Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, turizme sadece turizmcilerin değil tüm toplumun sahip çıkması gerektiğini söyledi ve adanın geleceğinin turizmde olduğunu kaydetti
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner İstanbul EMITT Turizm Fuarı’nda açıklamalarda bulundu.
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, İstanbul EMITT Turizm Fuarı’na katıldı. Çağıner, turizme sadece turizmcilerin değil tüm toplumun sahip çıkması gerektiğini söyledi. Turizmin hayat vererek yapılan bir iş olduğunu anlatan Dimağ Çağıner, adanın geleceğinin turizmde olduğunu kaydetti. Turizmde yerli istihdam konusunda yüzdeliklere bakılmaması gerektiğini anlatan Çağıner, Kıbrıs Türkü’nün turizm ekonomisinden rakamsal olarak net bir artış aldığını açıkladı.
Kıbrıs Türk Otelciler Birliği Başkanı Dimağ Çağıner, turizmin, hayatını vererek yapılan bir sektör olması dolayısıyla bu sektörün dokunmuş olduğu birçok alanların olduğunu belirtti. Çağıner, turizmde iyileşmenin sadece ilgili bakanlık ve hükümetlerle olmadığını söyleyerek, turizmin topluma, çevreye dokunduğunu ifade etti.
Çağıner, “düzgün bir turizm yapmak istediğiniz zaman toplumla birlikte ülke olarak bunu vizyon belirlemek gerek. Dolayısıyla turizmi, sadece turizmcilere, Turizm Bakanlığı’na, hükümete bırakmamak lazım toplum olarak, birlik olarak buna sahip çıkmamız lazım” diye konuştu.
Çağıner, adanın geleceğinin turizmde olduğunun daha fazla söylenmesi gerektiğine vurgu yaparak “Adanın geleceği turizmde… Bunu kim söylüyor, bütçeler söylüyor, gayri safi milli hasılatta turizmin dokunmuş olduğu noktalara baktığınız zan etkisine eğer 1 milyar dolara gelmiş bir turizm gelirinden bahsediyorsak. Cari açığın ödemeler dengesinin yüzde 50’sini eğer turizm gelirleri ödüyorsa zaten bu adanın geleceği turizmdedir. Başka şansımız olmadığını biliyoruz. Bir yüksek öğretim bir de turizm var. Biz bunun farkına varmalıyız bir kere rakamlara artık dikkatlice bakmamız gerekiyor” dedi.
“TURİZMİ SAHİPLENMEMİZ GEREKİYOR”
Çağıner, “Ne yaparsak yapalım kısa vade orta vade uzun vade, bu üç vade içerinde toplum olarak turizmi sahiplenmemiz gerekiyor, bir ülke var olacaksa ekonomisiyle var olur. Ekonomisine sahip çıkmazsa ekonomisinden pay almazsa o toprak parçası üzerinde huzur kalması mümkün değil” ifadelerini kullanarak kendisinin her zaman aynı şeyi söylediğini belirtti. “Bundan sonra eğer biz KKTC’yi yaşatacaksak savaş topraklarımızı korumayacağız biz ekonomik olarak topraklarımıza sahip çıkmamız lazım” diye konuşan Çağıner, ellerinde olan ürünlere bakıldığında en önemlisinin turizm olduğunu, bu ürüne de sahip çıkmak gerektiğini söyledi.
Çağıner şöyle konuştu: “Geçen hafta Turizm Bakanlığı’nın himayesinde başbakanın da katılımı ile bir çalıştay yapıldı. Bizim hep beklentimiz her zaman olan toplantılardan biri olacak diye düşündük. Ama kesinlikle öyle olmadı. Sayın turizm bakanımıza, başbakanımıza ve diğer bakanlarımıza bu konudaki hassasiyetlerini tespit ettik. Biz bu toplantıların artık durum tespitinden öteye geçirip uygulayacağımız politikalar konusunda da birlikteliğimizi oluşturursak, turizmle ilgili hiçbir sıkıntı kalmaz. Gençlerimizle sürdürülebilir bir ekonomide kendi paylarını almak içinde bu sektöre yöneleceklerdir. Mesajı verecek olan şuandaki turizm piyasası ile ülkedeki hükümetimizdir. Bu konuda da ilk adımı geçen hafta Cumartesi günü attık. Bundan sonra bu toplantılarımızı biraz daha dar kapsamda da olsa sürekli kılacağız.”
“ÇALIŞTAY ÇOK YARARLI GEÇTİ”
“Turizmde yerli istihdam konusunda çalıştayda bazı rakamlar verildi. Basında şöyle bir algı yapıldı Kıbrıs Türkü’nün aldığı pay yüzde 22’den yüzde 20’ye düştü diye. Bir kere yüzdelik olarak Kıbrıslı Türkün almış olduğu paya bakmamız yanlış. Neden yanlış, bizde limitli bir nüfus var, limitsiz bir büyüme kapasitesi olan turizm sektöründen bahsediyoruz. En önemli olan pay şu, Kıbrıs Türkü KKTC vatandaşları bu ekonomiden yüzdelik olarak değil, rakamsal olarak net bir rakamda artış olarak mı pay alıyorlar, eksiliyor mu eksilmiyor mu? Hayır eksilmiyor, artıyor. Yani KKTC vatandaşları bugün turizmden artan oranda pay almaktadırlar. Bizim için yeterli midir? Hayır değildir. Bunu çözümü tek başına otelcinin başına vura vura yerli çalıştırmıyorsunuz yabancı çalıştırıyorsunuz denmemesi gerekiyor. Çünkü yabancı ülkelerden gelen insanları çalıştırmak otelci üzerine ciddi bir maliyet. Kalifiye elemanımızı bizim yetiştirmemiz gerekiyor. Bu da eğitimden geçiyor yani elimizde olan bütün istihdama yönelik olan kaynaklarımızı, ihtiyaç sandığındaki olan yerli iş gücünü teşvik etmemiz gerek noktadaki kaynaklarımızı eğitim kanallarına aktarmamız lazım.”
“KOORDİNASYON SORUNU ÇÖZÜLMELİ”
Çağıner kendimizi kandırmamamız gerektiğini söyleyerek “yabancı kökenlileri yurt dışına çıkaralım yerli insanımız iş bulsun” kavramının yanlış olduğunu söyledi. Artan oranda dış çalışana ihtiyaç olduğunu kaydeden Çağıner, önemli olanın yerli insanların bu görevlere yerleşmesini sağlamak olduğunu belirtti.
Çağıner şöyle devam etti: “Bir de şu algıya kapılamayalım turizm sektörü bütün istihdam sorununu çözecek olan sektör değildir. Üretim noktasında, üretimin daha fazla olması, turizm ekonomisine ve diğer ekonomide pay alması, üretime kayacak olan bir istihdam gücü daha vardır. Yani bunu sadece başlık altında, sadece demeç vererek geçmeyelim bunun alt başlıklarına bakmamız lazım. Çalıştayda çok ilginç tespitlerimiz oldu. Oteller işçi arıyorlar, diğer taraftan insanlar işsiz. Ne oluyor, iş verenle işçi arasındaki koordinasyon eksikliğinden nasıl bir iş gücüne ihtiyacınız vardır hangi, mevkilere ihtiyacınız vardır noktasında bir koordinasyon yok. Yani örneğin şoför kadrosuna, güvenlik kadrosuna baktığımız zaman yerli istihdamın çok büyük pay alığını görüyoruz yüzde 80’lere çıkıyor bazı otellerde. Ama bulaşıkçı kadrosuna döndüğümüz zaman yüzde 1’lerin altında kalıyor. Belli noktalarda yönlendirme yapmamız gerek. Çünkü istihdamında bir doyum noktası vardır. Tercihe kalmıyor bir noktadan sonra, siz iş sağlasanız bile insanlar tercih edip o işte çalışmak istemezse o istihdam oranı değişmez. Bunu bizim artık üst başlıklardan alt başlıklara girip bunları irdelememiz, çalışma yapmamız lazım. Çalışma üzerine konuşmamız lazım.”
Yorum Yazın