“Biz Kuzey Kıbrıs’ı son 7 yıldır takip ediyoruz, kendi ayakları üzerinde duran bir yönetim olarak güçlenmesini destekliyoruz. Avrupa’nın burada yaşayan insanlara karşı insan hakları ihlali olduğu apaçık ortadadır. Kıbrıs konusunun çözülmesinden önce Türk tarafına uygulanan ambargolar kaldırılmalı, insan hakları tam olarak uygulanmalıdır” diye konuşan Günther Meinel, Avrupa’nın öncelikle bu konuyu halletmesini, ondan sonra çözüm ve anlaşma için katkıda bulunmasını isteyerek “Avrupa kendi içinde de bazı ayrıcalıklar yaptı, işte bu yüzden sıkıntı içinde. Avrupa Birliği de bürokrasi temelinde kuruldu ve insan hakları her üye ülkede aynı standartta olmadığı için dağılma noktasına geldi. Kıbrıs’ta en önemli konu iki tarafın halklarının birlikte yaşama konusunda ortak noktayı bulmasıdır. AB, Kıbrıslı Türkler’e seyahat serbestliği, çalışma izni gibi hakları tanımalıdır. Serbest ticaret uygulaması Kıbrıslı Türkler’e de tanınmalı, AB müktesebatı Kıbrıs’ta anlaşma olsa da olmasa da şimdiden uygulanmalıdır” şeklinde konuştu.
Hollanda’da yaşananlar
Arıklı’nın Hollanda’da yaşananlarla ilgili değerlendirme yapmasını istediği Miller “Hollanda’nın durumu farklıydı. Seçim zamanı olması nedeniyle yürütülen bir strateji uygulandı. Seçimlerde kazanmak amacıyla böyle davrandıkları kanaatindeyim” diyerek Türkiye ile Avrupa’nın karşı karşıya geldiği bir sorun olduğunu düşünmediğini, yaşananları dış dünyanın desteğiyle meydana gelen bir olay olarak niteledi ve “Amaçları gerilimi artırarak Türkiye’yi zayıf bir noktaya getirmekti” dedi
Türkiye çok önemli bir konuma gelecek
16 Nisan’dan sonra Türkiye’nin çok önemli bir konuma geleceğini ve önemli adımlar atılacağını düşündüğünü vurgulayan Meinel “Erdoğan’ın referandumda kesin olarak kazanacağını tüm dünya biliyor ancak yapabilecekleri bir şey yok. Avrupa Tayyip Erdoğan’a karşı büyük bir kampanya yürütüyor, Tayyip Erdoğan’ın arkasında çok büyük bir kitle var ve onu yok etmeye çalışıyorlar. Darbe girişiminin yaptığı zararın ortadan kalkması için Erdoğan’ın 5 yıla ihtiyacı var. Eğer Avrupa dürüst davransaydı, Erdoğan’la savaşmak yerine 5 yılın geçmesini bekler, her şey normale dönerdi. Avrupa’nın Türkiye’ye karşı empatisi olmadığı için yaşanan sorunları yok sayıyor” diye konuştu
Erdoğan diktatör değil
Erdoğan’ın darbe girişiminden sonra görevini tam olarak yapmayan personeli uzaklaştırmasını “doğru bir yaklaşım” diye değerlendiren Günther Meinel, hukuk sürecinde bu kişilerin kendini ispatlama hakkı olduğunu, mahkemelerin bununla ilgili kararı araştırmaları sonucu kararın verileceğini, ancak bunun için bir süre gerektiğini söyledi. “Erdoğan’ın yaptığı bir çok olumlu icraata karşın kendisine “diktatör” denilmesi kesinlikle doğru değildir, yanlışların düzeltilmesini görmezden gelen Avrupa, Erdoğan’ı kasıtlı olarak diktatör olarak lanse etmeye çalışıyor. Avrupa medyası sürekli olarak yanlış bilgiler aktararak Erdoğan’ın diktatör olduğu algısı yaratıyor. Türkiye’nin turizm ve iş dünyası ilişkileri bu nedenle zarar görüyor. Ama biz çok iyi biliyoruz ki Türkiye’yi gösterdikleri pozisyonda bir ülke değil. Türkiye’ye gitmeyin orada terör var çağrılarının doğru olmadığını biz çok iyi biliyoruz, durumun onların dediği gibi olmadığının şahidiyiz” diye konuşan Meinel, Türkiye’nin her yönden önemli geliştiğini belirterek “Bizim Avrupa ülkelerine yaptığımız çağrılar var, gidin Türkiye’yi görün, anlatılanların doğru olmadığını kendi gözlerinizle görün diyoruz, ben 16 yıldır Türkiye’ye geliyorum, dünyanın hiç bir yerinde Türkiye’de olduğu gibi kendimi güvende hissetmiyorum. Ayda 3-4 kez geliyorum ve burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Bunu insanların gelerek görmesini de istiyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’yi takip ediyorum
“Ben bugüne kadar olumlu ve olumsuz konuştuğum halde Türkiye medyasından olumsuz bir tepki görmedim, dış dünyaya verilen bilgilerin yüzde yüz yanlış olduğunun farkındayım” diyen Meinel “Türkiye’yi 16 yıldır takip ediyorum, bu ülkede demokrasinin tam anlamıyla uygulandığını düşünüyorum. Biz AK Parti’nin yanısıra CHP ve MHP yönetimiyle de sık sık görüşüyoruz. CHP’nin ülke yönetimi konusunda ciddi hazırlıkları olmadığının farkındayız, siyasi parti olarak oldukça zayıf bir görünümleri var” ifadesini kullandı.
Yeni sistemde Türkiye
Konuşmasında AB’nin yıkılacağını da ileri süren Meinel, “Dünya yeni bir düzene ve sisteme geçiyor. Trump öncesi ABD başkanları dünyaya polislik yapmak istediler. Trump ise içine kapanıyor ve sadece ABD’nin polisi olmak istiyor. ABD ve Rusya Trump döneminde çatışma istemiyor. Bu yeni Avrasya sisteminde Türkiye’nin yeri çok büyük ve Rusya, Türkiye’ye çok saygı duyuyor. Dolayısıyla Türkiye dünya yeniden şekillenirken avantajlı ve kazanan ülke olacaktır. Almanya, Rusya karşıtı politikaları dolayısıyla ileride yeni düzende yerini almak için çok güçlü bağları olan Türkiye’den arabuluculuk bile isteyebilir. Diğer Avrupa ülkeleri de bu sebepten Türkiye ile bağını güçlü tutmalıdır. Avrupa ise henüz Trump’ı akıllarında konumlandırmaya çalışıyor” diye konuştu.
AB içinde de ayrımcılık var
AB içerisinde diğer AB ülke bürokratlarını bile ikinci sınıf gören bazı bürokratların olduğunu belirten Meinel, bunların Türkiye’ye de ikinci sınıf ülke muamelesi yaptığını dile getirdi. Türkiye’nin başarılarına rağmen hiçbir zaman AB’ye tam üye olarak kabul edilmediğini hatırlatan Meinel, “Kafalarında Türkiye, hala gelişen bir ülke ve Türkiye’nin başarılı olmasından ödleri kopuyor. Maalesef, Türkleri kardeş bir halk olarak göremediler, bu bizim en önemli görevlerimizden birisi” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın