Raysuni, AA muhabirine verdiği özel mülakatta, Türkiye yönetimi ve güvenlik birimlerinin Kaşıkçı cinayetiyle ilgili pozisyonunu değerlendirdi.
"Türkiye devleti ve emniyet birimleri, Kaşıkçı cinayeti meselesinde eşi benzeri görülmemiş bir tecrübe, profesyonellik ve objektiflik ortaya koydu." diyen Raysuni, Türkiye'deki Başsavcılığın, meselenin seyrini belirleyecek güçlü ve kesin kanıtlara dayandığını söyledi.
"Türkiye dünyaya 'kriz nasıl yönetilir' dersi verdi"
Türkiye'nin sonuna kadar sorumluluklarını taşımaya devam edeceğini ve objektifliğini koruyacağını belirten Raysuni, "Türkiye dünyaya 'kriz nasıl yönetilir' dersi verdi. Tarafsız bir tutum takındı. Cumhurbaşkanı ve bakanlar bu olay üzerinden bir kampanya başlatmadı, siyasi pozisyonlar edinmedi. Gerçeği ortaya çıkarmaları için olayı emniyet birimleri ve istihbarata bıraktı." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, soruşturmayı yürüten ekiplerin 3 haftalık çalışmalarının ardından açıklama yapmasının, olayla ilgili siyasi bir istismarın söz konusu olmadığını gösterdiğini kaydeden Raysuni, takip edilen bu yolun, Türkiye'nin kriz yönetimi konusunda ne kadar başarılı olduğunu ortaya koyduğunu ve bu başarının dünyanın da dikkatini çektiğini belirtti.
Zanlılar Türk adaletinin önüne çıkarılmalı
Raysuni, Türkiye'yi ve uluslararası adaleti bekleyen en büyük sorunun ise isimleri, fotoğrafları, İstanbul'a giriş ve çıkış saatleri belli olan şüpheli 15 kişinin nasıl teslim alınacağı konusu olduğunu dile getirdi.
Bu kişilerin Türk adaletinin önüne çıkarılması gerektiğini dile getiren Raysuni, "Çünkü onların suçları konsolosluk ile sınırlı değil. Suç işleme niyetiyle Türkiye'ye geldikleri ve suçlu olarak bu ülkeden ayrıldıkları belli oldu. Türk topraklarında tasarrufta bulundular." dedi.
"Türkiye tek başına cinayete karışanları adil yargılayabilir"
Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkan Yardımcısı, "Olayın bilmecesini çözen taraf olarak Türkiye'nin, 15 kişiyi ve Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosunu dinlemeden görevini tamamlamış olması mümkün değil." diye konuştu.
Elde edilen bilgilerin başkonsolosun suç işlendiğinde olay yerinde olduğuna işaret ettiğini hatırlatan Raysuni, diplomatik konumundan dolayı başkonsolosun, cinayeti onaylamıyorsa Türk yetkililere haber vermesi gerektiğini, ancak bunu yapmadığını söyledi.
Ahmed er-Raysuni ayrıca "Türkiye tek başına cinayete karışanları adil bir şekilde yargılayabilecek bir ülke." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın