs'e taşıması sonrası yaşanan bu gelişmede Filistin tarafı Washington yönetimini 'tarafsız olmamakla' suçluyor ve görüşmeyi reddediyor.
Buna karşın Filistin tarafını temsil eden müzakereci Saib Erakat, Kushner ve Greenblatt'ı Abbas'ın liderliğindeki Batı Şeria yönetimini devirmeye çalışmak ve Birleşmiş Milletler'in Filistinli mültecilere yardım faaliyetlerini yürüten kuruluşunu etkisiz hale getirmekle suçladı.
Pazar günü İsrail'in Channel Ten televizyon kanalına konuşan Erakat, ABD'li müzakerecilerin üzerinde çalıştıkları barış planının başarasız olacağını savundu.
Suudi Arabistan ve müttefikleri planı destekliyor
Kushner, El Kudüs gazetesine verdiği mülakatta barış planının 'neredeyse tamam' olduğunu söylerken, planın ayrıntılarıyla ilgili bilgi paylaşmadı. Bağımsız bir Filistin ve İsrail devletinin yan yana bulunduğu 'iki devletli çözümle' ilgili herhangi bir açıklama yapmayan danışman, görüştüğü Arap devletlerinin ise planı desteklediklerini söyledi.
ABD'li temsilcilerin görüştüğü Arap devletleri ise planı desteklediklerini doğruladı. İsrail'de yayın yapan Israel Hayom gazetesine konuşan Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdün yetkilileri Kushner'ın hazırladığı barış planına verdikleri desteği onayladı.
Israel Hayom'un haberine göre Mısırlı ve Ürdünlü yetkililer ayrıca Kushner'ın El Kudüs gazetesine mülakat vereceğinden ve Abbas'ın liderliğini eleştireceğinden önceden haberleri olduğunu kaydetti.
Kushner, Pazar günkü mülakatında Filistin Özerk Yönetimi Başkanı'na anlaşma masasına oturma konusunda şüpheyle yaklaştığını belirtmiş ve Abbas'ın, "ABD'nin sunacağı bir barış planının Filistinlilerin hoşuna gitmesinden korktuğunu" kaydetmişti.
Trump'ın danışmanı ayrıca barışın tesis edilmesi için yapıcı adımların atılamamasından ve Filistin yönetiminden dolayı uluslararası toplumun hayalkırıklığı yaşadığını savunmuştu.
Kushner'ın El Kudüs gazetesindeki mülakatına yanıt veren Filistin Özerk Yönetimi Sözcüsü Ebu Rdeneh, Filistin liderliğini es geçecek ve Doğu Kudüs'ü Filistin'in başkenti olarak tanımayacak girişimlerin başarı elde edemeyeceğini söyledi.
Zorlu barış yolu
İsrail'in 1948 yılında kurulmasından bu yana devam eden İsrail-Filistin meselesinin kalıcı barış ile çözülmesi önünde birçok engel bulunuyor.
Meseleyi kalıcı bir çözüme ulaştırmanın önünde Hamas'ın kontrolünde olan Gazze Şeridi'nin 2007 yılından bu yana İsrail tarafından abluka altında tutulması nedeniyle yaşanan insani krizin yanı sıra, dünya çapında sayıları yaklaşık beş milyonu bulan Filistinli mültecilerin nasıl ve hangi şartlarda geri döneceğine dair konuların olduğu birçok sorun bulunuyor.
Filistin Özerk Yönetimi'ni oluşturan Fetih Hareketi ile Gazze'yi elinde bulunduran Hamas'ın görüş ayrılıklarının yanı sıra, işgal altındaki Filistin topraklarının geleceği ve Kudüs'ün ABD tarafından İsrail'in başkenti olarak tanınması de meselenin çözümününün önündeki en büyük engellerden.
Yorum Yazın